Anlatsam Mı Anlatmasam Mı part 9

18 Temmuz 2013 Perşembe yazildi.

**hangi ceyhunla dedi
ebenin amı ceyhunla demek geçti içimden o an sinirle ama
-sevgilinle dedim
-eski sevgilimle dedi eskiye baya bir vurgu yaparak
-buluştun mu buluşmadın mı dedim??
-dinleyeceksen cevap vereceğim dedi
-ebru buluştun mu bulumadın mı dedim ses tonunu yükselterek
-evet buluştum dedi
-mutluluklar dilerim dedim. dedim ama gözlerim doldu.tam gitmeye yeltenirken
-hani seviyordun dedi
-bazen hata yapabiliyor işte insan dedim
-senin tek hatan beni dinlememek dedi
gözlerim dolu olarak.ve sinirli bir şekilde
-hadi bi kere buluştun anlamadım ama hadi oldu diyelim. ikinci üçüncü belkide benim bilmediğim
yüzlercesi vardır.
unutmakta bu kadar zorlandığını söylediğin birisiyle bu kadar çok buluşmanın mazereti bence olamaz.
belliki unutmadığına geri dönmüşsün. saygı duyuyorum. göz göre göre beni aldattın.bir de gözümde
yalancı olma mazeretlerinle ben gidiyorum. dedim
ağladım ağlayacam ne zormuş amk. sevdiğin birine elveda demek. gidiyorum dedim beyler ama içimden
dualar ediyorum
beni durdursa gönlüme su serpecek bir açıklama yapsa kurtulsam bu acıdan diye
-iyi alıştın bu ben gidiyorum deyip gitmelere.bu mu senin sevgin dedi
ohh dedim anlatacak galiba
-ister dinle ister dinleme ben anlatıyorum dedi
kulağımı iyice kabartarak dinledim
birinci ağızdan anlatıyorum beyler **ceyhun beyefendisi..
ooo yeni sevgili yapmışsın diye buna mesaj atmış üniversitedeyken
bizimki cevaplamamış
bende seni unutamadığımı sensiz yaşayamayacağımı anlamıştım halbuki diye bir mesaj daha göndermiş.
bizimki yine cevaplmamış
yarın sabah alanyadayım senin için diye bir mesaj daha atmış
bir kez daha cevaplamamış ebru
ebrunun anlattığına göre ceyhuna olan nefret duyguları sevgilisi olan birine asıldığı için iyice artmış
ve bir nevi intikam almak için ceyhun alanyaya gelince buluşma davetini kabul etmiş
cafeteryanın dışında buluştuklarında ceyhun seni çok özledim diyerek sarılmış
sonra içeri geçmişler ceyhun pişmanlıklarını bildiren bir konuşma yapmış
bizimki anlattıkların bittiyse şimdi gözlerimin içine bak demiş
bakmış amın oğlu
-ben kelebeği çok seviyorum. deyip kalkmış gitmiş ebru
sonra ebru dayısının karısı yengesinin yanına çay içmeye gitmiş. bunu gören ve bana arabayla artislik
yapan kuzeni
ceyhuna haber vermiş.gel eve çabuk diye.
ceyhunu kızın yengesi de oğlunun arkadaşı olması sebebi ile tanıyormuş.
ebru durumdan hoşnutsuzken
o piç bir şekilde oda da yalnız bırakmış ebru ile ceyhunu
ceyhun lütfenli yalvarmalı bir şekilde derdini anlatmaya çalışmış
ebru gitmek ister görününce kızın kolundan zorla tutarak hala birbirimiz seviyoruz biliyorsun derken
benim hakkımda da beni kötüleyecek bir kaç söz ilave etmiş.(içeriğini söylemedi)kolundaki hafif morluğu
da gösterdi anlatırken
ebru
-bundan sonra onun kadar adam ol başkalarını bari üzme demiş ve çıkmış gitmiş evden
sonra lavuk mesaj üstüne mesaj atmış
**vay şöyleydi vay böyleydi. atmış da atmış mesajları
son mesajında da eğer aşşağı inmezsen kelebeği dövmeye gidiyorum demiş. ebrunun evde olduğunu
bildiği bir anda
bizimki sinirle inmiş
ağzına ne geldiyse saymış
çektiği tüm acıların hesabını sorarcasına kusmuş içinde kalan ne varsa
sonrada
-eğer gidip öyle bir şey yaparsan kendime zarar veririm sorumlusu sen olursun. diye tehdit etmiş
lavuk sarılmaya çalışarak affet beni ,sakin kafayla tekrar konuşalım durumu düzeltebiliriz tarzında sözler
söylemeye çalışmış
bizimkisi sarılmayıp
gözlerinin içine bakarak
tekrar ediyorum ben kelebeği seviyorum.bir daha ne mesaj at ne ara ne de gel demiş
evet beyler ceyhun süzmesi kaybetmeyi kabullenemeyerek yapmış bunların hepsini
bunları kavga ederken bilsem iki yerine 5 vururdum amk çocuğuna
kızın sözleri bitmiş gibiydi
ben kıza ceyhunla tekrar muhattap olmasın diye kavga ettiğimizi söylemedim.
ceyhunun salladığı yumrukta çeneme yarım geldiği için bir belirti yoktu.
ben ne diyeceğimi düşünürken
içimi sızlatan sözleriyle devam etti
-bana telefon açıp seni seviyorum deyip kapattığında dünyalar benim olmuştu. ister inan ister inanma
anlattıklarıma ama ben seni çok seviyorum kelebek dedi. hafifden düğümlenmiş sesi ile
o an sarılmamız gerekiyordu dimi piçler.bu konuşmanın arkasına sıkı bir kucaklaşma giderdi
ama ben biraz suçlu hissettim kendimi sarılamadım.o da galiba ona inanmadığımı düşünerek yeltenmedi
bir müddet bana baktı
söyle lan işte gerizekalı bende seni seviyorum de.demek geldi içimden ama mallığımdan dolayı
söylemedim
-yalan mı söyledin yoksa bana. sevmiyormusun dedi??
vazoyu kırmış çocuk suçluluğu ve bakışları ile
-ben seni hep böyle üzeceğim galiba kusura bakma ben gideyim artık dedim
ellerimden tuttu gitme dedi
ama ben gittim
şimdi düşünüyorum da ne kadar inatçıymışım amk.
allahtan kız benden soğumayıp o mesajı gönderdi arkamdan

**ben giderken kız arkamdan mesajı gönderdi
istediğin kadar git. amacın sabrımı sınamaksa acelem yok.ama başka bir nedenle sevgin bittiyse en
azından haber ver
evet böyle bir ihtimal de vardı
kız benden soğuyabilir boku bokuna gurur yapıyor olabilir ve hatta kızı kaybedebilirdik
ama sinirliydim amk
bu mesaja da cevap vermem gerekiyordu,
bir daha bilmem gereken şeyleri vaktinden önce anlat dedim
söz dedi sonuna gülücük ekleyerek
sonra düşündüm ulan bu kız beni bu kadar zamanda bu kadar delicesine nasıl sevmişti
korkmaya başladım piçler
böylesine bir kızı üzmekten çok korkuyordum
işin en doğrusunu söylemek gerekirse anamdan başka kimse bana bu kadar değer vermemişti
bende kızı seviyordum
be pezevenk o zaman nedir bu afra tafra tripler diyeceksiniz
evet haklısınız. bende bilmiyordum
-iyi geceler demeyecekmisin diye bir mesaj daha attı
-iyi geceler yazdım sadece
-geri gelemez misin dedi
-yarın görüşürüz dedim
-lütfen dedi

**o kadar da abartmaya gerek yoktu amk. tamam yeter işte affettik. bokunu ne çıkarıyon o kadar
kavganın üstüne romantism gider mi.gerçi amk. cavırlarında bu olaya make up sex diyorlar ama.ben
türküm amk.
-iyi geceler ebru dedim.
-iyi geceler kelebeğim dedi
geceyi tamamladık
ertesi gün kalktım. ceyhun piçini bulmam lazımdı.ama piç çoktan gitmiş amk. okumaya
bu arada sınavda yaklaşıyordu
ben hiç sınava çalışamıyordum. arasıra o hazırlık test kitaplarına bakıyordum o kadar
sonra içimi bir korku daha aldı
bu kız bir yeri kazanıp gidecekti elbet
ya ben??
gitsem ne olacaktı
anada para yok baba da para yok. bende birikim yok. günlük kazan günlük ye.
başka bir şehire gitsem yurt parası nı boşver alanyaya geri gelecek birikim bile yoktu.
hani önümüz yazdı turizm biraz daha canlanır biraz para biriktirebilirdim ama
yetmezdi piçler.
ben pederinden yardım almadan okuyan çok az piç tanıdım.
ama askerlik de geliyordu.en azından sınava girip açık öpretim yapmalıydım.
ebru ertesi gün geldi
oturduk konuştuk
ona durumları anlattım
ilişkinin devam edebilirliğini sabrının sınırını sordum
-yeterince sevmiyormuş gibi mi görünüyorum dedi
evet seviyordu ama araya uzun ayrılıklar girecekti.
turist kızlarından biliyordum bu muhabbeti.
yazın gelir sikersin.
sonra bir kaç e mail.bir kaç telefon bir süre yazar sonra gider başkasını bulur
aynı şeyin ebruda da yaşanmasından çok korkuyordum
-birbirimizi üzmeden en mantıklı olanı yapalım. ayrılmak gerekiyorsa seni üzmemek için razıyım dedim
—kaç gündür bunun peşindemisin kelebek.bu muydu amacın. düşüne düşüne bu mazeretimi mi
buldun.tek biz mi olacağız uzantan seven sevmiyorsan açık açık söyle dedi
bak sen. şimdide ben yanlış anlaşıldım.eh amk.
vay amk. çok hoşuma gitti lan bu tavrı. yarram aldın mı cevabı dedim kendi kendime
ama dur lan en azından yanlış anlaşılmadan kurtulmam lazımdı.
uzat elini dedim
uzattı istemeyerek ve kızgın halini devam ettirerek
-göhsümün sağ tarafına götürdüm. sence yalan mı söylüyorum dedim.
salak değil ki amk. kız.
kalp öbür tarafta değil mi senin dedi
doğru cevabı gözlerimde aramalıydın dedim.
şöyle hafiften gülümseyerek baktı.
buydu olay beyler karı kız milleti kandırması en kolay millet.
dedeler demiş.
atmasını bildikten sonra tüfeğin atmayanı ,istemesini bildikten sonra avradın vermeyeni yoktur.
-bak dedim. seni bu kadar sevdim. senin yaşadığın acıları en iyi senin gözlerine bakarken onu görürek
anladım.
başkaları benim gözlerime baktığında senden kalmış acıları görmesin. dedim
kafamı iki elinin arasına aldı çenemi hafif kaldırıp gözlerime baktı. söz kelebeğim dedi
vay amk. dükkan bu kadar romantizm çok fazlaydı. biri görse makara yapar amk. liseli aşıklar gibiydik
**bir kaç gün devam ettik böyle. sonra seni eve davet etsem gelirmisin dedi
sizin eve mi dedim
evet annemde babamda seninle tanışmak istiyor dedi
ben zaten babasıyla tanışmıştım.ama kız bilmiyordu tabi
o yüzden basit bir mantıkla eğer kızın babası da istiyorsa o zaman sorun yoktur dedim.
ama ben utanıyordum
başka zaman dedim
ısrar etti.
sürekli senden bahsediyorum. merak ediyorlar seni dedi
ya olmaz şöyledir böyledir dedimse de ikna edemedim
ertesi akşam a davet edilmiştim bile.
çalıştığım hediyelik dükkanından. masa üstü üfleme camlı üçlü bir mumluk aldım. çok şık birşeydi
eve gittim mesaj atarak ebruya.
kapıyı açtı
içeri girmeden ürperdim
o neydi amk öyle.bir apartman dairesi bu kadar lüks nasıl olabilirdiki elimdeki hediyeden utandım amk
etraftaki aplikleri görünce
sıcak bir karşılama oldu
biladeri de iyileşmiş.
bilirsiniz tüm gözler üzerinizde herkes size bakar. yarrak gibi ağzından ne çıkacağını bekler
yediğiniz yemekten bile zevk almazsınız sıkıntıdan
ama çok hoş karşıladılar
artık ebru benim hakkımda ne anlattıysa onlara
-soracak pek fazla birşeyimiz yok ebru herşeyi anlatıyor sağolsun dedi annesi
eh amk ebru artı ben kıpkırmızı
zaten tedirginim sayın valide bu kadar gelme işte üstüme

—kızın babası çok piç bir gençlik yaşamış görmüş geçirmiş kral adama benziyordu
muhabbet döndü dolaştı. üni sınavına geldi
nereyi istersin gibi bir soru geldi babasından
şimdi boka sarmıştı muhabbet. ebru da tedirgin oldu bu sorudan ama o da gerçekten istiyordu benim bir
üni de okumamı
henüz karar vermedim. sınav sonucuna göre değerlendireğim dedim.
vakit bulabiliyor musun sınava hazırlanmaya dedi
ebru rahat bıraktığı zamanlar evet dedim
o zaman hiç çalışamadın dedi babası
gülüşmeler falan derken ortam yumuşadı
yemeğe geçelim dediler
hem yemek hem muhabbet devam etti. kızın annesi de ne yemekler yapmış amk. harbi fakir piçiymişim o
gün onayladım
yemek bitti salona geçtik
durum öncesini aktarıyorum. ebru benim maddi durumun kısıtlı olduğunu üni de para ihtiyacımın
olacağını bu yüzden açık öğretim okuyacağımı anlatmış
bayanlar da mutfakta kahveyle uğraşırken kızın babası
-sana birşey soracağım anlatacağım ama yanlış anlama lütfen dedi
-buyrun dedim
-biz dedi çok şanslıydık anamız babamız zenginmiş onlardan bize kaldı dedi.ben elimden geldiği kadar
diğer insanlara hep yardım etmeye çalıştım maddi konuda dedi
hemen sözünü kestim
yanlış anlamaya başladım. devam senaryosunu biliyorum. sağolun iyi niyetiniz için.ama hayır teşekkürler
dedim
sizde anladınız dimi lan piçler anlatmaya gerek yok amk.
-bitirseydim dedi
-sözünüsü kestim kusura bakmayın dedim devam ettim
—maddi yönden doymuş olduğunuz belli. dedim sağa sola bakarak.
ama manevi yönden de çok doymuş birisine benziyorsunuz. bana çok iyi davranmanızdan bu sonucu
çıkardım. ayrıca misafirperverliğiniz için de teşşekkür ederim. size zaten ebru için bir söz verdim ama illaki
birşey paylaşmak istiyorsanız bu sevginizi böyle devam ettirin yeter bana dedim.
-bunu bence bir daha düşün. sana borç vereceğim sonra kazanıp bana geri vereceksin dedi
-lütfen dedim. sağolun.bu kadarı fazla olur.siz benden ebrunun alacağı kararları etkilememi istediniz.ama
sizden borç alırsam benim ebruyla ilgili alacağım kararlar değişebilir dedim.
adam öküz değildi anladı. para baskısı altında aşk olursa zoraki sevmeye devam ederim demek istediğimi
ama samimiyetinize inanarak teşekkür ederim dedim
unuttuk o zaman bu konuşmayı dedi
unuttuk dedim.
içeri bağırdı nerde kaldı kahveler diye.bir nevi artık konuşma bitti getirin kahveleri sinyali gibi gelmişti
bana bu
suratım düştü. beyler incindim içten içe. tamam eyvallah beyamca kötü niyetle teklif etmedi ama …
belli etmemeye çalışarak sahte gülümsemelerle devam ettim.
-anneni de getir birgün oturalım dedi annesi
yaa amk. anneme bu söylenir mi.annem gitmez ki zaten.
ne diyecem sevgilimin annesi seni çağırıyor mu diyecem. bacaklarımı keser önce okulunu oku diye.
tamam ebru benim annemle bende onun ailesiyle tanışmıstım yeter amk bu kadar samimiyet şimdilik
-inşallah dedim.
bu arada kzın biladeri piçosu tam bi ps hastası yemek bitti direk odasına gitti. içerden sesler geliyor.
futbol oynuyor piç. bizi siklemiyor bile
üç beş muhabbet daha yapıp izin istedim.
yine gel dileklerini belirttiler.
annesine babasına teşekkür ettim. ebru bende geleyim aşşağı kadar dedi
sen bilirsin dedim
aşşağı indik apartmanın giriş katında ki koridorda durduk…
**babası ile konuştuklarımızda ebrunun da parmağı olduğunu düşündüğüm için ebruya rahatsızlığımı
belirtmek istedim ve
koridorda elini tutarak yürümesi englledim
ne oldu dercesine bana baktı
-sen burdan dön istersen yukarıda gecenin kritiğini yapmak için seni bekliyorlardır dedim

**hiç birşey olmamış gibi yaramaz kız bakış ve gülümsemesi ile
-önce ikimizin bir kritiğini yaparız diye düşünmüştüm halbuki dedi
derken de sarıldı
-ebru her gece ilişkimizin kritiğini yaparken mutluca iyi geceler dileyebileceğimize emin misin dedim
-onu bilemem ama her gece hala senin kız arkadaşın olma mutluluğunu istiyorum kelebeğim dedi
**içimdeki sebebsiz korkulara bir yenisi daha eklenmişti.bu kız beni çok seviyordu ama ya bu hevesi
birgüm biterse onun bana olan ilgisi beni ona iyice bağlıyordu.bu sözleriyle kırgınlığım biraz geçti
romantizmin amına koymak bu olsa gerek
-yeter mi bu kadar kritik gideyim mi dedim.
-bir yere gidemezsin dedi ellerimi tutarak ve dudağını büzerek
—korkma bir yere gidemem ki sadece kalbinin hücreleri arasında yer değiştiririm dedim
nasıl böyle sözler söyleye bildiğimi yıllardır gönlümdeki beklenen sevgiliye hasret olarak yorumluyorum.
yoksa daha önce duyduğum vaya kullandığım cümleler değildi.
-yürüyelim mi biraz dedi
-yok üşürsün böyle dedim
-sen sarılıyorsun ya işte dedi.—sadece kalbini ısıtmayla olmaz bu iş dedim
-esas sensizken üşüyorum ben deli dedi
beyler o böyle konuştukça nasıl sevineceğimi bile bilemiyordum. gülmeyi karıştırır oldum amk.
yüzümdeki mimikleri tekrar gözden geçirmem gerekti. dudaklarım suratımda garip yerlere gidiyordu
vay amk. aşk ne güzeldi lan
—yok burası iyi gelen geçen komuşulara yakalanmazsan sorun yok dedim
-ne yaparken yakalanmazsak dedi gözlerime o nasıl bir bakışsa bakarak
sen kaşındın diye düşünerek
-böyle dedim ve yaklaştım dudaklarına
eh geciken otobüslerini sikeyim onun da canına minnetmiş
**ve dudaklarımız birleşti. kendimden geçtim beyler. sanki bir senedir açım da annem kuru fasulye
pişirmiş.o derece
daha önce turist kızlarla benzer öpüşmeler olmuş ama hepsi yatakta son bulmuştu
5 dakika civarı öpüştük.ama bu farklıydı. nasıl diye sormayın farklı işte amk.
yanlış anlayanın götünü sabri reyiz siksin ama sikim bile kalkmadı. nefessiz öpüşüyor olmamıza rağmen
derin bir oh çekerek ayrıldım dudaklarından ve
-ben gideyim artık yoksa kötü şeyler olacak dedim piçce gülerek
-deli diyerek güldü. orta şiddette karna da yumruk salladı
-deli senin delin güzelim diyerek **kendime çektim ve bir kez daha öptüm dudaklarından karşılık
beklemeyerek.
iyi geceler bile demeden göz kırparak döndüm kapıya yöneldim
onda bir hareket yoktu. kapıya geldim. hala bekliyordu aynı yerde
ben beklerken kapıya geldi
ben ona bakarken
-öpmeye mi geldim sandım misafir uğurluyorum hadi dedi. elini sırtıma uğurlarcasına koyarak
vay amk. gülme krizine giriyordum karnımın içinde güldüm.
-sen bilirsin dedim. imalı imalı bakarak
** apartmanın dış kapısında kaldım bu arada.o bana göz kırptı bu sefer
bende ona bir öpücük gönderip gittim
sınava 20 gün civarında birşey kalmıştı.
bundan sonra atacağım adımlarda daha dikkatli olmam lazımdı.
beni ve ebruyu riske atacak herşeyden kaçınmalıydım.
onu üzecek ve aklını sürekli bende bırakacak imzalardan kaçınmalıydım
sınav gününe kadar olan her buluşmamızda onu sınava motive etmeye çalıştım
sanki ben girmeyecem amk. sınavına
aklıma takılan ufak soruları bile sormadım kafası karışmasın diye
mesela ceyhun ona hala mesaj atıyormuydu
bu süre zarfında ben eve tekrar davet ettiler ama sınav sonrasına salladım.
bende ufak ufak daha fazla test çözerek kendimi sınava hazırlamaya çalıştım
ebru her ders çalışma arasında mesaj atıyor her sıkıldığında da buluşmak istiyordu
yüzde 70 i civarını salladımsada bende özlediğim için geri kalanında buluştuk
bu buluşmalarda garip şeyler konuşmayıp. sevdiğini söylediği zaman bende
o öpmek isterse abartmadan karşılık vererek öpüştük
bir ara ondan soğuyor olduğumu düşünsede sınavdan sonra ne isterse yapacağıma söz vererek ört bas
ettim
sınavdan bir gün önce beraber hangi okulda sınava gireceksek o okullara gittik
sanki bilmiyoruz amk.
ebrunun buluşma bahanesi işte
birbirimize şans kalemler aldık bir kırtasiyeden
akşam a kadar beraberdik.,
o biraz daha beraber olma konusunda ısrar etsede
ben onu benim için ,kendin ve aileni tatmin edecek bir sonuç al diyerek gönderdim
sınava girdik **o hemen mesaj gönderdi
nasıldı diye. fena değil dedim
ben onunkini sordum.iyi gibiydi dedi
öğlen 12.30 civarı babam beni aldı nerdesin gelelim mi yemek yeriz beraber dedi
babası ile olmasından dolayı pek yanaşmadığım için.
eve gideyim sonra buluşuruz dedim
ama söz vermiştin ne istersem yapacaktın diye yine bir mesaj geldi
o hakkını bununla mı kullanacaksın dedim
iyi tamam off yaa dedi
tamam tamam gel hadi dedim okulun önünde olduğumu belirterek
geldiler. arabadan hemen indi sarıldı
lan baban direksiyonda ne yapıyon amk. yavaş biraz herifi kızdıracaksın tüfekle kovalayacak bizi amk.
-nasıl geçti canım dedi
-sınavı konuşmayalım lütfen dedim
-tamam gel babam bizi bırakacak dedi
-yürüseydik dedim
-annemle kardeşimi alıp otele gideriz dedi
-siz planı yapmışsınız bile dedim
otele gittik. tüm personel bu amcık kim dercesine bakıyor.
bilirsiniz otellerde patron kızına herkes hastadır. kimle çıkarlarsa çıksınlar beğenilmez jön
havuz barda ki masalarda oturduk **ben tabi yine çok gerginim
yemeği söyledik
ama yemek yerken ebru normalden biraz daha samimi davranıyordu
-yarın yüzmeye gelelim mi havuza canım dedi
canım mı?? dercesine baktım.lan yavaş ataya saygı biraz.ben zaten tırsıyom adam siktir edecek diye
-ben yüzme bilmiyorum dedim. canım kelimesi muhabbetin içinde kaybolsun diye
-ben sana öğretirim canım dedi
anası babasıda bişey demiyor.ben kız olsam biri babamın yanında onu dese, diyen mezar peder hapis
-bana öğretmeye çalışan bir kaç kişi benim yüzümden boğulma tehlikesi atlattı dedim
bu arada kzın biladeri de babasına soruyor. yüzme mi bilmiyormuş diye
-yok şaka tabi biliyorum dedim
yemekten sonra kardeşi kalktı.
babası işler için otelde bir yerlere gitti.
annesi ben ve kız kaldık masada
annesi de çok sevimli bir kadındı. bilindik zengin kadınlar gibi ne yüzündeki boyası fazlaydı
ne de çevredekilere kibarlığından ödün veriyordu. hanımefendiydi resmen
annemi sordu
belliki buluşmak istiyordu artık ama annem gelmezdi ki.-annem yazları yaylaya çıkar biraz daha serin
olduğu için. dedemlerin köyüne gitti dedim
ebru atladı
-aa bizi de götürür müsün kelebek diye.
evet çok iyi olur diyerek destek verdi annesi
sanki evlendik biri karım biri kayınvalide amk. nere gidiyorsunuz bi durun.
-çalışıyorum zor ama sezon sonuna doğru gidebiliriz elma ve üzümlerin yetişme vaktinde dedim.
bu ana kız belliki bizim kabile ile de yakından tanışmak istiyordu.
garip bi durum beyler çok farklı iki dünyada yaşamış ailelerin kesişim evlatlarının
gönül meselesi ile iki aile tanışacaktı ama benim temsil ettiğim taraf pek de gurur duyulacak bir aile
değildi
tamam aç değiliz açıkta değiliz ama onların hayatına bakınca daha bir gariban hissediyor insan kendini
annesi de lavaboya kalktı.
herkes bize bakıyor elemanlardan yada ben öyle hissediyorum
ama ebrunun umrunda değil içime girecek
elimi tutuyor
-annenin babanın yanında bari böyle yapma utanıyorum dedim
-biliyorum dedi
-nasıl biliyon dedim
-yüzünden belli oluyor dedi
-iyi bulmuşsun eğlenceyi dedim
-annem de çok tatlı olduğunu söylüyor utanınca dedi
ey allahım neler diyor.
-intikam almaya zorlama beni dedim.
-tamam özür dilerim dedi.
-bi de sevgi sözcüklerini yalnızken söylesen dedim
-kimden ne saklamaya çalışayım ki herşeyi biliyorlar dedi
-tamam ebru ne yaparsan yap dedim.
-kızma hemen dedi
-kızmıyorum alışamadım henüz anlayışlı ol dedim
surat yaptı tamam diyerek.
-sende üzülme hemen dedim
-o zaman bir öpücük borçluyum dedi
-veresiye çalışmam öpücük konusunda dedim
yuh amk orda öpecek engellemesem.
-burda olmaz dedim.
-gel oteli gezdireyim o zaman dedi
niyeti belli kıyı kenar bir yer bulup öpecek.
-ebru madem bu kadar paniksin benimle olma konusunda buraya neden getirdin. yalnız biryere gitseydik
dedim
annemler istedi dedi **bu sırada babasıda anneside geldi. babası ilgilenemediği için üzgün olduğunu
 belirtip.

Part 10> 

0 yorum: