İşte Benim Hikayem Part 17

21 Temmuz 2013 Pazar yazildi.

-[acılara dönüş]
——


bizimkilerin gittiği günün üstünden haftalar geçmişti ve ben hala ankaradaydım. bizimkilerin sitemleri, dön artık şeklindeki ısrarlarının yoğunluğu hissedilir derecede artmıştı her telefon görüşmemizde. bi yandanda cansuyu düşünüyordum. en azından bi kere daha görmem lazımdı onu, herşeyin bitip bitmediğini anlamam için. sevgilisi olduğunu düşünemiyordum sebebini bilmediğim bi şekilde. yine oyun,entrika kokusu alıyordu burnum. bilet alındı, eşyalar toplandı ve otogardaydık. uğurlamaya gelmişlerdi. otogarda beklerken benim otobüsün perona geldiği anonsunu yaptı kalın sesli bi abi. eşyalarımı aldım otobüsün bagajına yerleştirdim ve kankama döndüm. evvallah herşey için kanka dedim ve kucaklaştık. burcuya döndüm iyi bak kankama deyip onunlada sarıldık ve sıra buseye gelmişti. kendine iyi bak diyebildim sadece ona ve sıkı sıkı sarıldı. diğerlerinden süre olarak oldukça fazla sarılır pozisyonda kaldık. ve sende dedi geri çekilip. ve tekrardan topluca kendinize iyi bakın dileklerimide söyledikten sonra geçtim otobüse, koltukların numarasına baktım sırayla benimkini görünce oturdum geçtim cam kenarına. el salladım son bi kez ve buseye baktım, ağlıyordu. o an fena oldum işte beyler.. biliyordum bu sahneyi, bi arkadaşın arkasından yapılan ağlama değildi bu. ve benim içindi göz yaşları. göz göze geldik, sadece gözünün içine bakıyordum o ağlarken. daha sonra kalktı otobüs. arkamdan baktı sadece. gözden kaybolunca iyice yerleştim koltuğa ve taktım kulaklığı. dönüyordum geri. acı çekeceğimi bile bile. gole giden karşı takım oyuncusunun ayağını kırmaktı benimkisi, kırmızı kart yiyeceğimi bile bile.. aklımdan hiç çıkmayan cansu, acı veriyordu sadece. onun yüzünden başkalarına da acı çektiriyordum. dönünce ne yapacağımı düşündüm. en ufak bi fikrim yoktu fakat olması gereken en azından bi kere daha görmekti cansuyu. kalbim hala ona aitti lan. kendimi biliyordum ve inanmıyordum beni bıraktığına hala veya inanmak istemiyordum. bi başkasının kollarında olduğuna inanmıyordum, beni sevdiği gibi bi başkasını sevebileceğine inanmıyordum. çünkü ben yapamazdım. kendimi biliyordum.

düşünceli bi yolculuğun ardından indim otogara. amcaoğlunu aradım beni otogardan alabilir misin diye. geldi sağolsun. hoşgeldin hoşgittinlerin ardından. beni eve bıraktı kendisi dükkana geçti, ona dükkana uğrucam sözünüde verdikten sonra. bizimkilerle öpüştüm, onlarında hoşgeldinlerinin ardından odama geçtim kirlileri kirli sepetine, temizleri dolabıma yerleştirdim. ıvır zıvırlarıda yerine koyduktan sonra yunusa mesaj attım. ankaradayken sadece nerdesin diye mesaj atmıştı bi kere. durumu anlattıktan sonra bi daha konuşmamıştık. aynı mesajı ben attım şimdi.

nerdesin dedim.

evdeyim dedi. gittim evine cansudan bi haber var mı hem onu öğrenirim diyerek.

kapıyı açtı yunus, aşırı yorgun,bitkin görünüyordu.

ne lan bu halin dedim.

ayrıldık kanka dedi öyküyü kastederek.

neden diye sordum merakla.

anlattı durumu. klasik ilişkimiz heyecanını kaybetti muhabbeti. 2 seneyi aşmıştı normal dedim kendi kendime fakat üzüldüm o halde görünce. onu görünce kendi durumum aklıma geldi ve cansudan haber var mı diye sordum. yok kanka dedi taşındıklarından beri ne gördüm nede bi haberini aldım dedi. tamam dedim ayrıldım yanından. öyküyü aradım. meşgule alıyordu, yunus için arıyorum zannetmesi ihtimali vardı. “benim kızım, cansudan bi haber var mı” diye mesaj attım. o beni aradı, açtım bi haber verecek diye.

yok hayır taşındıkları haberini aldıktan sonra aradım bi kaç defa görüşmek için numarasını değiştirmiş ev telefonlarını aradım o da kapanmıştı. ulaşamadım dedi.

öyküde fıs çıkmıştı. yunusla durumu için üzüldüğümü söyledim ve kapattım telefonu.

iş başa düşmüştü bi şekilde ben ulaşacaktım cansuya. fakat nasıl, orjinal bi fikrim yoktu. bi yerden başlamak gerek diye eski evlerine gittim belki daha sonra gelmişlerdir, yeni ev adresini bulabilirim umuduyla. tüm komşularına tek tek sordum fakat taşındıklarından sonra gören olmamış ne cansuyu nede ailesinden birini. ordan ayrıldım, dükkana uğradım. amcaoğluna sordum ben yokken cansu geldi mi hiç buraya, veya gördün mü diye sordum. ondan da malum cevabı aldım. daha sonra aslan abi aklıma geldi belki gökhanı görmüştür bi yerlerde umuduyla aradım, ondan da yok aslan görmedim uzun süredir cevabını alınca umutlarım tükenmeye başlamıştı bile. şehir dışında olma ihtimali vardı, fakat taşındıktan sonra o lavukla görmüştüm onu. bunun yine bi plan olabileceği geldi aklıma. eski delirmiş günlerime tekrar döndüm, eskiden sık sık gittiğimiz her yeri nizami olarak devriye gezmeye başladım gün gün. dükkandan, evden arta kalan zamanlarda geziyordum deli gibi. cansuyla gittiğimiz yerler haricinde ona ulaşabileceğim herhangi birini görmekte umudumdu. gökhanı görürüm belki diye de sık sık beni hastanelik ettiği kahveye de uğramayı ihmal etmedim. kahve sahibindende düzenli olarak aldığım olumsuz cevaplar bi daha göremeyeceğim fikrini yavaş yavaş benimsememe neden olmuştu.

Part 18>

0 yorum: