Anlatsam Mı Anlatmasam Mı part 11

18 Temmuz 2013 Perşembe yazildi.

derken ebruda fısıldayarak konuşmaya başladı zaten
-seni çok özleyeceğim. diye
benim kafam başka yerde olduğu için pek dramatik konuşmaya girmek de istemiyordum
-bende ama korkma hep yanında olacağım dedim. konuyu kapatmak istercesine
-beni hiç bırakma kelebek dedi
-söz dedim
bizimki ağlamaya başladı sessiz sessiz
tam sırası amk. bırak gideyim baban yanlış anlamadan sabaha kadar ağla işte.
ebru ağlama moduna geçince ben gidiyorum demek olmaz. sike sike biraz teselli edeceksin. aşkın dikeni
işte
-sürekli gelecem yanına sen gidince. hiç merak etme sende gelirsin zaten. telefon var mektup bile
yazarım sana dedim
daha bir ağlamaya başladı.ne dedikki amk. **sarıldım iyice arasıra saçlarından arasıra alnından öperek
tamam ağlama dedim
içli içli ağlamaya devam etti bir süre
-burda kal bu gece dedi
kadın doğum uzmanının amı amk. sabah baban görse ne yaptınız sabaha kadar dese ne diyeceksin
-başka zaman söz ama bu gece olmaz dedim
yarım saat daha oyaladı beni sonra ancak kalkabildim.
tam on dakikada kapıda güle güle faslı sürdü. zaten fısır fısır konuşuyoruz sessizce. biri höyt dese kulak
zarım patlayacak
dışarı çıktım bir rahatlama geldi. üstümden büyük bir yük kalkmıştı
ertesi gün dükkana gittim.
sabah çay poğaca ikilisi ile kahvaltımı yaparken
karşı kuyummcuya gelen yeni elemanı gördüm
hep yurtdışında hollanda da yaşamış. okuyan yazın hem tatil hem iş için alanyaya gelmiş.
18 li yaşlarda oldukça düzgün fizikli çok tatlı bir kız.
elif
bu kim lan dercesine bakarken.o da benim mal mal ona baktığımı farketti.
bende otelde çalıştığım dönemlerde hollandalılarla çalıştığım için iyi denilebilecek seviyede flemenkçe
biliyorum
iş olmadığı zaman dışarda duruyor.iş olduğu zaman içerde müşterilerle konuşuyordu.
zaman zamanda göz göze geliyorduk.
ama işim olmazdı ebru var siker valla
elif arka planda kalırken ben yoğumluğumu ebruya veriyordum çünkü
o da zamanın azalmakta olduğunu ve kalan günleri benimle değerlendirmek için sürekli kontak
halindeydik
ebrunun bana olan duygularının tamamen aşk olduğuna hiçbir şüphem kalmamıştı
ebru beni bir kaç defa daha eve davet etsede ben gitmeme kararı aldım. ayıptı amk.
ebru dükkana geliyordu arasıra tost yemeye beraber gidiyorduk bazen dükkanı benimle kapatıyordu.
e bu durumları mutlaka elif de görüyordu tabi.
o yüzden elif benim için bir tehdit görünmüyordu.
olaylar böyle devam ederken okullar belli oldu.
kelebek açık öğretim.
ebru ankara da bir üni. mimarlık oflayarak poflayarak sürekli dert yanıyordu ayrılacağımızdan dolayı
-bana bir söz vereceksin dedim
-nedir dedi
-derslerin hiçbirinden kalmayıp okulu erkenden bitireceksin bu sayede daha erken kavuşacağız.
eğer derslerde başarısız olduğunu görürsem
tek sebebini kendime bağlarım ve okul hayatın boyunca senden uzak dururum dedim
-nasıl söz vereyim daha önce hiç okumadım ki dedi
-bi kaç sene benim için inek ol bitiren adamlar senden akıllı mı dedim
-söz vermem dedi
-o zaman şimdiden giderim ne halin varsa görürsün dedim.
-çok ağır tehdit ediyorsun ama dedi
-lütfen dedim. ayrılığa tek dayanması gereken sen değilsin beni de düşün.bir an önce bitir lütfen dedim
-tamam anlıyorum elimden geleni yapacağım dedi
bok anlıyorsun benim amacım babasına verdiğim sözdü. derslerin kötü olmasını bana bağlayarak benden
soğuyabilirdi.
bir gün sabah yine poğaca almadan gelirken. afiyet olsun dedi birisi biraz yozlaşmış türkçesi ile
elif.
-sağol dedim. vereyim istersen birini fazla var
-olur dedi.
birini çıkardım verdim teşekkür etti
az bekle hemen yeme dedim.
dükkana yürüdüm çayçıya iki çay söyledim. diafondan
getirdi. birini karşıya gönderdim elife
şimdi size soruyorum piçler bu kıza asılmak mı amk.
nerdeyse hergün görüyor ebruyu
anlamadı mı kız arkadaşım olduğunu
hadi asıldım sansın yanlışlıkla
bu kadar mı çabuk tepki verilir.
-e artık bende sana ısmarlarım bir ara diye gülerek
diyorsunuz ki ne var lan işte jestine jestle cevap vermek istemiş.
görürsünüz amk…
zaten yıllarca sap sap beklersin sonra bir kız bulursun ne kadar kız varsa sana yapışır ondan sonra
**yaz sezonu iyice açılmış çarşı insan kaynıyordu.
benim işler sıkı olduğu için genelde ebru dükkana geliyordu saati belli olmaksızın
bazen denize gider bazen otele gider. bazende bir iki saatliğine beraber denize giderdik
dükkana geldiği bir gün elifi farketti
-kelebek bu kız kim hep buraya bakıyor dedi
tedirginlikle ve muhtemel bir kıskançlığı önlemek için
-hangi kız dedim
-şu karşıdaki dedi
-nerden bileyim ebru dedim
oralı değilmiş gibi
konu kapanmış gibiydi ama benim içim çok kötüydü. yemin ederim karşıdaki kızın birşeyler yapmasından
korkuyordum
korkutuğum başıma 3 4 gün sonra geldi
ebruyla beraber olduğumuz bir gece konuşmaktan ve onun ilerdeki olası hasretini teselli etmekten
bayağı bir geç saatte yattım
haliyle dükkana da biraz geç geldim, dükkanı açarken elif elinde ki poğaca ile geldi
vay amk. gitsin istiyordum. sanki bulaşıcı bir hastalığa sahiptide ondan kaçarcasına
başka işlere başka yerlere bakmaya çalıştım
ama nafie olduğunu
-sana borcumu getirdim dediğinde anladım
-tamam sağol şuraya bırak ben sonra yerim dedim bir an önce gitsin diye.
-iyi işin bitince haber ver beraber yiyelim dedi
ya siktir git yaa bi siktir git amk.
o kadar yarrak sahibi başka adam var beni mi buldun amk.
beyler kahvaltı yalan olsun diye. dükkanda ne kadar iş varsa yapılmaması gereken dahil hepsini yavaş
yavaş yaptım
daha bi güzel oldu amk. dükkanı.tam bir soluklanayım derken
-iki çayla geldi.
evet kendisi kaşınmıştı amk. kızdan kurtulmam lazımdı.
-kız arkadaşım gelecek birazdan onunla yiyeceğiz kusura bakma dedim
-hangi kız arkadaşın dedi
-yüz tane kız arkadaşım mı var sanki dedim —haa şu kız tamam dedi
-evet o kız dedim. içimden süphanekeden elemtereye kadar bütün sureleri okuyorum ebru gelmesin o an
diye
-sevgilin mi o senin dedi
yaa sanane amk. sana ne??
-evet dedim
-peki dedi
gitti.ohh amk. yaaa
sanki tuttuğum takım şampiyonlar ligi finalinde önde de hakem 90 artıları da bitiren düdüğü çaldı
ebru mesaj attı.
-annemlerle denize gidiyoruz haberin olsun diye
iyi güzel hoş gidin de.
ben sevgilimle yiyeceğimi söyledim. şimdi sen gelmezsen olmaz ki amk.
iki üç saat geçti
korkuyorum yemeye. elife beraber yiyecez dedim
ama açlık da başıma vurdu.
sikerim dedim. öleyim mi amk. başladım yemeye
hemen de gördü. gözünü ayırmıyor ki zaten amk. içeri girip dışarı çıkıp ilk bana bakıyor.
yavaşça dükkana doğru yürüyerek biraz yaklaştı
-aaa sevgilin gelmeyecek miydi? dedi
-işi çıkmış dedim
-ekildin yani dedi
sinirlendim.
-sanane dedim. ekilen benim sen niye karıştıyorsun.al dedim gözün kaldıysa poğaçanda
hakaten amk.o na neydi ki??
uzattım yarım ısırılmış poğacanın birini
-ne kızıyon hemen dedi. agresifleştirmiş seni ekilmek dedi
bak yaa bak dövsen dövülmez sövsen sövülmez.
-yaa işine bak alahını seversen dedim. kalktım.
bozuldu gitti. üstüme bir gerginlik geldi amk. kızı yüzünden
akşama doğru ebru geldi ** inadına biraz daha samimi göründüm ebruyla. ebrunun canına minnet zaten
o ilgi karşısında o da aşkını yineliyor. sensiz ne yapacam diyor
geyik yine benim için sıkıcı olmaya başlayan bir boyuta gelmişti.
-ebru birazda zamanın tadını çıkar. gidince anlatırsın bunları dedim.
-haklısın da sanki beni, benim seni sevdiğim kadar sevmiyormuşsun gibi geliyor dedi
-ağıt mı yakayım ebru gideceksin diye. seni bunları konuşarak mutsuz etmek istemiyorum. dedim
-tamam da ne bileyim dedi
-24 saat konuşsak bende konuşurum vay şöyle özleyecem vay böyle özleyecem diye ama sonuç olarak
sadece üzülürüz dedim
hem sonra pişman olmayacak mısın kelebekle beraberken de hep bunları düşünüyordum diye dedim
-tamam o zaman beni sevdiğini söyle dedi
gözlerine baktım uzunca
-e hadi dedi
devam ettim bakmaya
-sevmiyor musun yoksa dedi
yine devam ettim bakmaya
o da bana baktı. biraz bakıştıktan sonra
-söze gerek kalmadı umarım dedim
sarıldı
-sorduğum için özür dilerim çok korkuyorum seni kaybetmekten dedi
-kendini kaybetmeden aklına sok kelebeğin herşeye rağmen seni çok sevecek dedim
biraz daha oturdu sonra akşam yemeği için eve gitti
o gider gitmez bela yine geldi
-ne güzel romantik bi film izledim. sessiz di ama güzeldi dedi
hasta mı evet amk. düpedüz hasta. daha az önce siktir ettim gelip dediği lafa bak
-sende bul birini bir film de sen çevir dedim
-ben oyunculuğuma güveniyorum da partnerim senin kadar olabilir mi onu bilmiyorum dedi
evet anlaşıldığı üzere laf yarıştıralacak birisi değildi. kız resmen kaşınıyordu.
al beni en yakın kuytu yere götür iyice bi sik —olur olur sen bu yetenekle ona da öğretirsin herşeyi dedim
-sağol dedi
neye sağol amk. nedir yani?? iltifat mı ettik
derken bir müşteri geldi dükkana. alışverişi sevdirdi bana amk.
-sende sağol bak müşteri geldi. görüşürüz dedim
-görüşürüz dedi göz kırparak.
bu işin dallanıp budaklanacağı belli olmaya başladı
ebru mesaj attı.
-yemek yedin mi diye
-yok henüz yemedim dedim
-iyi yeme ben sana getiriyorum dedi
-gerek yok dedim
ama elinde et döner dürümle geldi. bende evden getirecek sanmıştım amk.
ebruya bu elif olayını çıtlatmak gerekiyordu ama nasıl
sürekli o kızın tedirginliğini yaşıyordum amk. ölümden korkmadım ben hiç bu kadar
işin ucunda ebruyu kaybetmek var amk.o kadar boşuna mı sevdik.bi zilli yüzünden kaybedelim
ben lafa nasıl girsem diye düşünürken ebru yine sordu
-ya bu kız hep buraya bakıyor gibi geliyor bana dedi
-taktın kıza boşver dedim.
-galiba senden hoşlanıyor kelebek bu dedi. kıskançca ve ağız ararcasına.
-benim gözüm birtek seni görüyor. kör değilse o da görmüştür dedim.
kafası hala o tarafda ebru kıza bakarken.
-hala bakıyormu dedim.
-eveeeet dedi.t harfini uzatırken dudaklarından öptüm ebrunun
-bitti mi şüphen dedim
biraz rahatlamış olacak ki espriyi patlattı
-yoksa bu kız senin eski sevgilinde beni onu kıskandırmak için mi kullanıyorsun dedi. gülerek ama şüphe
ile
-vay be yakalandık. buraya kadarmış.dur bana bir müsade et gidip sorayım eğer yeterince kıskanmışsa
seni terkedeyim dedim
-bacaklarını kırarım gidersen dedi. hafiften sol böğrüme alttan kroşe ile
-dudaklarımdan tutta gitmeyeyim dedim.
tam öpmeye yaklaşırken.
-şaka şaka dükkanda bu kadar öpücük yeter dedim
-offf dedi. *ben bu sırada çok büyük özen göstererek elife hiç bakmadım. bizimki kıllanmasın diye.
ama onun arasıra baktığını hissediyordum ebrunun bakışlarının oraya kaymasından
biraz daha cilveli aşıklar modunda gece dükkanı kapatıncaya kadar konuştuk.
sonra beraber kapattık
ebruyu evine bırakırım herhalde düşüncesi ile dükkandan çıktık
-ebru nereye gidiyoruz dedi
-seni eve bırakayım dedim
-evde beni yalnız bırakma sende gel dedi
-ebru geç oldu.hem artık gelmeyeceğimi söylemiştim sana utanıyorum dedim.
-gel bir yorgunluk kahvesi içelim söz istediğin saatte gidersin dedi
şöyle yukarı bir baktım evde ışık yanmıyor.iki ihtimal var ya evde kimse yok ya da yatmışlar
iki ihtimalde benim istedmediğim bir durum.
eğer evdelerse ve yatıyorlarsa rahatsız etmek istemiyorum.
eğer dışardalarsa ve eve gelip bizi görürlerse yanlış anlarlar diye istemiyorum
zaten eve çıkarsam ebrunun rahat durmayacağı belli.
haa istemiyor muyum ebruyu öpmek?? çok istiyorum ama bana nedense onların evinde yapmak
tamamen racon dışı geliyor
-birşey içmek istiyorsan gel başka bir yerde içelim ama eve çıkmayalım. dedim
-tamam nereye gidelim dedi
-bilmem dedim
-hadi sizin eve gidelim dedi
-ebru saat geç oldu merak ederler dedim
-arıyorum dedi
annesini aradı. biraz geç geleceğini söyledi.bi kaç şey daha konuştular. ismim de geçti bir ara
sonra bana dönüp tamam dedi hadi gidiyoruz
annem yaylada babamla. muhtemelen bilader evdeydi
onu aradım nerdesin diye
-arkadaşlarlayım abi dedi
-tamam ben haber vermeden eve gelme dedim
-olm eve turist kızı atma komşular şikayet eder anneme dedi
evet o ihtimal de vardı. saat geçti ama gören olabilirdi
-tamam sen işine bak dedim **bindik taksiye içimde acayip bir heyecan.ama kızı sikme heyecanı veya
onunla yalnız kalacağımız heyecanı değil
bi bokluk çıkarmı kaygısının heyecanı
girdik eve tabi kimse yok
-sen geç ben sana bi çay yapayım dedim
bir kere öptü tamam dedi
içeri geçti
bende suyu ısıtırken
içeri girdim
koltuğa oturmuş beni bekliyor
-gel dedi oturmam gereken yere elini vurarar
oturdum
yine sarıldı öptü. bende karşılık verdim
bir müddet sonra oturarak öpüşme yavaş yavaş koltuğa uzanarak öpmeye döndü o üstte ben altta
heyecanla beraber cinsellikte ön plana çıkmaya başladı bende
bunu o da hissetti tabi üzerimde olması vesileli ile.
ama ben yanlış birşey yapıp tokatı tekrar yeme korkusu barındırıyordum yüzümdeki sinir uçlarında
ben kendimi tutamaz ve dudaklarından boynuna doğru dudaklarımı kaydırmaya başlayınca
nefes alma ihtiyacı duyarak
-şu çay suyuna bir bakayım dedim
-su yanmaz merak etme dedi
-ben kendimi yakacam ama dedim altından sıyrılarak kalktım
biraz da yavaştan alarak sikimdeki damarların içindeki kanın sınırlarını aşmak istemesini engllemeye
çalıştım
bir süre sonra çayları hazırladım dalga da eski haline döndü benim
yanına tekrar gittim.
çay içerken
babası aradı
aha dedim boku yedik diye düşünürken
**babasını fırçalayarak
-tamam bana çocukmuyum ben aradığınız zaman ulaşıyorsunuz işte dedi
bu kötü bir histi beyler ebrunun benim için babasına bunları demesi o gecenin uzun olacağının
göstergesiydi
ayrıca oldum olası ailesine ters konuşanlardan nefret etmişimdir.
amın çocuğu onların siki ve amı terksin işte
-tamam hadi götüreyim seni dedim
-yok ben konuştum dedi
-ebru hiç hoşlanmadığım şeyler yapıyorsun dedim
-ne oldu dedi
-neyse boşver dedim
surat yaptı kalktı
-istenmediğim yerde durmam dedi
-istendiğin yere de gitmiyorsun ama dedim
-sen beni istemiyorsun o zaman dedi
-konuyu saptırma dedim
-ya konuştum kelebek tamam sorun yok işte dedi
-ne yaparsan yap benim yanımda onlarla böyle konuşma bir daha dedim. biraz gerginleşen bir ortamda
-biz seninle anlaşamayacağız galiba dedi
evet amk. aşk bu işte.sen o kadar ayılıp bayıldığını söyle öp kokla. sonra bir küçük olay olsun
biz seninle anlaşamayacağız olur muhabbet
nerde kaldı aşk? nerde kaldı uğruna ölmek
-benim bugün olup yarın olmama ihtimalim var ama onlar senin hep ailen olacaklar dedim
bunu söyledikten aklıma çok kötü bir düşünce geldi
”acaba kız,ben ailenle aranı iyi tut derken ailesinin parasında gözüm olduğunu düşünür müydü??”
inşallah düşünmezdi
-ben gidiyorum kelebek dedi
-biraz daha otur ben seni bırakırım dedim
-yok gidecem dedi
bilirsiniz amk. kız alınganlıkları 5 yaşındaki yeğeniniz gibi davranırlar
-ebru otur lütfen böyle gitme dedim
-ben senin için neler yapıyorum sen bana neler diyorsun dedi
-benim için başkalarının kalbini kırmanı istemiyorum dedim
-ama sen bunun için benim kalbimi kırıyorsun dedi
hatasını da kabul etmiyor amk.
-tamam özür dilerim. kusura bakma dedim
-tamam önemli değil ben gidiyorum dedi
kalktım sarıldım. sonra biraz da zorlayarak öptüm
zorlama ile tekrar öpmeye çalışırken artık zorlamaya gerek kalmadığını gördüm çünkü o da karşılık
veriyordu
evet lan kavga sonrası daha heyecanlı oluyordu öpüşmek
heyecanıma jr.kelebek te yenik düşerek karşılaşmaya ayakta devam etme kararı aldı
maç öpüşmeyle devam ederken
ben ebruyu fazla zorlanmadan koltuğun üstüne nakavt pozisyonuna getirdim
ama esas nakavt olan cinsel abazanlığımdı.
artık tahret mahalinde sürtünmelerde olmaya başlamıtı
bunlara dokunmalarda karşılıklı olarak eklendi
ama vücudum istemsiz olarak ebruyu çok istediğimi belli etmeye başladı
bunu da ebru hissetmiş olacak ki
-daha önce hiç yapmadım şu an hazır değilim ama ilk senle olacak söz dedi **ebrunun böyle demesi
içimdeki cinsel hormonların kurumasına neden oldu
evet soru bile sormadan cevabını bilmek istediğim bir soruya net bir cevap almıştım
kim sorabilir ki o kadar sevdiği birisine bakire misin diye??
-tamam. yine ileri gittiysem kusura bakma dedim
-bende gidiyordum az kalsın dedi gülerek
bir müddet sonra taksi çağırıp eve bıraktım
ertesi gün işe tekrar gittim.
elif yine ordaydı
ben ebruyu düşünürken sabit bir yere bakıyordum mesela o biraz yürüyerek bakış açıma girip orda
bekliyordu
onu görünce yüzümü çeviriyordum sonra ister istemez yine ebruyu düşünürken bir yere dalıyordum
o yine oraya geçiyordu
sabah gelince günaydın
yemek yerken az yaklaşıp afiyet olsun
durup dururken hayırlı işler
nasılsın gibi diyalog kurma peşinde gibi görünüyordu
her seferinde tersleyip selamlarını almamama rağmen inatla bir şekilde diyecek birşey buluyordu
ebru dükkana yine sürekli geliyor
ama elif ebru dükkandayken her hangi kendini farkettirici bir hareket yapmıyordu
ebrunun sürekli dükkanda olması patrona da rahatsızlık vermeye başladı
-olm ne yaptın lan bu kıza hamile mi yoksa peşinden ayrılmıyor dedi
bi dakika patron kere sikerim seni ama akıllı ol amk.
sevdiğim kızla böyle konuşma
-ben çağırıyorum dedim
-haa iyi o zaman dedi
ama rahatsızlığı da belli oluyordu
sikimde mi amk. **bir gün erkek arkadaşlar dışarı çıkmayı teklif etti
ebrudan da izin alarak dışarı bir discoya gittik
yaz olması vesilesi ile discolar ana baba günü
alanyadaki discolar bilen bilir çok yakındır bir birine
birine girersin ortamı beğenmezsen çıkarsın diğerine geçersin
3 sap olmamız genelde discolara girişi bizim için zor hale getiriyor olsada
genelde insanları tanıdığımız için herhangi bir sorun olmadı
bende gözcü onbaşılar gibi ebruya sürekli durum bildiriyorum
bir iki tane yer değiştirken disconun birinde
kimi gördüm??
elifi
yalnız mıydı??
hayır
yanında bir sapla beraber disconun önündeki barda dans ediyorlardı
kafası da hafiften güzel olduğu sallanışından belli
birden ayağıma bu kızdan kurtulmak için fırsat geçtiğini düşünerek
kendimi ona göstermeye karar verdim
bu sayede onu bir erkekle görmüş olacaktım ve bu durumda benden uzak duracaktı
elifle yanındakinin biraz daha samimi bir şekilde dans etmeye başladıklarında
yanına yaklaştım
elifin suratının bana dönük olduğu yere geçtim
10 saniye kadar farketmedikten sonra
bana bakınca
gülerek ve vaayy gibisinden
-iyi eğlenceler dedim
kızardı biraz ayrıldı lavuktan
bende hemen olay mahalini terk ettim
kendi kendime sevinirken ve diğer arkadaşları alıp başka yere gitme planı yaparken
arkadaşların 70 lik bacardi şişesine sex on the beach kokteyli yaptırıp kızlarla shot şeklinde
ısmarlamaya çalıştıklarını gördüm
eh amk. gidemeyeceğimiz anlamına geliyordu bu **bir an önce bitsin diye bende iki shot attım. topu
topu 17 tane çıkar zaten
-olm siktir git kendine içki al diye de terslendim 3 üncüyü içmek isterken
-hadi gidelim başka yere dedim
-amk. manitan var bizi bari düşün takılalım az acele etme dedi
bu arada elif ne bok yiyor diye kafamı çevirdiğimde o lavuğu yanından çoktan siktir etmiş
tek başına ona asılmaya çalışan erkeklerle mücadele ediyor
ama kafası da benden tarafta
bu arada ebruyla telefonda mesajlaşarak geyik de yapıyoruz
bana belli etmeden yanında kim var ne zaman gideceksiniz gibi sorular sormaya çalışıyor
bende onu gıcık etmek için piçliğine onu kızdıracak şeyler söylüyorum turist kızlar hakkında
derken yanımda dikilen bir şahsiyet olduğunu farkettim
kafamı döndüğümde elifi gördüm
-sadece dans ediyorduk dedi.

Part 12>

0 yorum: