Anlatsam Mı Anlatmasam Mı part 5

18 Temmuz 2013 Perşembe yazildi.

-yarın kaçta dükkanda olacaksın dedi.
sıçtık beyler. yediğim yumruğu unutup geleceği göremeden
-saat 9 gibi dedim.
-belki uğrarım iyi geceler dedi.
bi kaç iyi geceler mesajlaşmasından sonra yattım.
sabah kalktım lavaboya gittim. göze bi baktım. kaş la üst kirpik arası kara lahana renginde amk. yine
mallık edip 9 a tam gelmeden dükkana gittim. sığır geç git amk. gelsin bulamasın görmesin işte morluk
ininceye kadar.
ben dükkanı açtıktan sonra çay poğaça keyfi yaparken geldi. tabureye oturdu karşıma. merhaba falan
fistan geyiğinde fark etti tabi gözü.
-aaa ne oldu gözüne dedi. anne şevkati edasıyla
-ben sana çay söyleyeyim dedim. kalktım diyafona yöneldim çay söylemek için
çay söylerken kendi kendime muhakeme yapıyordum. beyler ihtimaller açıktı. kafamı kapıya dolaba falan
vurdum desem konu kapanabilirdi belki ama inandırıcı gelmeyip kızın güvenini kaybetme onun gözünde
yeni tanıdığı birisi olarak yalancı olma ihtimalim de vardı. kumar oynayıp dayak yedim de denilmezdi
amk. denilirmiydi lan yoksa. aklımda net bi fikir yokken bende oturdum karşısındaki tabureye.
gözlerimi her kaçırmaya çalıştığımda aşşağı baktığım için daha net görüyordu morluğu.
-seni dinliyorum dedi.
hiç yalan söylemek gelmedi içimden.
-dün gece bir arkadaş yanlış anlaşılmadan dolayı yumruk attı dedim
-sen dün eve gitmemişmiydin dedi
-evet de işte şey kem küm ederken.
göz göze geldik. gözlerinde ki mesaj açık ve netti. yalan söyleme

-eve gitmek için bir arkadaşı aradım. beraber döneriz müsaitse diye.
her kelimemin sonunda eeeee dercesine bakıyordu merakla.
-bana bilardo salonunda olduğunu ve işinin bitmek üzere olduğunu söyledi.gel beraber döneriz dedi.
dedim
-gittim oyun oynuyordu parasına dedi
-kumar yani dedi.
-evet dedim.
-seninle ne alakası var dedi.
yine laflar ağzıma dolanınca.
-sende oynadın degil mi? dedi
annem sigara mı içiyon diye sorduğu zamanki suçluluğu hissettim birden. yakalandık amk.
beyler evet dedim ama. inanın neden dedim. niye bütün gerçekleri anlattım ona bilmiyorum. mallık
olarak da yorumlayabilirsiniz ama bakın bu sayede ne öğrendim. gerçeği söylemesem ebru hakkında
bunu öğrenemeyecektim.ve ebruyu böylesine tanıyamaya bilirdim

-bak şimdi sadece aile bireylerinin bildiği bir konuyu ilk defa benim gözümden sana anlatacam dedi.
ömrüm boyunca tavsiye almaktan nefret etmişimdir.yok sigara içme yok şöyle kanser yapar yok böyle
ölürsün. dersine çalış oku adam ol.falan hep bi kulaktan girer bi kulaktan çıkardı bende beyler.amk.
bende biliyom sigara zararlı yarram bana ne anlatıyonuz.ama ebru farklı bişey anlatacaktı biz de durum
itibariyle yüzümüz kızara kızara sike sike dinleyecektik.
-hatırlarsan sana babamın iki tane oteli olduğunu söylemiştim. dedi
onaylarcasına kafa salladım.
-o otelin birincisi varken babam kumar oynamış ikincisi de kumardan kazanmış dedi.
yuh oldum. devam etti.
-yani elindeki oteli kaybetme ihtimali varken ikinci oteli kazanmış. yıllardır nasıl böyle düşüncesizce o
oteli yani bizim rıskımızı nasıl riske ettiğinin pişmanlığını yansıttı bize.
-buraya kadar iyi görünüyor şanslısın bir çocukmuşsun diye düşünebilirsin ama babam her akşam eve iki
ekmek getirdiği zaman ekmeğin bir tanesi hep haram gözüktü gözüme. başka bir çocuğun yemesi
gereken ekmek haksızca her gün bizim soframızda oldu.
ben ona şaşkın şaşkın vay be kıza bak gibi bakarken.
-hatırlarsana bana bir yemek borcun vardı.ama artık yok benim yediğim haram bana yeter. dedi.
kumardan kazandığım parayı kastediyordu.
bunları anlatırken gözleri de doldu. duygusala bağladı. ıslak kirpiklerine kurban olduğum

o an boynuna sarılıp doyuncaya kadar kucaklayasım geldi.ama nere sarılıyon amına kodumun kumarbazı..
ayağa kalktı.
- bu seninle son konuşmamız olabilir.iki şıklı tek cümle söylecem sana dedi
nedir dercesine baktım ona.
-kumar varsa ben yokum. dedi.
arkasını döndü gidiyor amk. basbaya gitti vedalaşmadan. eskimiş boxer dan fırlamış yarrak gibi kaldım
ortada.

öğlen civarı 6 7 kişilik kumar tayfası dükkana geldi. dün geceki olayda başrolde oynayanların hepsi
kapıdaydı. bana yumruk atan dahil hepsi gelmişti. bana yumruk atan kişi benden 8 10 yaş civarı büyük.o
zamanlar peugout dolmuş kullanan harun abiydi. edit.adamın adı harun piçler inci deki harun abi değil.
içimde korku bile yoktu. kız zaten sıçtı ağzıma bir iki yumruk daha yesem ne olur di ki amk.
yine yaşça benden büyük esnaf olan hasan abi girdi ben kapıya doğru yönelirken. hasan abiyi çok sever
sayarım.
-harun abin seninle konuşmaya gelmiş. dün geceki olay için.ben kefilim. pişman adam dedi

eyvallah abi dedim. hepsine beraber buyrun içerin hareketi yaptım elimle. harun abi geldi. hasan abi de
yanımızda duruyor
- kusura bakma. borç durumları vardı. çocuk da hastaydı. moralim bozuktu. gerginleştim.çok üzüldüm
olaydan sonra dedi
şeytan be orospu çocuğu madem çocuğun hasta o saatte ne işin var kumar masasında. demek geldi
içimden ama demedim tabi
-önemli değil dedim. isteksizce.
hasan abi -hadi sarılın barışın geyiği yaptı.amk iyi valla at yumruğu morart gözü üstüne bi de sarıl kucaklaş
amk.ama yapacak bişey
sarıldık.
-sana borçluyum dedim. harun abi.
-ne borcu abi ne demek. dedim.paranı vereyim istersen dedim.
-yok sende kalsın. benlik bişey olursa hemen haber ver dedi. uğurladık gittiler.
sonra dükkanda yine yalnız kaldım bi kaç müşteri. onlarla ilgilenirken.bir yandan da plan yapıyorum.
ebruya gidip tamam kumarı bıraktım seni seçtim demek olmaz. yani lafla bitecek bir olay değil bu
başka bir piçlik bulmalıyım. paralar da cebimde. hatırı sayılır bir para.
ne yapsam ne etsem diye düşünürken. akşama doğru ilham geldi piçolar.
akşam üstü paraları masanın üstüne bırakıp düşünürken planı yapmıştım.bu paralar bir şekilde
harcanmalı ebruya paranın harcandığı hiç kumar parası kalmadığı belli edilmeli. para mümkünse hayırlı
bir işe yatırılarak ekstra sepmpati kazanılmalıydı ama nasıl??
o gece kumar oynadığım kişilerle görüşmek üzere bilardo salonuna gittim. sadece bir tanesi ordaydı.ama
bana hepsi lazımdı.onu yarın diğerleriyle beraber buluşup buluşamayacağımız sordum. gündüzden
ayarlarız yarın dedi
ertesi gün oldu bu arada gözüm kulağım hep telefonda aklımdan çıksa gönlümü teselli edemediğim
ebrum bi mesaj atsa diye
ama yok.ben de ona atamıyorum.
neyse ertesi gün kumar tayfasın yanına gittim. harun abi de orda.ona bakarak kısaca durumu anlattım.
-abi geçen gün kazandığım paraları size geri vermek istedim.ama almadınız. bende bu paraları
harcayamam. hatırlarsan bana işin düşerse gel demiştin düştü abi dedim
-devam et hele dedi
-abi ben kumarı bırakmaya karar verdim.bu parayı da harcamayacağıma göre bunları bir hayır işine
kullanmak istiyorum dedim.
-peki bizle alakası ne dedi.
-şimdi ben gidip tek başıma bir yere yardım yaparsam haram kumar parasıyla etmiş olacam.ama hep
beraber gidersek kim ne kadar kaybettiyse o kadar yardım yapmış olacak. hakkınızı içten helal
edeceksiniz. böylece haram olmayacak dedim.
hepsinin aklına yattı.
-okey mi abi hepinize uyar mı dedim.
-ne yapacaz peki dediler.
-bir yerden haber bekliyorum ben size yarın haber veririm dedim.
telefonu olmayanların telefonunu aldım. ayrıldık
o gün yine mesaj yoktu beyler. soğuyor mu acaba benden lan topyeekün mü bıraktı beni korkusuyla gece
zar zor uyuyabilsemde sabah kalkar kalkmaz dedemi aradım köydeki
hoş beş ellerinden öperim. muhabbetinden sonra. okulun numarasını istedim.
-dur defterde yazıyordu dedi.5 dakika sonra ancak bulduktan sonra aldım telefonu
-direk çevirdim. bakan yok.
köyde iki öğretmen var beyler. biri ilkokul üçe kadar diğeri 4 5 sınıfları okutuyor. tekrar tekrar aradım
sonunda tenefüs olsa gerek öğretmen cevap verdi. durumu anlattım
elimizde bir miktar para olduğunu bunu da okula yardım olarak değerlendirmek istediğimizi söyledim.
ihtiyaçlarını sordum
-gelip kendiniz görseniz daha iyi olur dedi.ama hangi esnafı iş güç arası komple toplayıp köye götürecen
amk.
-hocam boyası iyi mi okulun dedim.
defter kitap daha fazla ihtiyaç dedi.
öğrenci sayısını aldım. tamam hocam ben sana haber veririm deyip kapattım telefonu.
54 öğrenci.
kumarbazları arayıp durumu anlattım. öğrenci başı bir çanta içine defter kitap para yettiğine kalem silgi
falan dolduracaz. benim çalıştığım dükkanın ününe getirecez. ordan senin dolmuşla akşam işini bitirince
köye bırakacaz hocalar dağıtsın uyar mı dedim.
-neden senin dükkanın orda akşam direk atalım dolmuşa götürelim dedi
-olmaz dedim.
olmaz tabi amk.ona göre plan yaptık. dükkanın önüne gelmezse o çantalar plan yatar.
-neden dedi. salladım yalanı.
-abi belki çantaları gören diğer efnaf da yardım etmek ister.
-haa deyip okeyi aldık.,
ama benim amacım ebruya dükkanın önünde o çantaları göstermekti
çantaların ve içindekilerin siparişini verip pazarlığı yaptık.bir miktar arttı.ona da 54 tane 9 kat kames top
aldık.amk sanki hepsi erkek öğrencilerin amk.o kadar da aynştayn değiliz kafa basmadı amk işte.
çantalar tamamdı. gelecekti.şimdi iş ebruyu getirtmekti dükkana ama nasıl.
sike sike bi yolunu bulmak gerekiyordu.
sarıldım telefona mesaj bölümünü açtım.
-olmuyor deyip gönderdim
belirsiz konuştum ki en azından ne olmuyor diye geri mesaj göndersin de nabzı nı ölçeyim diye
#35722668 /msj ?
cevap gelmedi.kim bilir ne bok yiyor ne düşünüyor
orda mısın diye bi mesaj daha attım.
yine gelmedi mesaj.lan yoksa plan yatacak mıydı.yok amk bu riski alamazdım. sokarım lafı dallandırıp
budaklandırmasına deyip. direk girdim konuya.
-tamam seni çok üzdüm biliyorum ama en azından görüşmeye devam etsek.bak babana bile şans
veriyorsun hala dedim.
bir müddet cevap gelmedi. sonra
-seçim yaptın mı dedi.
-evet dedim
-dinliyorum dedi.
-kumarı beraber oynayacaz bundan sonra dedim
ortam espriyle canlanır diye düşündüm ama ters tepti amk.
cevap gelmedi.
-seçimimi yaptım dükkana gelirmisin lütfen dedim.
-gelemem dedi.
-yüz yüze vermek daha doğru olur cevabı dedim.
-tamam bakarız dedi.
-ne zaman gelirsin dedim.
-öğleden sonra gelirim dedi.
-ok dedim.
kırtasiyeyi aradım. çantaların akıbetini sordum. hazır değillermiş hala. kızın gelme vakti yaklaşıyor
amk.ama ortada çantalar yok. telefon üstüne telefon.yok böyle acil şöyle acil derken. akşama anca dedi
eh amk. plan yatacak. hasan abiye gittim. elemanı var bi tane fırıldak piç.abi dedim. durum böle böle
gitsin bi el atsın. yardım etsin dedim
hemen gönderiyorum dedi.o gitti. patronu aradım.abi gel az işim var dedim.
nedir dedi?
dedim böle böle.
tamam geliyorum dedi.
bende gittim. hasan abinin eleman la ayarladık. çantaları.harun abiyi aradım.
-abi gel alalım şunları dükkana dedim. yoldayım geliyorum dedi. dolmuşun önündeki tabelaları kaldırmış.
hususiye dönüp geldi peougout dolmuşla. attık çantaları. getirdik dükkana.
dükkana geldim ama olana bakın amk. kız gelmiş de gitmiş bile. patron olacak öküz bi işi var demiş.
plan yattı amk. kız görmedi.bu arada esnaf da ne oluyor bunlar ne derken takdir ediyor bizi ama benim
sikimde degil moralim bozuk amk. amac saptı.
her plan tutacak diye bişey yok amk. tutmadı işte.
-neden beklemedin diye salladım bi mesaj.
-patronunla mı kumar oynasaydım dedi
güler misin ağlar mısın amk.

-gelemez misin tekrar dedim
-bi arkadaşla buluşacam dedi.
neee arkadaş mı hangi arkadaş kız mı erkek mi lan ne oluyor diye kıskandım. hoşlanıyor muydum lan
yoksa kızdan harbi harbi. evet kalbim messinin seri çalımları gibi atıyor amk. aklıma o gelince. demek ki
var bişeyler.ama bi dakika ben onu kıskanıyorsam?? kıskanmadan sonuç olarak ondan hoşlandığım
çıkıyorsa o da beni kıskanmadı mı?? evet kıskandı sonuç benden hoşlanıyor. diye düz mantık yaptım
kendi kendime. sevidirik oldum lan piçler garip anlatılmaz duygu yaşayanınız bilir. uzaktan ben bunları
düşünürken biri görse deli bu amk salağı mal mal gülüyor kendi kendine der.
kumar varsa bende geleyim dedim
-tamam sen gelme ben gelirim işim bitince dedi
ohh dedim. dedim de ne zaman bitecek işi.
-lütfen erken gel. bişey konuşmam lazım seninle dedim.
-tamam bakıcam duruma göre dedi
akşam üstü gözüm yollarda kaldı deyimi varya anasını sikim kalmadıysa. dükkana müşteri giriyor. içeri
girip ilgilenmiyom bile.ha geldi ha gelecek diye.
edit. bazı o.ç.turistler dışardaki çantaları görüp içine bakıyorlar. fiyatını soruyorlar. zaten gerginim amk.
siktir edesim geliyor ama turizmden ekmek yiyoz amk.derken göründü. hindi gibi kabardım.o gelirken.
çantalar!ben! yardım!no kumar!sen ben anla iste ebru triplerine girdim.
farketmedi amk. çantaları o da turistler gibi satıyoruz sandı herhalde. yada gözü benden başkasını
görmüyordu. özlemiş olamaz mı piçolar mal demeyin kıza.
üç beş geyik. nasılsın iyiyim sen nasılsın. tarzında.
normal muhabbet devam ederken. planlasam bu kadar olmaz amk. harun abi geldi. koçum ne zaman
gidiyoruz dedi
onu görünce bu kadar sevineceğim hiç aklıma gelmezdi. misafiri göndereyim gideriz abi. dedim.
-nereye gidiyorsunuz dedi ebru
-köye gidecez. dedim.
-niçin dedi
-çantaları okula bırakacaz dedim
-çantalara baktı. bana baktı çantalara baktı.
bu arada harun abi konuşmaya devam ediyor.iyi doldurmuşlar içini baya ağır bunlar.bu kadar çeşit defter
kullanıyor mu bu çocuklar yaa dedi.

-ben gideyim. dönünce mutlaka haber ver dedi.
kız anladı olayı. korktuğum başıma gelmedi. benim korkum. bazı insanlar yapılan yardımların
açıklanmasını beğenmezler. sağda solda yok ben buna şu yardımı yapıyorum yok şuraya bağış yaptım.
söyleyişleri itici gelebilir.ama ben kıza direk bak bunu bunu yapıyorum beni affet demedim. harun abinin
son saniye üçlüğü ile tamamen doğaçlama gerçekleşti.iş tamamdı beyler.
-ben mi sürsem acaba daha hızlı döneriz dedim.
-sakın haa dedi.
-zaten gazla freni hep karıştırım dedim.(o zamanlar moda bu espri)
güldü. sarılmak ister gibiydi. görüşürüz dedi. gitti.
bizde aldık malzemeyi.45 dakika mesafede olan köye gittik. önce dedemin yanına gidip birer çay içtik
yemek yedik. dedemlere öğretmenler de geldi.
bizim bırakıp gitmemiz gerektiğini söyledik. köyden 3 4 kişi daha bulup okula bıraktık.ve geri döndük
kumar halledildi. bırakıldı.muhtemelen ebru sayesinde 54 çocuk yarın sevindirilecekti. günah çıkartmış
gibi temizlenmiş hissediyordum kendimi.(yanlış anlamayın elhamdülillah müslümanım)diğer esnaflar
tarafından takdir topladık.en önemlisi ebru dönüşte bana mutlaka haber ver demişti.
daha gelmeden yolda yazdım mesajı 10 dakikaya merkezdeyim diye.
-bende evden çıkıyorum falan yere gel yorgun değilsen dedi.haa fren en ortadaki bu arada diye maytabını
da geçti
dediği yere gittim. hemen hemen aynı zamanda geldik. geldi direk sarıldı bana. sıkıca
içim titredi. ayakların spagetti gibi birbirine dolanıyor hissettim. dizlerimde trabzon sporlu giray
tarafından sert bir faule maruz kalmışcasına derman kesildi.bi an acaba futbol hayatım bitti mi acaba
dedim. demedim tabi lan şaka amk. bi andan sonrasını okumayın.
bende ona sıkıca sarıldım.
bir müddet öyle kaldık.ben gayet mutluydum. sabaha kadar sarılabilirdim. boyu da benden 10 cm civarı
kücük olduğu için saçlarının mis kokusunu rahatça içime çekebiliyordum omzuma yasladığı başından
durup durup sıkıca sarılıyordu.,
-yarın karnın acıkır mı senin dedim
omzumdayken güldü.
-gitmiyeceksin bi daha degil mi dedi[kumar oynamaya]
hafiften araladım kendimi ondan gözlerine bakarak
-söz dedim.
biraz daha öyle kalsak kesin gözleri kapayıp dalacaktım dudaklarına ama
çok sevindimi derken sarıldı yine.

sonra yürümeye başladık.yan yana elimi eline atacam ama elim ayağım tutmuyor ki amk heyecandan.
erkek kardeşinin durumunu sordum. anlattı.
anlattı da ben dinlemiyorum. kulağımı veremiyorum. inanın ne dedi hala hatırlamıyorum. nasılmış
kardeşim dese cevap yok
-yarın dedim yemek dedim.
-tamam dedi öğlen e randevuyu aldım kızdan.
şimdi çıkıyormuyduk lan biz. zaten bu çıkma olayını da çözmüş değilim. kıza direk benimle çıkarmısın
denir mi amk.
-ama ben ısmarlarım sen paranın hepsini harcamışsın anlaşılan dedi.
-olmaz ben bi koşu kahveye gider yine üterim onların parasını dedim.
ters ters baktı ve ilk aptal kelimesini orda kullandı gülerek.
bas baya samimi olmaya başlamıştık.
-ben ısmarlamazsam gelmem dedi.
-bende turist kızlarla giderim dedim.
ikinci aptal da duyuldu. -kızları da getir dörtleriz kaybeden ısmarlar o zaman dedi.
bu konuşmalar geçerken karnımın içinde gülme krizleri oluyor ama gülmüyorum zor tutuyorum kendimi.
sinirlendirmek hoşuma gidiyordu.
-teke tek oynayalım hep sen kazan dedim.
-ikimiz oynayıp ikimiz kazanacağımız başka bi önerin yok mu dedi.*aşk+
-var ama oluşum içinde henüz galiba dedim.
sessizlik oldu.ben yine kırmızı.o bakacak yer arıyor.
-ne kadar vaktin var dedim.
-max 30 dakika. dedi
-30 dakika da ne yapılabilir ki dedim
göz göze geldik bir an bunu derken.. oldukçayakındıkda nefesler tutuldu. hazırmıydık acaba? birbirimizin
gözlerine bu sorunun cevabını arayarak bakarken…**evet öpüşme için ortam hazırdı. şartlar müsaitti.tek
yapılması gereken gözleri kısarak bi kaç mm yanaşmaktı.
öyle de yaptım.ama o gözleri aşşağı kaçırarak boynunu aşşağı büktü.
konuşmadan şimdi olmaz dedi bir nevi.
çok da üzüldüğüm söylenemez.ilk bi kaç saniye üzüldüm evet.ama sonra takdir bile ettim denilebilir.
turist kızlarla aynı geceye çık konuş öpüş sikişi sığdırdıktan sonra ebruyla olayların biraz daha yavaş
gelişmesi daha çekici geliyordu bile diyebilirim.
—ben gideyim artık dedi.
fazla da zorlamak olmazdı. tamam dı amk işte.
ben yaşamak istediğim duyguların aslında bunlar olduğunu hissediyordum.bi kız bana değer veriyor.
hemde benim de ona değer verdiğim birisi.
yanımdayken heyecanlandırıyordu beni
illaki tuttuğun karıyı sikmek mi amk olay?? ** o ben gideyim artık dediği zaman durdum.180 derece geri
dönerek evleri istikamine doğru yürümeye devam ettim.
hiç bişey demeden yürümeye devam ettim. orda ayrılalım istemedim aslında.en azından evine kadar
yürüyeyim
yana yana yürür duruma gelinceye kadar bir kaç büyük adımla yaklaştı bana
evleri mahaline girdiğimizde
durdum..
-ben bu yoldan gideyim. dedim
tehlikeli bölgede olabileceğimizi düşünüp kızı zor durumda bırakmamak adına sarılma girişiminde
bulunmadım.
-bir sarılma alacaklıyım dedim. etrafa bakarak burda da kucaklanılmaz ki dercesine.
o bana sarıldı.
-tamam alacağın devam etsin dedi. hafif bi gülümseme ve sevgi dolu olduğunu sandığım bakışlarıyla.
döndü, gitti.
ve yola koyuldum
**eve gelmeme yakın bi mesaş geldi
-sana borçlu olmak güzel sey yazıyordu.
-esas güzel olan senin hayatımda olman dedim.
dedimde sanki biraz erken demişim hissine kapılmama sebeb olan bi durum oldu. mesaj a cevap gelmedi.
erken miydi lan piçler.
ben aslında ona
tüm kalbimi çok yüksek faizle sana versem ömür boyu ödeyemesen demek istercesine doluydum ona
karşı duygusal bağlamda.
acaba ertesi günki yemeği de riske mi atmıştık korkusuyla yattım.
bu arada beni tükürüklü şamar manyağı yapan piçten de haber yoktu. aklımın bir kenarında o da vardı
hep. daha bi de onunla uğraşacaktık amk.
geçen süre zarfında hiç görememiştim onu. geberdi miydi lan yok. keşke amk. nerde??
yarın ola hayrola
sabah kalktığımda 1 mesaj alındı yazıyordu konuşmamız lazım. diyordu mesajda. ebrudan gelmişti.
mesajı gönderme vakti oldukça geçti.
yine bi bokluk mu çıkmıştı amk. ne güzel sevgili olma yolunda ilerliyorduk.
-ne zaman istersen. dedim
-yemek konuşmamız için bahane olsun dedi.
-konuyu sorsam diye. gönderdim tekrar.
-sabretsen. diye cevapladı ne denir amk. bekle diyor işte.
karnımda sancılarla yemeği bekledim. adamın aklına binbir türlü şey geliyor amk.
yemek vakti geldi. restoran dışında bekledim. geldi.beraber restoranın üst katına çıkacakken tahmin edin
gözüm kime takıldı
şamarcı piçe
bize bakıyor ama özellikle bana hemde ne bakış amk.
kızın haberi yok tabi. bilmiyor ki amk olayları.kızın bu piçten haberi bile yok. kendi başına aşık olmuş
beynine siktiğim.
kız önde yürüyor üst kata doğru. piç bana bakıyor.off amk off. kalsam hadi ne oldu diyecek. gitsem ayrı
dert
bak şimdi ebru şu karşıdaki piç beni seninle konuşmama konusunda uyarmıştı mı diyecekttim?? denmez
tabi
zamanlamanı sikeyim baht.
amk zaten kızla konuşacaklarımız kapalı kutu.
bu yüzden zaten tedirginim bi de bu piç işi extra extra large yaptı amk.**anlayacağınız önümde bir yarrak
vardı beyler.
üstüne mi bastık ,yan mı bastık, götümüze mi kaçacak yoksa benim yaptığım yarrağa donsuz
koşmakmıydı??an itibari ile bilmiyordum.
çıktım yukarı ama çıkarken piç hala bana bakıyor amk. şimdi bile hatırlıyorum o suratının halini. sanki
sülalesine orgy yapmışım. beni sikecek ama siksede hırsını alamayacak gibi.
oturduk. moralimi durumumu az çok tahmin edebiliyorsunuz.
derkan garson menüyle geldi.
ne yer ne içer faslını aynısından bende ile geçiştirdim.
açlık maçlık kalmadı bende
garson gitti.
ve kaldık mı masada yalnız. **o piçi görmemiş olsaydım çok büyük bir heyecanla hemen sorardım ne
konuşacağız diye.
ama aklım bölündü.?yarısı bende yok
bende bu durumda sessiz kaldım ilk konuşsun diye
zira ikinci bir şok için hazır değildim.
-durgunsun diyerek söze girdi.
-uslu çocuk olmaya karar verdim dedim
-bak şimdi uslu çocuk dedi
çok heyecansız baktım. sanki çok hastaydım da doktor öleceğimi söylemek üzereydi.
-nasıl anlatsam bilmiyorum dedi.
ama lafları duyduktan sonra bana hiç öyle gelmedi.bas baya çalışılmıştı ne söyleneceğine.
-öğrenince anlat o zaman dedim.
-korkuyorum dedi.
-bende dedim
ama muhtemelen farklı şeylerden korkuyorduk.
lafa başladı beyler
burdan sonrasını kesintisiz anlatıyorum yani kızın söylediklerini

**kızın söylediklerini kesintisiz yazıyorum
-dün gece bir şeyin farkına vardım.
senin hakkında nerdeyse hiçbirşey bilmiyor olmama rağmen
hiç hazır olmadığım ve istemediğim halde
arkadaşlıktan öte gittiğimizn farkına vardım.
discoda ki sarhoş halin ancak gülüp geçeceğim biraz da dalga geçeceğim bir insan tipiydi.
halbuki kendime çok fazla güvenmişim.
hiç birşey olmaz bana diye sadece kendimi kandırmışım aslında

-hani sigara içer insanlar. muhabbetti olur başlama bırakamazsın diye.
sende kendi kendine dersin ben istediğim zaman bırakırım iradem sağlamdır benim diye düşünüp
kendine güvenipte tiryaki olduktan sonra çok geç kaldığının farkına varırsınya öyle bişey işte
biraz daha açık konuşmak gerekirse yolda önümden geçsen dönüp tekrar bakacağım biri değilsin
ama zaman işte. yada alışmak bilemiyorum
su toprağa alışırda balçık yerine göl olur derdi büyükannem haklıymış

**dur yaa dur amk.bi nefes al.dönem ödevi gibi çalışmışsın amk. gece boyunca bunları mı yazdın.dur
beynim sikişti ebru. zaten bağlanmışım amk sana bi de bu kadar ilgi çekici olup daha fazla acı çektirme
olmayacaksa siktir et gideyim.aç da değilim zaten.bu kadar zor cümleler kurma.ne diyom amk. derken
kendi kendime yemek geldi.ama belli ki daha konuşacaktı.
yemek bi şekilde yardımcı gelmişti bana. elimi ayağımı nere koyacağımı şaşırmıştım amk. şimdi bi çatal bi
kaşık bi de yemek meşgalesi vardı ellerim için

Part 6>

0 yorum: