16 Yaşındaydım ve Ağır Abazaydım

20 Mart 2018 Salı yazildi.



#1

o zamanlar 16 yaşındayım. Ne liseden atılmıştım ne de sokakta kendimi parçalıyordum. Tüm liseliler benzer biçimde bütün konsantrasyonumu hanım vücuduna endekslemiştim.
Derslikımız 45 kişiydi. Boktan bir sayısal derslik. Sayısal sınıf iyi mi 45 birey oluyordu aklım almıyordu. Zaten fazla da düşünmüyordum.
En arkada sırada oturuyordum her zaman ki gibi. Size vallahi billahi derslikın en önünde oturanları tanımıyordum. Hiç görmedim onları. Aslına bakarsanız miyop ibnenin tekiydim bir de arkada oturunca ne tahtayı ne de önde oturanları görebiliyordum. Sırf bu nedenle kitap okuma alışkanlığı kazandım. Yapacak bir şey yoktu amk sınıfta zorunlu kitap okuyordum.
Yanımda iki birey oturuyordu. Bir sırada üç kişiydik. önümüzde iki kız oturuyordu. 3 sıra grubu vardı ve biz ortadaydık. Sol sıra grubunda en arkalarda ders dinleyene rastlamadım. Sağ grupta kiler ise çalışkandı. Bizler de ne yapacağımızı sol gruba nazaran belirliyorduk. Onlar yatıyorsa hepimiz de yatıyorduk. Maksat vicdan azabını azaltmaktı.
Derslikın büyük çoğunluğu kızdı. Idealist olan güzel ve çirkin kızlar topluluğu.
önümde oturan iki kızdan birinin kalçaları gaslınüzü nereye çevirseniz sizinle geliyordu. Kız 1.60 boyundaydı. Iyi bir vücut müthiş kalça ve göğüsler her an laf sokmaya müsait bir ağız. Yanında ki arkadaşıyla susmazlardı tüm ders. Bizde arkada 3 mal tavana yere bakılmaması gereken her yere bakardık. Canımızı sıkıyordu orospular. Bütün sınıf canımızı sıkıyordu.


#2

zeki miydik? Hayır. En az diğer mallar kadar aptaldık. önümüzde bir çocuk vardı. Bir gün bu herifle şöyle bir diyalog yaşadık:
ben: niçin bu kadar kötülüyorsun lan sen komünistleri. (çok kötülerdi söz mevzusu ibne)
+hepsi allahsız kitapsız . Baksana ayakkabı bağlarken bile ne kadar müthiş bir düzen var nasıl allaha inanmazlar.
Kısa süreli mavi ekran verdim.
O süre bütün kolsuzlar allaha inanmamakta özgür.
-yok kardeşim beni anlamıyorsun dinle..

Bu herif ak parti gençlik kolları başkanıydı ilçe de. Ve gençlik kollarında toplam 3 kişi vardı. Vallahi billahi gerçek dışı değil bu tiplerle bir aradaydım. Sağda tam bir kevaşe oturuyordu. Herkse kur yapıyordu. Yanında keza onun benzer biçimde bir kız. önlerinde kendini beğenmiş şişmanca kızlar. Ben de öndeki kalçalara bakıyordum.
Bahsi geçen kalçalı kızın yanında sarı saçlı polina egorova nın alt versiyonlarından biri oturuyordu. 1.65 vardı bu kız. Yandaki ne bakılırsa daha mütevazi bir vücut. Ama pantolon giyince tüm sınıftaki kızlar seks objesi halini alıyorlardı. Pantolon hepsinin kalçalarını sıkıca çevreliyordu. Bu kız en nefret ettiğim insan tiplerindendi. Garip bir aşağılama tarzı vardı. Buna değineceğim. Ayrıca ağır ergendi. Hepimiz de ergendikte bu çığır açmıştı. Yanında ki kızla sevgilisiyle kaç çocuk istediklerini kararlaştırdıklarını söylüyordu. Aniden kalbim sıkıştı. Bu şekilde cümlelere gelemem ben.
-çocuğun nasıl yapılacağını biliyorsunuz değil mi? Dedim. Tırsak bir göttüm ama kendimi tutamazdım.
+sen işine baksana lan. Söylemiyeyim bunu murat'a.
Yanıt vermedim orospuya. çocukta boy 1.90. Gelse beni sikmekle kalmaz bir de .. Yok o kadarla kalır. Ne boktan bir devirde yaşıyoruz lan. Mahallede 5 yaşlarında ki çocuk posta koyuyor laf çıkaramıyoruz. Doğal olarak kürt mahallesinde. Pezevenk yanında 50 birey getiriyor. Bu da anekdot olsun.

Her neyse. Tabi ki size güzel vücutlulardan bahsediyorum. Yoksa sınıfın çoğu tıfıl çirkin vücutlu kızlardan oluşyordu. Aralarında 5-6 tane bu çeşit kızdan vardı. Bunalrdan biri de gamze diye bir kızdı. Bunun kalçalarda önümde oturan mahide adlı kızla yarışırdı. Kazanamazdı fakat yarışırdı. Mahide diye bir kız iyi mi seksi olur sormayın. Bende bilmiyorum.

#3

hepimiz sırada üç mal: zapatista,(me)cemil, furkan. Isimleri vermek istedim. Mahide nin yanında ki kızın adı bahar ve sağ grubun 2 kevaşesi deniz ve derya. Ne kadar çok birey varlan böyle savaş ve sulha döndü olay.

Yine bir gün dersteyiz düzgüsel olarak. önümüzde bu iki arzulanan kevaşenin konuşmalarına ingilizce öğretmeninin saçmalıkları eşlik ediyor. Ben iyice kendimi kaybetmiş haldeyim. Kızı tanrılaştırdım gözümde. Sınıfta kendisi bir benim ilgi alanım galiba. ötekiler daha parlak kızlara yöneliyorlar. çocukken sarışın kızlara aşık olmakla ilgisi var sanırım. Yanım da cemil uyukluyor. Piç kurusu zaten bir yıl kalmış sınıfta. Bu sene de atılacak tanrı ın emri. Furkan sa kadro kuruyor. Top oynamayı da bilmiyor yavşak. Ama kadro kurmayı seviyor. Bir anda çekiştirip "bak lan ön libero gattuso olur mu" diyor. Siktir git diyorum. Size derslikın 2 kevaşesinden bahsedeyim birazcık.

Deniz: iyi denebilecek bir vücut. Etek çok kısa, gömleğin düğmesi açık üstten, yüzünde orospulara özgü bir sırıtma. Eğer biri aşık olursa bu kıza belli yaşamı sikilecek. Orospular sikilmişliklerinin acısını başkalarını düzerek çıkarır.
Derya: denizin daha güzel ve daha kevaşe olanı. Buna hayat siktirilebilir aslına bakarsak.

Ben mahide ye bakarken deniz yüksek sesle "oğlum şaşı olacaksın lan göt mü görmedin " diyor. Yanında ki şişmanlı zayıflı kızlar gülüyor. Cemil uyuyor. Mahide bana bakıp sinirli bir bakış atıyor. Cemil uyuyor. Benim yüzüm kıpkırmızı oluyor. Cemil piçi hala uyuyor. Tembel göt.

Acayip utanmış vaziyette gözlerimi tahtaya dikiyorum. Söylediğim şeklinde miyop olduğum için bir şey göremiyorum. Ama rezil olmuş durumdayım. Bahar hafiften kafasını bizim sıraya çevirmiş vaziyette "kızım sen de vücut taş he" diyor mahide ye. Mahide de yavşakça bir sırıtma. Furkan dürtüp "buldum aga scholes" diyor. Bravo diyorum. Arkasından zil çalıyor. Deniz kevaşesinin yanına gidiyorum.

#4

denizin yanında derya ver normal olarak.
- senin zorun ne lan
+oğlum göz muayenesi gibi düşün. Gözlerini kurtardım.
-sen boşuna terkedilmiyorsun ağır kevaşesin. (çok terkedilip ağlar bu)
+muntazam mevzuş.
-muntazam mü mevzuşayım? Her mevzuda yamuk seversin sen.. (anlamını hala düşünüyorum)
fakat kız nasıl anlamış olduysa ağlayarak gitti. Derya da arkasından. Ben de sıraya geçtim. Cemil bu arada hala uyuyordu. Bu herifin amına koyayım.

Ders zili çalmadan önce deniz yanıma gelip sırıtarak "çıkışta derhal gitme mevzuşalım" dedim. Olur dedim. Midenizde garip bir kasılma olur ya korktuğunuzda işte ondan oldu. Sanırım çıkışta bir boklara bulanacağım dedim. Arkasından rahat takınmak için furkanın ekibine baktım. Gerizekalı forvete inzaghiyi almıştı. Futbol bilgisini sikeyim adam 50 yaşındaydı.
Son ders saatinde benim içimde yarak var. Evet evet bildiğiniz den. Oturmuş içime bekliyor. Iyi mi bir ruhsal travma geçiriyorum siz düşünün.

Ders zili çaldı ve ben kaderimi beklemeye başladım. Sağıma baktım cemil malı hala uyuyor. Bunu uyandırdım. Saol kanka valla içim geçmiş dedi. Ya kanka bir siktir git dedim. Ibne hiç niçin sınıfta bile durduğumu sormadan gitti. Deniz yanıma geldi. Dedim beni birilerine dövdürecek bu kevaşe garanti. Peşinden mevzuştu:
- benimle çıkar mısın?
+şimdi mi?
-genel anlamda?
+iyi. şimdi evlere mi gidiyoruz.
-evet kendi evlerimize.

çıkma kelimesinden bu tip mevzuşmalardan tiksinirim. Felaket bir şey lan bu. Içim vıcık vıcık olur. Niçin kabul ettim bilmiyorum yaşamımda ilk kere biri sormuştu aslına bakarsanız. Iyi dedim yalnız olmam hem. Ama bu ağlayan kız niçin şimdi böyle yaptı anlamamıştım. Kafaya takamdım dayak yoktu, gerçekten güzel sayılabilecek bir kızlaydım kevaşe olsa da. Tam absürd dizi modundaydı yaşananlar. Fazla düşünmeden eve gittim. Annem evde yoktu, yemekte yoktu. Yarım bayat ekmek ve dolaptaki buz tutmuş sarelleyi alıp yemeye başladım.

#5

akşama doğru babam eve geldim. Benden bir yaş büyük başarılı ağbimi övmeye başladı. Habil kabil vakasına döndürmeden işi odaya gittim. Açtım msni. Aslına bakarsanız bütün derslik vardı. Deniz slm yazmıştı. Ben de aynı şekilde karşılık verdim. Neyse ki o ağzıma bile almak istemediğim hitapları yazmıyordu. Yarın sabah buluşalım mı dedi? Kabul ettim. Param da yoktu neyine kabul ettiysem. Arkasından görüşürüz diyerek kapattım msni.

Salona geçip babama bana biraz para verip vermeyeceğini sordum. 10 lira verdi. Ağbimine sevinmese vermezdi. çalışıyorsa kurcalama diyerek yatıp kafayı uyudum.

Sabah uyandığımda bir tuhaf hissettim kendimi. Ne yapacağım lan ben bu orospuyla dedim. Sonrasında güzel kevaşemle diyerek değiştirdim. Aşk adamı olmak başka doğal olarak. 10 liramı aldım ve kızın söylediği yere gittim. 45 dakika bekledikten sonrasında geldi kendisi. Ikimizle okul kıyafetiyleydik. Bu iç gıcıklatıcıydı her zaman ki şeklinde. Benim içimde gıcıklanmak için yer arıyordu gerçi.
En sonucunda bir çardakta oturduk. Yan yanaydık, etek boyu inanılmaz kısaydı. Vücutlarımız birbirine değiyordu. Vücudum kan pompalamıyordu. Olduğu şeklinde varili döküyordu. Yavaş yavaş vücudum atmaya başladı. Neyse ki kız bacaklarıma bakmıyordu. Hemen hemen uçacak konumdaydım.
-niçin konuşmuyorsun?
+haa.
Aniden bu tarz bir tepki verdim. öküzce değildi ama hafiften boşalma nidası gibiydi. Fakat boşalmamıştım doğal olarak ki. Deniz güldü ve yeniden mevzuşmaya başladı:
-neden mevzuşmuyorsun diyorum.
+herkes yeterince konuşuyor boşver.
-ooo lafları kes.
O an ağzına bir tane patlatmak geldi içimden. Kıza platon vari konuşuyorum cevap bağlarbaşından geliyor.
+ sen baya.. Tahrik edicisin.
Mevzuşma yeteneğimin sorumlusu tanrı dır. Ben de arzu ederdim güzel konuşayım. Yaşam işte.

#6

-geçen gün bana kevaşe demiştin .
+kevaşelerde tahrik edici olabilir.
-nasıl bir manyaksın lan sen. çıktığın kızla bu şekilde mi mevzuşulur.
+neden konuşulmasın? Iyi mi mevzuşuluyor , daha önce hiç konuşmadım.
-yuh hep sustunuz mu?
+kimle?
-çıktığın kişiyle.
+biriyle çıktığımı kim söylemiş oldu.
-haha çıkmadın mı? öyle bir bakıyorsun ki tüm evreni bipmişsin gibi. (valla bipmişsin dedi)
+yoo düzgüsel bakıyorum.
-öyle öyle. Gel bari bir işe yara. Salla beni salıncakta.
Tuhaf bir tipti kendisi. En güzeli kevaşelerle birlitke olmaktır. Sıkılmazsınız yanlarında sizi her an boynuzlama ihtimalleri vardır ama olsun. Coşku iyidir. Kim bilir bana böylesi gelmişti bilemiyorum doğal olarak.

#7

salıncağa oturdu bende arkasından salıncağı ittirmeye başladım. Bu huu diye bağlarıra bağıra sallanıyordu. Bacaklarını da havaya yükselirken ileri atıyordu. Işte orada benim de vücudum atıyordu. Bilirsiniz salıncakta çok yükselince tuhaf bir his dolmaya adım atar. Içine oksijen girer şeklinde . Veya zevk kasılmasına benzer. Deniz de yavaş yavaş ohlamaya başladı. Gözümün önünde salıncağa veriyordu. Saçmalık bir yana iyice tahrik olmaya başlamıştım. Neyse ki daha sonra salıncaktan indi tekrar çardağa geçtik. Derin derin nefes alıyordu. Elleri bacaklarının üzerindeydi. Bacaklarını ince bir çorap gizliyordu. Derin derin nefes alırken kafası aşağı dönüktü. Ellerini bacaklarımın üzerine koydu. “yuh ateş şeklindesin” dedi.
-biraz hastayım dedim. Yalandı elbet. Vücudum zevkten patlayacaktı. Tüm kapalılığa karşın.
+çıktığımıza nazaran seni iyileştirmem lazım.
-aslında bu şekilde malca mevzuşmaları hiç sevmiyorum.
+nasıl?
-çıktığım çıktı çık. Sevgilim seçiminda.
+bu şekilde bir şey demedim.
-öyle laf içinde söyleyeyim dedim.
+iyi. Amma tuhafsın lan sen.
Gene ağzına vurmak geldi içimden . Lan diye hitap eden kız mı olur?

#8

derken bu kafasını bacaklarıma yatırdı. Bu bardağı taşıran son damlaydı. Iyice titreme geldi bana. Senkronize şekilde boşalmanın eşiğindeydim. Farkındaydı bana ne meydana getirdiğinın . Pis bir şekilde sırıtıyordu.
-deniz kalkalım mı?
+neden?
-hava soğudu gibi. (25 aşama sıcaktı)
+iyi kalkalım madem dedi.
Kalkarken eli penisime değdi. Inanırım ederim bilerek yaptı. çünkü değmedi kız nerede ise kavradı. Ve orada bittim. Pantolon sıcak bir sıvıyla yıkanıyordu. Kız yüz ifademe bakıp arkasına dönerek kikirdemeye başladı. Haykırarak boşalmayı anlatan capslerde ki gibiydim. En son ağzımdan buğyüce bir:
-hadi gidelim çıktı.
Sünnet çocuğu gibi yürüyerek eve bıraktım onu. Yarın görüşürüz dedi. Ben de eve gittim. Direk banyoya girip pantolunu kirliye attım. Gene evde annem yoktu gene yemek yoktu. Yine bayat ekmek ve soğuk sarelle yedim.

#9

ev her süre olduğu gibiydi. Abimi övüyorlardı beni gömüyorlardı. Babam hergün beni yanına çağırıp:
-bak oğlum abin ne güzel çalışıyor sende onu örnek al biraz olur mu?
Diyordu.
Bende:
+evet baba diyordum.
Peşinden annem saydırmaya başlıyordu. Sen nasıl benim oğlum olabilirsin hiç mi abine çekmedin diyordu. Içimden “hiç çekmedim içeste karşıyım” diyordum. Bir boka yaramıyordu normal olarak.

Ertesi gün okula gittim. Deniz sınıfa girdiğimde gülümseyerek baktı arka sıralardan. Derya da bana kötü kötü bakıyordu. Belki onun da bana vermek şeklinde planları vardı bilinmez. Bu kızlar nerede tip biri var buluyorlardı. O tip bendim. Düzgüsel bir tiptim fakat güzel bir kızla beraberdim . Hayat güzeldi.
Arka sırada mahidenin kalçalarının etkisinden yavaş yavaş kurtulmanın da luğu vardı. Derste ayağa kalkıp “evet o kalçalarını avuçlamak arzu ederdim. Ama artık kalçalarını avuçlama ihtimalim daha fazla olan bir kızlayım. Siktir git bu sınıftan orospu” demek istiyordum. Fakat herhalde hoca iyi karlışamazdı bu durumu. Cemil uyumuyordu bu sefer. Furkan da uyumuyordu. önümüzdeki tahtada dil anlatımla ilgili şeyler yazılıydı ama göremiyordum. Dil ifade hocasını da hiç sevmezdim. Hep otomobilinı patlatmak gelirdi içimden. Durmadan sakakllarıma karışırdı. Bu da başka bir vaka. 16 yaşında hayvan benzer biçimde sakala sahiptim. Babamın genetiğini sikeyim.

#10

teneffüs zili çalmış olduğunda deniz sırama geldi. Bu sırada furkan ve cemil dıaşrıya çıkmışlardı herhalde. Denizle oturup birbirimize sürtünüyorduk. Mevzuşmuyordukta. Sadece sürtünüyorduk ki bana yeterliydi.
-deniz bugün bizlere gelmek ister misin diye sormuş oldum.
+okul çıkışında mı?
-evet .
+olur farketmez dedi.
Annem hergün misafirliğe gidiyordu nerede ise. Veya bir işi oluyordu. Ev boştu büyük olasılıkla. Bundan dolayı çekinmeden çağırdım eve. Teneffüs biterken sırasına geçmek için kalktı. Kalçalarını hafiften bacaklarıma değdirerek geçti yanımdan. Gene bir irkilme çöktü üzerime.

Derse girerken furkan ve cemil yanıma oturdu. Cemil in gözleri kan çanağı gibiydi. Ama bir şey demedim. Bu tip sevgi şeylerine de gelemem.
Ama furkan öyle değildi.
-cemil noldu lan ne bu halin?
+boşver kanka önemli değil.
-söyleki lan rahatlarsın.
+baharı sevmiş olduğimi söyledim. Kız resmen küfür etti bana. Ben kimmişim ki onu sevebiliyor muşum?
-bşver kanka kendi kaybeder.

üzülmüştüm cemile. Fakat kafamı başak bir şey karıştırıyordu.
-ya kanka sen ne ara uyandında bu kızı sevdin? Dedim.
+oğlum hep seviyordum bakmaya kıyamıyordum.

Bir hassiktir çektim içimden. Bakmaya kıyamıyor diye sınıfta horlayan ilk tescilli insandı.

Ders başlayınca bahar ve mahide oturdu. Bahar mahide ye “o kim ya beni sevebilir” benzer biçimde bir şey söylemiş oldu. Cemil iyice çöktü. Yine tutamadım kendimi:
-ne biçim bir orospusun lan sen . Dedim. Bir organımızı sikme şansı verilseydi dilimi sikerdim.

Bir kız ın hakaret yediğinde genelde meydana getirdiğinı yaptı. Ağlamaya başladı. Vaka hocaya kadar geldi. Tüm sınıf bu duruma kitlenince ben iyice korkmaya başladım. Ilkokulda da böyle olurdu. Küçük bir şey yapardım vaka büyüdükçe büyürdü. Orospu çocukları tek yumruk olmak için benim hatamı bekliyorlardı.

#11

mahide baharı wcye götürdü. Kızın götünü ortadan ikiye ayırsalar bu kadar ağlamazdı herhalde. Benim korkudan popom içeri içeri girmeye başladı. Gene boka battım diyordum kendi kendime. Bir yandan da hiç olmazsa mahideyi kaybetmeyelim diyorum o göt bizlere lazım.

Içeride bunları düşünürken bahar yanında müdür yardımcısıyla geldi. Başım iyice öne düştü. “zapatista mg odama gel” dedi. Kalktım ve odasına gittim.
-utanma arlanma yok mu lan sende terbiyesiz herif. Senin bacına orospu deseler hoşuna gider mi?
+benim kız kardeşm yok hocam.
-dalga mı geçiyorsun lan ? Siktir lan gözüm görmesin seni 5 gün uzaklaştırma.
Bu şekilde 5 gün uzaklaştırma aldım. Sınıfa girip çantamı toplarladım. Nefretli şekilde bakan bakışlar eşliğinde denizin yanına gittim: “dışarıda umuyorum seni”
güldü ve tamam dedi. Cemil “sağol kanka” dedi giderken. Bunu neden dedi anlamadım. Dışarıda denizi beklemeye başladım.

#12

dışarı da denizi bekliyordum. Son ders zili de çalmış öğrenciler okuldan çıkmaya başlamıştı. Denizi arıyordu gözlerim. Bu arada üzerimde doğru boy averajları 1.80 olan adamlar geliyordu. En önde bahar ın sevgilisi murat. Tanrı ım neden bu kadar şanssızım diyordum. Herifler hiç mevzuşmadan geçirmeye başladılar . Yerden kalkamıyordum. Her taraf toz oldu. Toz tadı aağzıma giriyordu. Aslında tekmelerinin içi boştu. Fakat ilk yumruk çok kötüydü. Yerdeyken attıkları tekmeler anlamsızdı. Peşinden murat eğilip “tekrar o kıza bir şey dersen gebertirim lan seni” dedi. Piçe bak kati ezberlemiştir bu sözı dedim. Inanırım kavgaya girmeden önce kararlaştırmıştır bu lafı. Kalıcı etki bırakacakmış gibi.
Yerden kalktığımda tuhaf bir arınma hissettim. Vakaı büyütmedim içimde. Büyütsem bir kez daha dayak yerdim zaten. Kavga edecek arkadaşım yok benim. Ben de kavga etmem zaten. Bu yüzden herhalde.

Deniz beni gördü nihayet. Okulun yarısı dayak yerken görmüştü bu arada.
Deniz yanıma gelip tehlike dolu bir sesle ne işe yaradığını sormuş oldum. Birkaç kişiyle takıştığımı söyledim. Yalnız onlar sana takışmış dedi. Ne güzel sözler ediyordu bu şekilde. Kaldırdı beni ve destek oldu. Beraber bizim eve doğru yürümeye başladık. Yürürken kalçalarımız çarpışıyordu. çok güzel bir histi.

#13

denizle bizim eve girdik. Bir tek anahtarım yoktu. Bu tip durumlarda annem anahtarımızı karşı komşuya bırakır. Gene öyle yapmıştı. Karşı komşumuz 55 lik klasik chp teyzelerindendir. Ama tam çağdaşlık mertebesinde değildi. Için de muhafazakar bir rahibe yatmış olduğuna inanırım. Kızla beni iyice süzdü. “sikecen mi lan kızı” bakışı attı. “yürü git orospu bakışı” attım. Kapadı kapıyı. Tabi birazcık dalgaya vuruyorum. Yoksa öyle bir baktı ki kıza yürü lan camiye demek geldi içimden.

Denizle içeri girdik. Hayatımda yaşadıklarımı çok fazla dramatikleştirmiyordum fakat bir gerçek vardı ki çok boktandı durumum. Kısaca bariz dram dı yaşadıklarım. Yalnız küçültüyordum problemlerımı. Tabi açlıkların olduğu bir dünya da bunları en büyük dertlermiş şeklinde de lanse etmenin anlamı yok.

Deniz le lavaboya gittik. Yüzüme su çarptı. Ardından üstümdeki kıyafetlere oluk oluk su döktü. Kendince temizlediğini sanıyordu. Halbuki daha da boktan bir hale gelmişti kıyafetlerim.
Lan neyine gülüyorsunuz komik diye mi yazıyorum. Ayrıca o anları anımsamak bile boktan lan yaşanılan göt korkusunun haddi hesabı yok. Herneyse:

peşinden odama gittim. Bu sırada deniz mutfağa gitmişti, kıyafetlerimi değiştirdim hemen.
Deniz "bayat ekmek var" dedi. Siktiğimin evinde bayat ekmek yetişiyordu sanki. Abim deseniz bu kadar çalışkan olup bir insan iyi mi bu kadar sosyal olur anlamıyorum. Bir insan eve geldiği benzer biçimde dışarı çıkar mı? çıkıyor çalışkan piç. Okulu da hemen kapının önünde. Güzel bir anadolu lisesi. Dersleri müthiş, sınıfın en iyi okulda dereceler yapıyor. Sonra eve gelip anında dışarıya çıkıyor. Aynı anneden olduğumuzu kimse yutturamaz. Kesin bu herifi çirkin bir bilim kadını çıkartmıştır.

Denize dolapta bir şey var mı diye sormuş oldum. çorba olduğunu söylemiş oldu. Ilk kez evde yiyecek vardı. Doğru mu söylüyor diye baktım. Sahiden de çorba vardı. Akşamları yemek olurdu fakat ben öğlen saatinde ilk defa bana yiyecek bırakıldığını görüyordum. Deniz çorbayı ısıttı. Ekmek kullanmadan şekilde içtik. O an kendimden tiksindim. Hep dalga geçtiğim gençler gibiydim. 16 yaşında evcilik oynayan liseli piçler. Ama kafamı o an başka bir soru kurcalıyordu. Mercimek çorbalı ağızlarla öpüşsek tat alabilir miydik?

#14

denizle odaya geçtik. Yatağın üzerine oturduk. Kafamdan onlarca fikir hhızla geçiyordu. "bilgisayarı açıp yanlışlıkla ferre sitesine girmek, erotik film izlemek, cinsellik sahnesi olan duygusal film seyretmek , film seyretmek , seyretmek ,sikmek" o anda deniz hiç şey yaptın mı dedi? Ne diye sordum. Sahiden anlamamıştım. Biyolojik açıdan birleşme dedi. Kültürlü kevaşem benim. Işte size kaşar diye nitelediğiniz kızlarla çıkmanın avantajları. Aile kızıyla çıksaydınız o kadar iğrenç sıkıcı bir durumda olurdunuz ki kendinizi parmaklamak istediniz.

-hayır yapmadım.
+ben yapmış oldum.
-oha (bu kadarı da fazla amk)
+öyle valla. Kötü değil keyifli.
-napalım şimdi yapalım mı?
+öyle bir şey demedim.
-demene ne gerek var nerdeyse kendini nasıl si... (sustum orada)
+yavaş ol be.
-pardon. Peki meydana getirecek mıyız?
+bilmiyorum. Hem güzel olup olmadığını bilemezsin.
-inanırım güzeldir. Ben ilerigörüşlüyümdür.
+iyi bakalım dedi.

Hayatımın en güzel anı başlıyordu. öncelikle idrak edemedim mevzuşmaları. Ben, yaşamında ferrelerde bile boşalma anında yarrak görüntüsüyle karşılaşan zapatista bir kızla, hemde güzel bir kızla birleşmenin eşiğindeydim. şimdi bile kendimi kutluyorum. Ver düşününce iyi cümleler kurmuşum. (buna yakın cümlelerdi herhalde) şimdi o kız gelse soyunsa sanırım ona bakarak mastürbasyon yaparım.

#15

altımda eşofman vardı. Okuyorsanız okul pantolonumu çıkardığımı biliyorsunuzdur. Denizin eteği her vakit ki benzer biçimde kısa. Gömleğin üstten 2 düğmesi açık. 3 te olabilir bilmiyorum. Göğüsleri hafiften görülüyor işte. Yatakta oturuyordum. Ardından deniz diz üstü oturdu yere. önümde eğildi. şeytanca sırıtarak eşofmanımı indirdi. Ardından eliyle kavradı penisimi. Yalamaya başlayalı 15 saniye kadar olunca dur dedim. Ağzından çıkarttı, bende penisi sola döndürüp boşaldım. Ama yaşamımda bu şekilde bir an yaşamamıştım. Aman tanrıım o mastürbasyon saçmalıklar ferreler. Bir tek yalamayla bu hale geldiysem içinde olduğumu tahmin edemiyordum. Deniz gülmeye başladı. Biraz utandım orada. Vücudum tüm zamanların en büyük endorfinini sağladı. Utanmam ve hayal kırıklığım yerini mutluluğa bıraktı tekrar yapsana dedim. Iyi bakalım dedi. Içimden bu kızla derhal evlenmeliyim dedim. Galiba bu evlilik saçmalıkları böyle ortaya çıkıyor. Adam tam orgazm olacağı sırada kadın ona evlilikten bahsediyor ve adam mutluluk patlamasıyla kafasına bu düşünceyi koyuyor. Bense her an ulaşılabilecek sex hayaliyle bu düşünceye varmıştım.

Ardından yeniden kavradı penisimi deniz. Yalamaya başladı. Sahiden daha önce birileriyle birlikte birlikte olduğu anlaşılıyordu. Iyice hızlanmaya başladı. Ben yine kendimden geçmeye başladım. Ah oh nidaları bile şu ağzından çıkan şappır şuppur seçiminda ki seslerden daha tahrik edici değildi.
Yine penisim taş kesilince durmasını söyledim. Belinden tutup ayağa kaldırdım. Gömleğini açtı. Süt benzer biçimde kızdı . Göğüsleri de hakkaten büyüktü. Sütyeninin kopçasını açamadım. Yaşamımda ilk kere bir sütyen önümdeydi açılmaasını bekleyen. Deniz kendisi açtı. En büyük hayalimi yapıp bacakları belimi kavrar vaziyette kucağıma oturttum. Göğüslerini emmeye başladım. Ben sekse inanmazdım beyler. Sahiden inanmazdım. Yok diyordum insanların uydurması ferre ler falan da asılsız bilincimizin uydurması. Sahiden seks varmış. Ve dünyanın en güzel şeyiymiş. Göğüslerini emerken bu elleriyle kafamı sıkıyordu. Iyice hoşuma gitti bu şekilde yapınca. Tüm gövdesini yalıyordum. Ardından yatağa yatırdım. Bu anda gene bir kahkaha attı. Ayakları kasıldı. çoraplarını indirip attım bir köşeye. Ardından etiğini indirdim. Penisimi tutup içeri gireceğim anda sen de görevini yap dedi. O an o denli penis ve vajina arasında kenetlendim ki ne söylediğini anlamadım. Vazife diyince yemin ederim tommy vercetti sandım kendimi o an. Heralde albayın kızını mağazaya falan götürecektim.

#16

bu arada kendi anılarımdan tahrik oldum. Bir ara mastürbasyon molası vermeliyiz.

Kız öyle aval aval bakınca gene bir kahkaha tuttu bunu. Kahkaha atınca hoşuma gidiyordu bir tek. Baya garip bir duygu kaplıyordu. Nasıl anlatsam "bu kızın vajinasında ölmeyi nasip eyle ya rab" gibisinden. Kız belini doğrultup eliyle saçlarımı kavradı. Vajinasına doğru indirdi kafamı. "aa evet yalıyorduk değil mi bunu" durumundaydım. Yalamaya başladım vajinasını. Iyi soğukkanlıymışım am diye sevinerek pencereyi açıp sevinç çığlıkları atmamışım.

Vajinasını yalamaya devam ettim. Saçlarımdan kavramış şekildeydi. Her geçen sürede saç diplerimi kopartacak duruma geliyordu. Inlemeleri kısık çığlıklara dönüşmüştü. Bu anda komşular duyacak diye tıstım. Kafamı kaldırdım bunu söylemek için huur tekrar indirdi zorla kafamı. Anasını satayım 2 oldu 3 oldu söyleyemiyorum. Bu baya baya çığlık çığlığa duruma geldi. En nihayetinde kafamı alıp şu yastığa bağlarırsan iyi olur dedim. Tamam tamam dedi yine indirtti kafamı. Tüm vücudu kasılmaktan öte bir hale geldi. Zevkten geberecekti kız. Bir tek baya zaman yaladım ve kızın vajinası yavaş yavaş mercimek çorbası kokmaya başladı. En nihayetinde kalktım ve penisimi vajinasından içeri soktum. Içinde hızlı hızlı gidip gelmeye başladım. Ferre yıldızı gibiydim. Sanırım bunda yetenekli olmamın değil açlığın erdiği etki vardı. Içine zevk almak için değil yok etmek için giriyordum nerede ise. Deniz gene inliyordu. Bir yandan da ara ara gülümsüyordu. Ardından aniden kalkıp beni yatırdı ve üzerime çıktı. üzerime seri şekilde gidip gelmeye başladı. O anlarda öleceğimi hissettim nerede ise. Yer bildiğimiz kayıyor gibiydi. Zemini hisetmiyordum. (zemin buada yatak) deniz bağlarıra bağıra gidip geliyordu.

#17

elleriyle boynumu tutmaya başladı. O gerginlikle öylesine sıkıyordu ki ara ara nefes alamıyordum. Bir seçim yapmalıydım. Uzun olma potansiyeli taşıyan bir yaşam mı yoksa am ve ölüm mü? Direk am ve ölüm dedim umursamadan devam ettim. Ellerimle kalçalarını kavradım. Bend aynı şekilde sıkmaya başladım. Boşalamadan o benim canımı ben onun kalçalarını alacak gibiydim. şap şap seslerine ikimizin inlemeleri karışıyordu. Ben buna seks düeti diyorum. Iki karşı cins aynı anda inler bu durumlarda. Hanım bunu savaş haline getirip yavaş yavaş çığlıklar atmaya adım atar. En sonucunda dayanamadım boşalacağıuaasfafafds dedim. Neyse ki boşalacağımı anladı. üzerimden indi. Eliyle git gel yaptı penisime. Peşinden kendi göğüslerine attırdı desem yeridir. Ben mi? Vallahi billahi öbür dünyadayım diyordum. Bu şekilde zevk olamazdı.

Banyoda üzerini temizledi deniz. Bense bitkinlikten ölecektim. ölü şeklinde yatakta yatıyordum.
Deniz girdi odaya yanağımdan öptü. Fahişesi şeklinde hissettim kendimi. Ama olsun bu tip şeylere takılmamalı insan. üzerini giyindi. Ve evden dışarı çıktı. Onu uğurladıktan sonra evdeki odada ki menileri temizledim. Bir kaç saat sonrasında abim o meninin üzerine yüzüstü yatacaktı mutlu bir şekilde. Beter olsun başarılı bin.

(okuyucuların dikkatin, mastürbasyon molası)

#18

akşam olduğunda kara kara yarını düşünüyordum. Hemen hemen aileme uzaklaştırma aldığımı söylememiştim. Sanırım haftanın sonuna doğru geliyordu. Akşam olunca klagib abimi övmeler duyuyorduk ve doğal olarak ki beni gömmeler. Babam okulun nasıl gittiğini sordu, dün geceden bu yana pek bir gelişme yok dedim. Herif 24 saatte bir okulu soruyordu. Ne bekliyordu bilmiyorum sanırım 24 saatte üniversiteye gelmemi falan bekliyordu. Onlara uzaklaştırma cezası almış olduğumı söylemedim. Direk odaya kaçtım.

Abim oda da msnde kızlarla konuşuyordu. Iyice ayar oluyordum kendisine. Mevzuştuğu kızlar taş kelimesinin hakkını veriyordu. Ama adriana lima da taş neticeta ten temasına geçilemedikten sonrasında bir anlamı yok.
-abi bu kızlar sana neden bakıyor ödevlerini falan mı yapıyorsun?
+oğlum her şey yakışıklılık değil. (bunu kendimden biliyordum)
-oha abi mal mısın yazdıklarına bak.

Buna benzer bir şey dediğimde bu gerizekalı kıza "amı açsana" yazmıştı. C yi unutmuştu. Ama gönderdi aniden mesajı.

+of ulan niye söylemiyorsun.
-bırak bu işleri demek ki bunu düşünüyorsun ki bunu yazdın. Bir söz var hatta bu şekilde. şimdi aklıma gelmiyor.
Daha sonrasında kız çok ciddiyim aniden msni kapattı. Bu mala o akşam baya gülmüştüm. Açtı gta yı oynamaya başladı. Gta da vice city. Herif hala inşaat patlatma görevlerinde kalıyor. Gerçi bende geçemiyorum. O gece yarını düşünerek yattım. Mal şeklinde sokaklarda dolaşacaktım.

#19

sabah uyandım. Sanki okula gidecekmişim okul kıyafetlerimi giydim ve evden çıktım.
Evden çıkınca iyi mallaştım. Nereye gidecektim ne yapacaktım hiç bilmiyordum. Aslına bakarsan telefon falan da kullanmıyorum biriyle de iletişimim kuramam. Denizle de önceki gün bir plan yapmamıştık. Anlaşılan sap gibi kalmıştım ortada.
öncelikle yorulana kadar caddeleri sokakları arşınladım. Yürü yürü aynı yere geliyordum. Tak gibiydi istanbul, nefret ediyorum bu şehirden. Paranız yoksa her yer berbattır zaten. Daha sonra bir otobüs durağına oturdum. 1 saat kadar kaldım. Yoldan gelen geçeni izledim aptal aptal. Vücudum öyle uyuştu ki ayağa kalktığımda kırılacağımı zannettim.

Bir ara iyice saçmaladım. Hala da yaparım bunu. öncelikle bir kız seçersiniz. Elbet güzel olmalı. Peşinden onu takip edersiniz. öncelikle güzel fizikli bir kız buldum. üzerinde okul giysisi olan bir liseliydi. Ben bu şeylerden hiç kaçınmam. Siz de korkmayın. Takip edin mevzuşun. Bunları yapamayacak kadar da özgüvensiz olmamalı insan.

Kızın ardından yürümeye başladım. Ortalama 1.65 boyundaydı. Klagib liseli kız tipi. Gömleklerin bağrı açık, saçlar dümdüz, pantolon oldukça dar ve converse. Istanbul da ki kızların yüzde 70 i bu tiptedir aslına bakarsan.

#20

bizim kevaşe de istanbul genel teftiş sorumlusu çıktı. Yürüdükçe yürüyor, bir o markete giriyor bir bu dükkana. Iyice kafayı yeme noktasına geldim. Yemin ederim bir ara gözyaşım döküldü sinirden. Gidip saçını çekip "lan süreın geçmesi lazım gel iki sevişelim" diyebilirdim. Ne yapacağını bilmemekten daha sıkıcı ve delirten bir şey daha olması imkansız.

En nihayetinde kız bir otobüs durağına oturdu. Başladığım yere geri dönmüştüm. Bende gittim kızın yanına oturdum. Her düzleştirilmiş saçlı liseli şeklinde o da süzdü beni. Ben onun kalçalarının kıvrımlarına kadar zihnime kazımıştım. Bir anda merhaba çıktı ağzımdan:
-merhaba dedi.
+kaç yaşındasın? (evet öküzüm)
-hehe bu nasıl sual böyle.
+ne bileyim seni takip ettim de yaşın büyük olm...
Bu kısımda iyice sıvadım sıçtığımı.
-beni takip mi ettin? Ne zamandır?
+şu demek oluyor ki 1 saat oluyor herhalde. Amma yürüdün valla.
-hehe deli misin sen ya, niye takip ediyorsun?
+okuldan uzaklaştırma...
-git be şurdan manyak. Bak bağlarırırım yemin ederim.
+tamam lan tamam sakin ol hayda.

O anda bastım deparı okula doğru. Esasen okul saati de geliyordu. Alın işte bu şekilde insanalrla muhattap olunmaz. Insan şeklinde takipte mi etmeyelim? Sabahtan beri de bir şey yememiştim. Iki topkek ve ice tea alıp okulun karşısında ki banklarda beklemeye başladım.

#21

top kek yiyordum bir taraftan diğer taraftan da yaşamı düşünüyordum. Tam anlamıyla geleceği düşünen liseli prototipiydim. Nihayet okul zili çalmış olduğunda ayağa kalkıp üzerime düşen top kek tanelerini silkeledim.

Okuldakiler yığın yığın kapıdan çıkıyorlardı. Herkesin bildiği saçmalıkları konuşuyorlardı. "şu kız kimle çıkıyor şu çocuk çok hoş yeaaaa wuhuuu" liseler tam anlamıyla gerizekalıları koruma ve yaşatma derneğiydi. Ben de o gerizekalıların bir başka versiyonuydum.

Denizi beklerken aniden müdür desteksı kapıda belirdi. öğretmenler son olarak çıkardı okuldan genel anlamda. Daha kötüsü oldu ve müdür desteksı beni gördü. "ulan tanımamıştır inştanrı" diye dua ediyordum. Fakat tanrı resmen beni dalga geçmek için yaratmış. Müdür desteksı direk yanıma geldim. "bana baksana sen uzaklaştırma almadın mı ne işin var burada"
-hocam arkadaşımdan bugünün ders notlarını alacağım.
+okul kıyafetinle gelmene gerek yoktu oğlum.
-ne bileyim disiplin ve tertipli olmak açısından.
+lan sen şaka falan mısın? Lafa bak ya. Adını ver bir daha.
Adımı söyledim, o da bir kağıda yazdı. "akşam görüşürüz" dedi. Tabi kendini gibtirmezdi herhalde bana. Bende ne olacak diye akşamı beklemeye başladım bu sefer. Ayrıca nihayet deniz görünmüştü kapıda.

#22

deniz beni görünce yanıma geldi, yine o kendine has gülümsemesiyle. Yanında da derya vardı. Deryanın yanında da erkek arkadaşı. Bu kızın adam arkadaşı olduğunu bilmiyordum. Gerçi kimse hakkında bir şey bilmiyordum. çocukla tanıştım. Peşinden dördümüz yürümeye başladık ki ben bu tip gruplardan one direction dan bile daha çok nefret ederim.

Dört ergen olarak yürürken derya mal mal konuşuyordu:
-ya aşkım bugün nereye gidelim?
+bilmiyorum aşkım sen nereye gitmek isterdin?
(iç ses (me): ya bu huur çocuklarını giben yok mu ahali tecavüz edin ulan bunlara)
-senle olsam yeter aşkım.
+aynen bebeğim.

36 t cebeci bölme otobüsünden sonra midemi bulandıran en büyük konuşmalardandır bunlar.

Peşinden deniz mevzuşmaya başladı bu sefer:
-naber zapa.
+iyilik işte. Sen ?
-ne ben?
+nasılsın şu demek oluyor ki.
-iyiyim bende. Nasıl yapsak?
+bize gel istersen?
-bugün sen bizlere gel istersen. çünkü kardeşime yiyecek yapmam lazım.
+olur.

Sanırım bu nedenle ben bu kızla dieğr çocuk derya ile beraberdi. çünkü ben derya ile birlikte olsam onu ağzını yüzünü giberdim.

#23

arkasından yolda ayrıldık derya ve gerizekalı arkadaşıyla. Denizin evine doğru yürümeye başladık. Denizlerin evi bir apartman dairesiydi. Güzel bir evdi. Içeri girdiğimizde evde kimse yoktu. Kardeşini sormuş oldum:
-kardeşim yok benim.
+niçin kardeşine yemek yapacağını söyledin?
-senin yüzünden gerizekalı. Ya sen ne mal bir çocuksun bir şeyi mi merak et be. Hakkımda hiçbir şey sormuyorsun.
+boşver sen de bana sormuyorsun.
-yanıt vereceğini bilmediğimden sormuyorum. Ya senin ben .. Her neyse.
+kardeşin var mı?
-yok.
+daha sorayım mı?
-sor.
+tek çocuk musun?
-ya gibtir git şuradan valla. Yemek yer misin?
+şimdi de sen mi bana soruyorsun. Güldüm bunu söylerken. Arkasından o da güldü. Aslına bakarsak ben ciddi söylemiş olabilirim.
-kuru fasulye yer misin?
+nefret ederim.
-pilav tavuk var.
+lokanta mı burası böyle? Bizim evde hiç böyle yemekler olmaz öğlenleri.
-bizde de dün kalmış.
+iyi bir pilav tavuk yerim.

Peşinden yemeği pişirdi deniz. Mutfakta masaları vardı. Karşılıklı oturduk. Ne o konuştu ne ben. Yemeğin pişmesini bekleyerek birbirimize bakıyorduk. Fakat ben müdür yardımcısını düşünüyordum. Mesele yaratabilirdi bin.

#24

deniz yiyecekleri koydu önümüze. Gene kendimi kötü hissettim. Utanıyordum böyle şeylerden. Kendini büyükmüş şeklinde sezmek iğrençti. Ama yiyecek güzeldi, o yüzden fazla düşünmeden yedim. Deniz tabakları kaldırdı. Arkasından yine masaya oturdu. Gene aval aval birbirimize bakıyorduk. Keşke başka odaya gitseydi, ben de peşinden giderdim. Sessizlik iyice canımı sıkmaya başlamıştı:
-deniz başka odaya mı gitsek?
+neden?
-burası mutfak.
+şu demek oluyor ki.
-mutfakta oturmamız normal mi? Neden salonda oturmuyoruz. Televizyonda izleriz.
+yalnız bunun için mi?
-kısaca bir ihtimal yatarız.
+sen hiç ağzını tutamazsın değil mi?
-normalde meblağım da senin yanında gerek yok diye düşünüyorum.
+ben de senin yanında tutmayayım olur mu?
-tabi ki olur.
+senin dışında 3 kişiyle yattım.
-oha be. (anlık refleksti. Ve kıpkırmızı oldum. Laftan dolayı değildi kırmızı olmam)
+hepsi de bu yıl.
-yuh kızım ya. Sahi sen niçin benle çıkıyorsun?
+tuhafsın , iğrençsin, parlak zeka misin aptal mısın belli değil.
-başka söyleyeceğin bir şey varsa söyle. Lezbiyen falansan da olur.
+yattığım 3 kişiden biri kızdı.
-dalga geçiyorsun değil mi?
+hayır. Bir çok kız sınıftan bir kız arkadaşıyla merak edip yatmıştır. Birbirlerini yalamışlardı.
-tamam tamam anlatma.
+salona geçelim mi?
-yatacak mıyız?
Bir şey demedi ve güldü. Salona geçtik. Televizyonda number one tv yi açtı. çok güzel şarkıcılar vardı. Iyice tahrik oldum. Denizle yan yanaydık. Ama elimi bir yerine atsam mı atmasam mı diye muallaktaydım. Ayrıca söyledikleri doğru mu hala bilmiyorum. şu kızla falan yatma meselesi. Fakat mahalleden bir arkadaşım da aynı sınıftan iki kızı sevişirken gördüğünü söylemişti. 31 ci bin asılsız da olabilir tabi.

#25

salonda oturuyorduk. Okul kıyafetini çoktan çıkarmıştı. Ne ara gidip çıkardı hatırlamıyorum. Altında pijama üstünde tişört vardı. Fakat vücut hatları dahada belirgindi. Daha fazla kendimi tutamadım. önünde dizlerimin üzerinde durdum. Kısaca parkenin üzerinde. Pijamasını indirip kafamı vajinasına arkaürdüm. Kikirdemeye başladı. "sen sırf bu bacak arasındaki yüzünden ölebilirsin " dedi. ölmek için daha yüce bir fakatç mı vardı sanki. Pijaması bileklerindeydi. Külodunu da indirmiştim baldırlarına. Yalamaya başladım vajinasını. Gene kafamı bastırıyordu. Ve yine kısık kısık inliyordu. öncekinden daha güzeldi. Pijamalar daha tahrik edici olmuştu birden. Sağ elimi tişörtünün içinden geçirdim ve göğüslerinden birini sıkmaya başladım. Sol elim belini kavramış vaziyetteydi. Deniz in vücudu titremeye başladı . Sara krizi geçirmişçesine titriyordu kız. Inlemeleri diğer dairelerden duyulabilirdi. Tam vücudunu koyvereceği anda kapıda anahtar sesi duyuldu. Anahtar kapıyı zorluyor ama açamıyordu. çünkü öteki anahtar kilidin üzerindeydi. Hemen toparlandı deniz. Yüzünde boşalmakla boşalmamak içinde gidip gelen birinin yüz ifadesi vardı. Kendine çeki düzen verdi. Derhal defterlerinden birini mutfağa arkaürüp açtım. Bu sırada kapıda ki iyice zorlamaya başlamıştı. Deniz kapıyı açtı. Gelen annesiydi. Mutfağa girdi elinde poşetlerle. Ardından beni gördü:

-slm oğlum .
+selam teyze.
+-anne bu zapatista dedi deniz.
-memnun oldum oğlum.
+bende.
-ders mi çalışıyordunuz.
+-evet anne .
-iyi iyi çalışın.

Hissettiğim korkunun haddi hesabı yoktu. Neyse ki tehlike geçmişti.

#26

deniz mutfağa geldi. önümüzde ki deftere sap sap bakıyorduk. Ben gideyim mi diye sordum. Neden dedi. Aklıma söyleyecek bir şey de gelmedi. Kafamı eğdim önümde ki deftere bakmaya devam ettim. Defterde de yazı yoktu doğru muntazam. Sadece şekiller çizilmişti. 5 10 derken yarım saat oldu hala aptal aptal deftere bakıyoruz. Artık dayanamadım:
-deniz ben gidiyorum.
+hehe iyi de niye bu kadar heyecan yapmış oldun?
Bir an gaza gelmişim herhalde. Sesim bana normal gelmişti.
-sonrasında görüşürüz.
+tamam.
Denizlerin evinden çıkıp eve doğru yol aldım. Abim bu sefer evdeydi. Ek olarak annem de öyle. Bizlere gelmediğimiz iyi olmuştu. Odaya geçtim abimin yanına. Derslikından bir arkadaşı vardı. Konuşuyorlardı:
-oğlum o kız o denli güzel değil ya (mal abimdi bu)
+nasıl güzel değil lan sarı saçlı bembeyaz kız işte. Ben de yan yataktayım bu sırada. Bu iki odun da bilgisayarın karşısında msn açık vaziyette bunları konuşuyorlar.
+lan açtı açtı oturumu. Yazsana bir şeyler.
-kendi hesabından yaz lan. Ya uzatma işte.
Abim bu söz konusu kıza slm nbr ödev var mı falan yazarken yanında ki herif hemen hemen orgazmın eşiğine gelmişti. Hele kız cevap verdiğinde bir kişneyişi vardı ki, ingiliz atı huur çocuğu kızı gibse bu kadar gaza gelmez.

#27

bu herifler kişnedi ben yattım bu muallakler neredeyse boşaldı ben gene yattım. Ve akşam oldu.

Babam eve girdiğinde annem noldu falan diyordu. şak diye bizim odaya daldı.
-uzaklaştırma mı aldın okuldan?
+hayır.
-gerçeği söyle.
+evet 5 gün. (baskıya gelemem)
-oğlum sen adam olmayacak mısın ya?
+baba ilk defa bir şey yapıyorum sakin ol.
-o 5 günü çalışarak geçir de aklın başına gelsin. Yarın sabah hazır ol.

Gibik müdür yardımcısı. Ayrıca abimin arkadaşı da bana bakıyordu. Bin hala gitmemiş. Iyice moralim bozulmuştu. Acaba yarın nereye gidecektim. "abi birazcık kalkta oynayayım" dedi. "oğlum dur hatunu ayarlıyoruz" dedi. Mevzuşmalarına baktım. Kız bunlara deli misiniz? Yazmıştı. Her neyse ki ananızı giberim falan yazmamıştı herhalde öyle dese bunlar kızı aşık ettiklerini falan sanırlardı.

#28

bu herifler kişnedi ben yattım bu muallakler hemen hemen boşaldı ben gene yattım. Ve akşam oldu.

Babam eve girdiğinde annem noldu falan diyordu. şak diye bizim odaya daldı.
-uzaklaştırma mı aldın okuldan?
+hayır.
-doğruyu söyleki.
+evet 5 gün. (baskıya gelemem)
-oğlum sen adam olmayacak mısın ya?
+baba ilk kere bir şey yapıyorum sakin ol.
-o 5 günü çalışarak geçir de aklın başına gelsin. Yarın sabah hazır ol.

Gibik müdür desteksı. Bu arada abimin arkadaşı da bana bakıyordu. Bin hala gitmemiş. Iyice moralim bozulmuştu. Acaba yarın nereye gidecektim. "abi birazcık kalkta oynayayım" dedi. "oğlum dur hatunu ayarlıyoruz" dedi. Mevzuşmalarına baktım. Kız bunlara deli misiniz? Yazmıştı. Her neyse ki ananızı giberim falan yazmamıştı herhalde öyle dese bunlar kızı aşık ettiklerini falan sanırlardı.

#29

babamın otomobiliyla giderken midem ağrımaya başladı. "baba yarın gitsem olur mu" dedim. Cevap vermedi. şimdiki aklım olsa "sen benim için bir tanrı modelisin bin fight clubu izledin mi bilgisiz lümpen" demezdim gene de. Levye yi alır gebertirdi beni. 30 dakika kadar olmuştu yolda ilerleyeli. Bir binanın önünde durduk. Gel benimle dedi. Arkasından yürümeye başladım kurbanlık koyun şeklinde. Ne var şu demek oluyor ki benim de kız gibmişliğim vardı neden kendini bu kadar üstün görüyordu?

Binanın alt kısmına girdik. Depo şeklinde bir yerdi. Içerisinde atölyeler olan bir binaydı. Babam beni ustabaşıyla tanıştırdı. "eti senin kemiği benim" dedi. Klişe yetmezliğinde ölecekti herifler. Ustabaşı nasılsın yeğenim dedi. Iyiyim abi dedim. Gel bakalım elin nasırlansın birazcık dedi. "abi merak etme az osbir çekmedim" dese miydim diye hala düşünüyorum. Burası bir sayacıydı. Saya ayakkabının deri kısmıdır. Gerçi ben de pek anlamıyorum ya. Saat sabahın 8 iydi ve iş başı yapılmış haldeydi. çevre ölü balıklar benzer biçimde duran insanlarla çevriliydi. Bir vehamet aldı bedenimi. Hüzün kapladı düşüncelerimi. Ilk kere lise bile güzel göründü gözüme. Hem güzel kalçalı güzel göğüslü kızlar vardı. Burada göbekli kıllı herif doluydu. önüme tabanları verdiler. Tabanalr iplerle yanyana dizililerdi. O ipleri kesmem istendi. Başladım kesmeye. Saate baktım 3 dakika geçmişti. Etrafta kimse olmasa eminim hüngür hüngür ağlardım. Sevgikoyayım kapitalizm.
Iyi geceler.

#30

işte zaman akmıyordu neredeyse. Tabanları tekliyordum yenileri geliyordu, tekliyordum yenileri geliyordu. Oturduğum yerin tam karşısında saat vardı. özellikle bakmamaya çalışıyordum saate ama hep gözüm kayıyordu. Bir süre saate hiç bakmadım. Peşinden aniden sevinçle artık yarın olmuştur diyerek saate baktım. 8.30 du. O an yemin ederim gözlerim doldu. Geçmiyor mu lan bu süre diyordum. Sayacı da hepimiz büyükçe bir masanın çevreında otururdu. Yan yanaydınız doğrusu. Bir anda konuşmaya başlardı herifler:
-yauv abicim sen o ciğeri hiç elazığ da yedin mi?
+yok abi yemedim.
-yav yok böyle bir şey.

Herifler yiyecek programı çeviriyorlardı. Ardından futbol, politika. Yanımda bir adam durmadan beni konuşturmaya çalışıyordu:
-ee genç var mı manita durumları?
+yok abi.
-niye yok oğlum. Bu yaşta vericen odunu.
+hehe haklısın abi.
-tabi haklıyım lan. Hiç gibmedin mi?
(bakınbeyler, bazılarınız bu konuşmaları abarttığımı sanabilir. Ama size yemin ederim abartmıyorum tam tersine hafifleştiriyorum. Bu tip bölgelere çalışanlamış olur ne demek istediğimi anlarlar)
+yok abi hiç yapmadım.

Arkasından radyoyu açtılar. Işte bu kısım benim en nefret ettiğimdi. Arabesk ve türkü dinliyorduk. Eğer başbakan falan olsam direk bu işyerlerinde müzik dinlemeyi yasaklarım. Dinlemek isterlerse illa it’s my life, tuttu frutti ismail, we will rock you, frantic tarzı şarkılar dinleyebilirler. Moral falan kalmıyordu adamda. Sonrasında saate baktım 8.45. Vakit ve gerçeklik teriminin sevgi koyayım.

#31

tabanları tekledikten sonra usatabaşı “gel koçum ciddi bir şey yap” dedi. Tabanları teklemeyi bu kadar hafife alması sinirimi bozdu. Doğrusu ben onları teklemesem tüm iş aksardı bana göre. Ben kilit oyuncuydum. Diğerlerinin ne meydana getirdiğinı giblemiyordum.

Ustabaşının yanına gittim. Sayayı bir bütün haline getirmeden önce sittin tane parçası vardır. O parçaları diğer bir parçaya yapıştırırsınız dikersiniz arkasından gene birkaç işlemden geçer.
Ustabaşı sandalyemin yanına geldi. Ve ne yapmam icap ettiğini gösterdi. Solüsyon denen bir yapıştırıcı var. Bu yapıştırıcıyı süngerle ıslatıp o solüsyonu belli parçaları yapıştırmak için sürüyorsunuz. Bana bunu öyle bir anlatıyordu ki dedim herhalde bunu yapmazsam dünya yok olacak:
- bak koçum bu iş çok önemli. Sakın çok kötü etme parçaları. Gösterdiğim yerin dışına taşırma. Tamam mı?
+tamam .
-daha yüksek.
+tamam.
-bağırlan bağır sesin çıksın.
+tamam huur tamam gibtir git lan . Real: tamaaaaaaam abiiii.


#32

bu tip işleri yapa yapa saat 1 i buldu. Saat 1 i bulana kadar bir çok siyasal konu tartışılmış , her türlü futbolcu her türlü türk takımına getirilmişti.

öğlen içinde yemek yerdiniz yada ne yapmak isterseniz. Dedim an bu an kaçayım. Ama çalışan muallaklerden biri yanımdan ayrılmıyor. “sayacılık kabiliyet ister. Hepimiz sayacı olamaz.” bir anda tüm sokak her türk sayacı doğar diye başlasaydı keşke. Herif yaptığı işi çok fazla önemsiyordu. Alt tarafı ayağımızın altında olacak kıymet vermediğimiz bir şey üretiliyordu.

Babam 10 lira vermişti. Sanırım yiyecek yemem falan için. Bir büfeye girip tost aldım. Yanına da bir sprite. Büfeci de susmuyordu. Galiba biri bu civarda ki adamların yanına gelip “susan huur çocuğudur” demiş. Yoksa herkes bu kadar çok konuşamazdı imkan yoktu.

Tostu yedikten sonra dönmem için iş yerine 10 dakika vardı. Yolda ki banklardan birine oturup etrafa baktım. Yoldan geçen güzel kızlar vardı. 10 dakikayı onlarla değerlendirebilirdim. Yapmadım ama. Kendimi çok bitkin hissediyordum. Sonrasında uzaktan biri bağlarırdı “geeeenç gel işbaşı”
niçin bana miras bırakan bir akrabam yoktu ki.

#33

yeniden işe girdik. Yine bana söylenenleri yapmış oldum. Sayacının sahibi geldi kahkaha atarak. Ustabaşına iddia kuponunu gösteriyordu. Herif 900 lira tutturmuştu söylenene nazaran. Bende bir ara 10 tane falan kupon yapmışımdır. Fakat hiç tutturamadım. Tek maçtan bile yatamadım. Hep olduğu şeklinde tüm maçları yanlış tahmin ediyordum.

Akşam doğru saat 5 olduğunda vücudum buradan kaçalım diyordu bana. Artık sahiden kafayı yiyecek konumdaydım. Biri bana dokunsa ağlayacaktım. Beni öldürseler sesim çıkmaz. Ama bu tür şeylerden nefret ediyorum. Köle gibiydim.

Artık saat 8 olmuştu. Iyice afalladım ne süre sona eriyordu lan bu iş. Allahım yaşamımın sonuna kadar ayakkabı tabanı tekleyecektim. Iş çıkışına yakın bunların muhabbet iyice manyaklaştı:
-yav abi o karıynın göğüsler üfffff.
+onda ne amcık vardır biliyor musun, soğan gibi yarmışlardır onu.
-yanında ki karı iyi mi dana anasını satayım.
+onlarda da acaip amcık vardır öyle deme. Bir keresinde öyle bir kadınlayım. Vallahi billahi göbeğini baldırlarını kaldırdım amı bulamıyorum.En sonucunda iki elimle açtım oraya vurdum mala.
(bu cümlelerin birazcık daha iğrencini düşünün)
bu anda tuvalete gittim. Mevzuşmanızı gibeyim dedim. Fakat tahrik olmadım desem asılsız olur. Bir attırsam mı diye kendim söylendim. Fakat yapmadım. Yine geri döndüm çalışmaya.

#34

saat 9 da iş bitti. Ustabaşı hadi koçum yarın görüşürüz diyince kanım çekildi. Değil 1 gün bir saat daha gelemezdim buraya. Dışarı çıktığımda 1 ay falan geçmiş gibiydi. çok tuhaf hissettim kendimi . Ilk kere dünyayı görüyor gibiydim. Peşinden bu salakça düşüncelerin fazla üzerinde durmadan minibüs durağına gittim.

Minibüs durağında liseli bir çift vardı. Aşkım lı maşkımlı mevzuşuyorlardı. Tam üzerine kusmalıklardı. Onları duymamaya çalıştım. Her neyse ki minibüste gelmişti.

Minibüsler bildiğimiz gibi. Ayakta gittim doğal olarak. Otobüs ve minibüslerde bu vaka çok aptalca geliyor bana. Yürümemek ve yorulmamak için bu çalgılara biniyoruz. Ama daha çok stres yaşayıp daha çok yoruluyoruz. Hepimiz birbirinin kucağına oturabilmeli. Bunları aşmalıyız artık.

Eve geldiğimde kişneyen bin gene oradaydı. Galiba evdekiler benden ümidi kesince evlatlık almışlardı bunu. Benden daha çok bizim evdeydi. Yine bir kızla msnde konuşuyorlardı. Kafayı soktum ikisinin arasından ekrana baktım. Kız bunlara en son 25 dakika önce cevap vermişti.

Babam içeriden bana seslendi, yanına gittim:
-nasıldı iş?
+görkemli. (biri neyi hissetmek temenni ediyorsa benden tam tersini söylerim)
-hadi ya. Yarında oradasın doğrusu?
+memnuniyetle giderdim baba fakat ödevim var.
-bak sen.
+yaa.
-demek ödevin var?
+öyle.
-iyi mi olsa uzaklaştırma aldın gerek yok ödeve falan yarın da gidiyorsun?

Yanıt bile vermedim kendisine. Ben bu herifin oğlu olmayabilirdim belki de. Kendimi bu şekilde avuttum.

Sabah uyandığımda gördüğüm rüyalar beni daha da korkuttu. Aynen şöyle bir rüya gördüm:
yan yana 20 kadar çıplak kız dizilmişti. Onlara büyük bir açlıkla yaklaşıyordum. Ardından bir de baktım birbirlerine iple bağlıydılar. Ve daha sonra arkadalarından ustabaşı çıktı. “oğlum tekle bunları” dedi. Kızların iplerini tek tek kesip onları ayırdım. Yaşamımın en taktan anlarıydı.

#35

ertesi sabah uyanıp babamın arabasıyla yine işe gittim. Atölyeye girince gene ağlamaklı oldum. Içeride çalışanlardan biri vardı. "kahvaltı yapmış oldun mı" dedi. Hayır dedim ki aslına bakarsak yapmıştım. Istersen bir şey alıp ye daha var dedi. Derhal dışarı çıktım. Bulunduğum yeri birazcık dolaştım. Güzel bir yer değildi . Birazcık uzakta lise vardı. öğrenciler okullarına doğru gidiyordu. Bazıları da tam ters yöne. Hem işten kaçmak aynı zamanda birazcık eğlence olsun diye gene bir kızın ardında takıldım. Sıradan bir kızdı. Güzel denebilirdi. Takip etmeye başladım onu.

Kız ormanlık bir alana girdi. çardaklardan birine oturdu. Bende ona uzak olan başka bir çardakta oturdum. Bir süre öylece durduk. Peşinden kalkıp yanına gittim. Merhaba dedim.
+merhaba.
-birini mi bekliyorsun?
+evet.
-erkek mi?
+evet.
-ben gideyim o vakit.
+yani.
-yakışıklı biri mi?
+azca çok.
-neden onunlasın o süre.
+motorgibleti var.
Keşke bir motorgibletim olsaydı. Bu kızla burada yatardım. Erkek arkadaşı gelmeden geri döndüm. Iş saati de geçiyordu. Ben de web cafenin birine girdim. Abimin dandik bir knight online çarı vardı. Oyundan zerre anlamıyorum. Fakat bütün web cafe onu oynuyordu. Bende girdim oyuna. şu nova falan atan karakterdim. Hepimiz bağlarırıyordu parti marti diye. Arkasından ben de karakterimi tenhaya arkaürüp gizledim. Kalabalığı sevmeyen bir karakterdi.

#36

internet kafedebaya bir oturdum. Bu tür oyunlarda süreın iyi mi geçtiğini anlamıyordunuz. Halbuki karakteri savaştırdığım falan da yoktu.

Minibüse binip okul çıkışına gittim. Denizi beklemeye başladım. Okuldan çıkanlar içinde iki kişi kalabalığın arasından yanıma geldi. Cemit ve furkandı.
-oo aga naber ya dedi cemil.
+iyi nolsun.
-sınıfta hiç güzel bir şey yok. çok sıkıcı lan okul.
+bunu aslına bakarsan biliyoruz.
-evet. Deniz de yine herifin biriyle çıkmaya başlamış. Derya ile ikisi tam mal bu tarz şeylerin uyuz oluyorum lan bu şekilde kızlara. Yan sıramızda iki erkekle mevzuşmalarını sezmek güzel değil.
+deniz hangi erkekle?
-ne bileyim üst sınıflardan herhalde.

Kötü hissetmiştim kendimi. Sonrasında furkan konuşmaya başladı:
-okul gerçekten çok taktan.
+doğrudur.
-abi sanki ehr okuyan iş mi buluyor.
+haklısın. (o arada deniz yanında bir çocukla okuldan çıktı)
-hem bak zenginlere hepsi okumuş mu?
+ben geliyorum.

Yanlarından ayrıldım. Denizin yanına doğru gittim. Yanında gerçekten de bir çocuk vardı. Kol kola yürüyorlardı. Benimleyken hiç böyle değildi. şimdi o uyuz olduğum kızlar benzer biçimde hareket ediyordu. Galiba kızlar size göre şekil alıyorlardı.
Yanında ki çocukta boylu poslu biriydi. Benden büyüktü ama benim de sakalım ondan çoktu. Deniz gülüyordu her vakit ki benzer biçimde. Beni görünce yüzü asıldı. Karşılarında mal gibi bekliyordum.
Yanında ki herif konuşmaya başladı:
-ne oldu birader.
+yanında ki kızla birlikteyim de.
-ne diyorsun lan sen .
+çok ciddiyim. Bizler onla şeydik.
-neydiniz?
+o kelimeleri kullanmayı sevmiyorum aga.
-oğlum şaka mısın lan sen .
+hayır ama hepimiz o kızla sevgiliydik . (üzerime kaya falan düşseydi de bu kelimeyi kullanmasaydım. Midem kalkmıştı)
-doğru mu deniz?
* yani öyle bir iki takıldık.
+sahiden takıldık.
-tamam koçum geçmiş gitmiş işte.
+ama bu saçma bir durum. Doğrusu o kız benimle gelmeli. çünkü onunla hala birlikteyiz.
Sonra yere düştüm. Yüzüme vurmuştu huur çocuğu. Deniz yukarıdan sırıtarak bakıyordu. Ardından beni bırakıp yürüdüler. Gene toz tadı alıyordum. Kimse mi bu yerleri süpürmüyordu.

#37

çok garip bir durumdu. Adamın biri beraber olduğum kızla yanımdan geçip gidiyordu. Ek olarak benim onu dövmem gerekirdi. Hayat sahiden çok taktandı.

üzerim toz toprak olmuştu. Okulda artık tek tük kişiler haricinde boşalmıştı. Cemil ve furkana baktım hala olduk yerdeydiler. Yanlarına gittim.
+bir şey mi oldu? Dedi furkan.
-hayır dedim. Ne yapsak?
+isterseniz bizlere gidelim. Bilgisayar falan oynarız.

Kabul ettik. Sanki ne yapacaktık bilgisayarda onu da bilmiyordum.

Furkanların evi de düzgüsel evlerden biriydi. 2 oda bir salon koltuklar televizyon bilgisayar perde vs. Furkanın odasına geçtik. Tek çocuktu. Iki iskemle verdi bizlere. üç mal monitöre bakmaya başladık. Furkan ciddi ciddi ferre açtı. Gülüp eğleniyorlardı. Bak bak o ha yarrağa bak benzer biçimde nidalar çıkıyordu ara ara. Herhalde bunlara bir kızla yattığımı söylesem belki kızın organlarından biri üzerime sinmiştir diye beni gibebilirlerdi. Vallahi billahi bu ihtimali düşünüyordum.

#38

aptalca ferreler komik videolar derken saat 7 yi buldu. Kalkıp evlere gittik.
Eve girdiğimde annem "işe gitmemişsin" dedi. Fonda barış manço kara haber tez duyulur diyordu. Bir keresinde ilkokulda seviye belirleme imtihanı yapılmıştı. Sınıf çapında birinci olmuştum. Ve evdekilere bunu 20 kez söyledim. Ama abim okul çapında dereceye girince kimse beni giblememişti. Abime biri neden saldırı etmiyordu acaba?

Evet anne bugünü kütüphane de geçirdim dedim. Eminim öyledir dedi. Odama gittim. Abim tek başına ders çalışıyordu. Naber lan kaçak dedi. Abi sen hiç biriyle beraber olmadın değil mi diye sordum.
-oğlum kısaca bizimde kendi çapımız..
+tamam tamam uzatma olmamışsın.
-olduk lan olmaz olur mu?
+sana zerre inancım yok.
-inanmazsan inanma. Hatta biriyle yattım bile.
+hagibtir oradan.
-lan yeminlen.
+iyi mi bir duygu lan anlat.
-otuzbirden bile güzel.
+hadi canım.
-sen inanma bakalım. Ben ne yaşadığımı biliyorum.
+ben de ne yaşamış olduğunı biliyorum elini gibmişsin.
-sen ne anlarsın lan.
+bugün bir kız tarafından terkedildim. Hem de terkettiğini bile söylemedi. Tuhaf lan harbiden.
-harbi mi lan hiç bilmiyordum biriyle çıktığını. (gene bu kelime amk)
+öyle işte. çocuk bana da sağlam bir geçirdi ek olarak.;
-ne demek lan sağlam geçirdi. Kime geçiriyor o. Yarın okula gidiyoruz gösteririm ben ona.
+lan otur ya sen de dayak yeme boşu boşuna.
-olur mu lan öyle şey, kız güzel miydi hiç olmazsa.
+kısaca. Kevaşeydi gerçi.
-kaşar şu demek oluyor ki.
+evet aynı anlama gelmiyor mu onlar?
-boşver üzülme olur öyle şöyler. Daha iyilerini bulursun.
Tak bulurdum. O kızda ki arkaü ben rüyamda bile görmedim.

#39

abimle girdiğimiz bu aptalca diyaloglardan sonrasında babam eve geldi. Anneme çağır şunu dediğini duydum. Abi git dedim. Bana şunu demez dedi. Huur çocuğu haklıydı.

Annem gelip beni çağırdı. Salona girdim.
-niye gitmedin işe?
+sevmiyorum baba işi, kütüphaneleri seviyorum ben.
-oğlum kütüphaneleri seviyorsun niye uzaklaştırma alıyorsun.
+(ya baba mantığını gibeyim) haklısın baba bir daha olmayacak.
-olmazsa iyi olur. Git şimdi tamam. Işe de gitmene gerek yok yarın.
+saol.

Odaya geçtim yine. En azından bu güzel bir haberdi. Bilgisayarı açıp msne girdim. Deniz açıktı.
-sen cidden kevaşeymişsin.
+gibtir git.
-insan söyler hiç olmazsa.
+gibtir git lan.
-huur.
+huur çocuğu.
-kaltak.
+anası benzer biçimdeşik (bu lafı asla unutmam9
sonra kapattı oturumu. Benim de içime öküz oturdu. En azından son lafı ben söyleseydim. Ama yılmadım. Oturumu kapalı olsa da yazdım:
"babası domalık"

#40

gece uyuduk düzgüsel olarak. Sabah uyandığımda dünya çok güzeldi. Okula gitmek yoktu abim yoktu babam yoktu. Annem de bir yere gider diye bekliyordum. Nereye gidiyordu bu hanım baya baya merak ediyordum. Sonrasında boşver diyerek yatmaya devam ediyordum.

Sanırım hafta sonuna denk gelmişti bir günde. Normalde sayılıyor mu bilmiyorum ama hafta sonunu da saymıştım ben ve okula gittiğimde kimse de bir şey dememişti uzaklaştırmayla ilgili.

Yeniden okula dönünce beni konfetilerle karşılamadılar. Derya ve deniz pis pis sırıtıyordu. Bahar nefretle bana bakıyordu, mahide defterine bakıyordu ve göğüslerine bir şey olmamıştı, furkan yatma eylemini cemilden devralmıştı cemil se şarkı dinliyordu. Sol sıra grubunda ki tembel arkadaşlardan biri gündoğdu marşını söylüyordu. Iyi mi derslik lan bu dedim. ön sıralar normal derslik imajını koruyordu arkadakiler se birbirinden bağımsız mallar güruhuydu. Ben de onlara katılarak sırama oturdum. Furkan ve cemil hergün okuldaymışım şeklinde hiçbir şey demediler. Bahar mahide ye sevgilisinden bahsediyordu kahkahalar atarak. Derya da denize aynı şekilde. Ben de cemil e döndüm:
-hiç bir kızla yattın mı dedim.
+doğrusu aga bizimde söylemediklerimiz var doğal olarak.
-gibtir git. Dedim. Biri bu biçim cümle kuruyorsa kimselerle yatmamıştır.
+peki sen kimseylen yattın mı diye sordu.
-hayır dedim.
Tabi bu hayır diyen her insanın biriyle yattığı anlsevgi gelmiyor.
Imtihan dönemi de yaklaşıyordu ayrıca. Ama kimsenin tahtaya baktığına rastlamamıştım. Bu yüzden vicdanımı rahatlatıyordum.
Mahide defterine yazı yazarken:
+mahide kitap okumayı sever misin? Dedim.
-evet severim.
+sevmiş olduğin bir yazar var mı?
-kısaca daha çok şiir kitaplarını severim. şairlerden sevdiğim de nazım hikmet falan var.
Cemil atladı:
*ceviz ağacında olan adam mı?
öğretmen arka sıralardan birine bağırdı mevzuştukları için.

#41

doğal olarak cemil in mevzuşmaya tecavüz etmesine şaşırmamıştım. Daha önce jack london un martin eden kitabına "martin eden mı çok iyi yazar abi jack london diye bir kitabı var" demişliği de vardır. O yüzden mahideyle mevzuşmaya devam ettim:
-nazım hikmet i o denli sevmiyorum. Abartılmış bence.
+yapma ya çok güzeldir. Senin sevmiş olduğin şair var mı?
O ara charles baudelaire nin şiir kitabını okumuştum bir derste. Ders matematikti. O kadar sıkıcıydı ki çevreımda gördüğüm ilk kitabı alıp okumuştum.
-charles baudelaire çok iyidir. (telaffuzu şöyle yapmıştım: çarls buduliyır)
+onu duydum fakat hiç okumadım.
-çok iyi bir şair.
Sonrasında bahar bana bakıp mahide ye gel bir şey söyleyeceğim dedi. Uzaklaştırdı kızı benden. Ne orospular vardı dünya da. Gündoğdu marşını söyleyen çocuk titre oligarşi parti cephe geliyor diyordu bu sefer kısık bir sesle. öndeki gruplarda ona gülüyordu. Gazi mahallesinde oturan çocuktan ne benzer biçimde şeyler söylenmesi beklenebilir ki zaten. Mahallede doğan çocukların kulağına orak çekiç diyorlardır herhalde.

Teneffüste çok boktan bir olay oldu. Hava almak için dışarı çıktım. Bir de baktım nöbetçi kulübesinde başarılı olduğu her yerden belli olan ve etrafına malca bakışlar atan bir insan evladı. Evet o herif abimdi.

Hemen abimin yanına gittim. Gömleğini bağrını da açmış mal sanırsınız ki psikopatın allahı. Kravatı çıkarıp cebine koymuş. Gömlek dışarıda.
-abi niye geldin?
+kim lan sana karışan söyleki?
-ya abi gözünü seveyim şu tipine bak git matematik sorusu falan çöz ne işin var burada?
+oğlum bakma sen biz hergün kavga ediyoruz. Bak 2 fert de dışarıda.
Dışarı bir baktım bakmaz olaydım. Kendi gibi iki çalışkan piçi de getirmiş. Neyse ki kişneyen göt yoktu. Orada bir nebze rahatladım.
-abi bir problem yok çözdük biz vakaı.
+yok öyle gelecek o herifler.

Sonrasında deniz ve o bana vuran çocuk okulu tavaf ederken görüldü. Deniz bana baktı, yanında ki çocukta ister istemez beni gördü. Yanımıza geldi direk. Nasıl özgüven varsa herifte.
-noldu bilader bir şey mi var?
Abim girdi araya:
+bu mu sana karışan zapatista?
-evet dostum benim ne olmuş?
+sen kime karışıyorsun kardeş. (şu kardeş derken ki halini sikseydim. Ramiz dayı pezevenk)
-hepimiz sorunumuzu hallettik.
+ama hepimiz halletmedik. Gelsene sen dışarı.
-teke tek mi?
+göreceğiz onu.

Sonra bu herifin dostları vakaı gördü. 3 kişi kadardılar. çoğumuz dışarı çıktık. Abimin o gelen çocukları görünce aldığı yüz ifadesini unutamam. Herif "hasiktir yarrağı yedik bakışı" attı.

Yine konuşmadı herifler. Kötü olan şuydu bende dayak yedim. Ama denizin sevgilisine bir kaç tane geçirdim arada. Bu da yeterliydi. çocuklar gittiğinde 4 mal oturdum kaldırıma.

#42

- iyi bok yedin abi.
+ama görmüş oldun mü o beni döven çocuğa nasıl geçirdim. Feleği şaştı herifin.
*aynen kanka iyi geçirdin.
-neyse abi ben okula dönüyorum.
+aa sahi senin okulun var lan git derse.

Bu herifler iyi mi başarılı olabiliyordu bu kadar anlamıyordum. Ya da benim sikik ıq'm 54 falandı.
Derse 5 dakika geç kalmıştım. üstüm başım kirliydi. Hoca:
-ne oldu dışarı da tozla mı oynadın dedi. Sınıfta gülüşmeler oldu.
+hocam o tozları yerlerden temizlemeliler okul çok kirli dedim.
Herkes mal şeklinde yüzüme baktı. Ben de bu bakışlar içinde yerime geçtim.
Deniz bana bakıp sırıtıyordu. Derya da benimle dalga geçiyordu. şişman kızlar da gülüyorlardı bana bakarak. Kafamı onların sırasına uzattım:
-o kadar şişmansınız ki çocuğunuzu doğururken doktorların arama kurtarma ekibini çağırması gerekecek.
Yüzleri düştü önce. Sonra:
+hocaaam. Bu arkadaş bize terbiyesiz şeyler söylüyor.
şişman orospu ilkokuldayız sanki.
-ne oldu kızım?
+arkadaş bize terbiyesiz şeyler söylüyor.
-ne söylüyorsun oğlum?
*hiç bir şey hocam. Fazla kilolular sağlıkları tehdit altında.
-kızım bu mevzuda haklı .

Kızlar iyice çökerek sıralarında oturdular. Cemil iyi kapak yaptın kanka dedi. Iyi sabahlar kanka uyanmışsın dedim. Evet öyle oldu dedi. Mahide nin kalçalarına bakmaya başladım. Ne götler vardı ya rab.

(süre aralığı oluyor farkındayım fakat vallahi billahi bu iş disiplin istiyormuş baya. Ben yaşadıklarımı anlatır arınırım rahatlarım dedim. Sinirden kendimi sikecek duruma geldim. Ellerim titriyor lan vallahi. Buradan dostoyevski yi bir kere daha kutlama ediyorum.)

bilirsiniz lise de önde ki kızların saçı falan çekilir aptalca. Bunu mahide ye yapsam mı diye çok düşündüm. Fakat bu kadarına da cesaret edemedim. Fakat o saçları kavrasam doggy style şeklinde hissederdim. Ben de daha insancıl yollarla yaklaşıyordum kendisine:
-mahide hiç biriyle birlikte oldun mu?
+zapa sen ne kadar arsız birisin.
-ne oldu?
+herşeyi şak diye söyleyemezsin.
-güzel değil mi?
+herkes için değil?
-senin için?
+bazen iyi kimi zaman kötü. Korkuyorum aptalca bir şey soracaksın diye.
-merak etme sormam. Iriyle birlikte misin şimdi?
+hayır.
-istersen birlikte olabiliriz.

Bahar öyle bir baktı ki yüzüme galiba bunlar lezbiyen ve ilişkileri var dedim. Cemil ve furkan yemin ederim duymamışlardı bile. Bu kadar umursamaz olunurdu, olunuyormuş.

#43

mahide çok şaşırmıştı belliydi. Birazcık mona lisa havasındaydı. Gülmüyordu ama aslına bakarsak gülüyordu. Sahiden ne oluyordu?

-zapa çıkışta mevzuşsak bunu.
+stres yapmana gerek yok. Hayır dersen çok problem etmem. (bizler de siktik be mahide eski kulağı kesiklerdenim ben)
-olsun yine de çıkışta mevzuşalım.
önüne döndü daha sonra. Bahar yılanı hemen kıza yapıştı. Fısır fısır bir şeyler diyordu. Denizde duymuştu galiba söylenenleri. Bir tuhaf bakıyordu dememe kalmadan şişman kancıklar "ooooooo" demeye başladı.O an buz gibi oldum. Böyle şeylere de gelemezdim. Yok mu şunları siken midesiz demek istiyordum.

öteki gruptaki çocuklar da hararetli şekilde tartışıyorlardı. Solunum olunca birden kavga etmeye başladılar. Ne için bulunduğunu bilmiyorum kavganın ama sıralar yıkılıyordu. Onların sırasına daha yakın olan cemil di. Cemil yavaş yavaş hasar görmeye başladı. çocuğu uyandırdılar düşünün vakasın şiddetini. Adından furkan hop hop diye bağırdı. Bağırdı ve düştü çocuk. üstelik kavga edenler onu duymamıştı bile yanlışlıkla vurmuşlardı. Kavga iyice bizim sıraya taşındı. Bir iki tane de sağlam yumruk yedim. 16 yıl kavga etme sonrasında 1 hafta da hergün dayak ye. Yaşam sizinle resmen dalga geçiyor.

Kavga sonlanmış olduğinde arka sıralarda ki hepimiz hasarlıydı. Cemilin de gözleri doluydu. “of aga ya pantolonuma bak” kahve bardağı cemil in bacağına dökülmüştü. çok sinirliydi bundan dolayı.
-boşver kanka bak bana da kola şişesi attılar. Atta kaşım kanıyor bile olabilir. Kanıor mu lan?
+yok aga dedim. Sakin olun. Hiç mi dayak yemediniz?
-ben yemedim.
* valla ben de yemedim dedi cemil.
+ben yedim, berbat hissettiriyor.
Okul çıkışında mahide sınıfta duruyordu. Ben de sınıfın boşalmasını bekliyordum. şişman götlerden biri yanıma gelip inştanrı reddeder seni dedi. Bunu duyar duymaz korktum açıkçası. Reddetmek teklif etmek. En sevmediğim gruba adım adım dahil oluyordum. Hayır olamazdım. Mahide ye sövgü edip kaçsa mıydm diye düşündüm. Her neyse ki yapmadım. Mahide mevzuşmaya başladı:
-zapa sen iyi birisin.
Tamam orospu sus modundaydım.
-seninle olmakta güzel olur. Fakat dostlarım bilmesinler. Sana birazcık öfkeliler. Sana hepimiz öfkeli. Niçin acaba*
+gerçekçiyim ondan olabilir.
-bence de diyerek güldü.
+şimdi beraberiz o süre.
-evet , gizli saklı bir halde.
+birbirimizi öpmeli miyiz şimdi?
-makul seviyede. (kullandığın kelimeler bile tahrik edici)
sonrasında yanak yanağa birbirimizi öpünce bir kaşarın kıymetini dah da iyi anlamış oldum. Olsun., mahide iyi kızdı. Gelecek vaad ediyordu. Bir maxim tsigalko neden olmasındı?

#44

okuldan mahide ile birlikte çıktık, arkasından ayrıldık. Cemil beni bekliyordu furkan sa gitmişti.
-noldu kanka ?
+ne noldu?
-niye geç çıktın.
+boşver.
-gelsene bugün bize kuzenim arkadaşını getirecek.
+kız mı kuzenin?
-evet hehehe.
+arkadaşı kız mı?
-herhalde.
+ne süre ?
-şimdi direk gidelim, evdeler. Aslen benim için değil tabi annemi ziyaret için gelmişler.

Cemil le evlerine gittik. Kapıda annesi karşıladı bizi. Direk salonu görmeye çalışıyordum. Ve gördüm salonu. Iki tane kız salonda oturuyordu. Hangisi kuzen hangisi değil umurumda değildi. Iki tane siyah düz saçlı dar patolonlu minicik göğüslerini diri gibi gösteren sütyen ve tişörtle komnine etmiş kız. (viva bugün ne giysem)
odaya girip selam dedim. Onlarda slm diyerek güldüler. Bu kızlar neden her boka gülüyordu. Karşılarında ki koltuğa oturdum. Sonra 2 kız bir adam fantezileri kafamın amına koydu. Tabi bu da bel altında tesir gösterdi. Penisim pantolonu yırtıp müsaade istiyordu. Kızlar bu durumu görmüş olduler sanırım. Elleriyle ağızlarını kapatarak kikirdemeye başaldılar.

Ardından salona cemil de girdi. Nasılsın kuzen dedi. Daha ufak göğüslü olandı bu kuzen. Kuzeninin adı esra arkadaşının ki ise gözdeydi. Cemil kuzeniyle sıkıcı konuşmalar meydana getirmeye başladı. Ben de başka bir şeyi düşünüyordum. Gözde ile konuşursam cemil i içeste sürüklerdim. Tersi olursa çocuğun kuzeni. Bu şekilde aşkın ızdırabını diyerek bir an cemile mi kaymaya çalışsam dedim. çehreına baktım. Sikseler sikmezdim bunu. Hem iyi arkadaştık.

Peşinden cemil gözde ile mevzuşmaya başladı. Açık ki kendisi gözde ye yazzıyordu. Ben de esra ya bakmaya başladım. Peşinden cemil gelin odada bilgisayarda film falan bakarız dedi. Olur diyerek odaya gittik.

Esra kızı cemil e yamamaya çalışıyor gibiydi. Cemilin yanında ki sandalyeye gözde oturdu. Oda da koltuk vardı. Bizler de arka koltukta esra ile oturduk. Esra patavatsızdı konuşmaya başladı:
-cemil senin için manyak diyor biliyor musun?
+hayır bilmiyordum.
-olsun manyaklar iyidir.
+belki de iyi olmadıkları için manyak diyorlardır.
-aa. Evet mantıklı. O zaman sen kötü birisin.
Bunu söylerken yüz ifadesi banim için hadi beni zik diyen bir ferre yıldızıydı. Yahut ben öyle görmüştüm.

#45

daha sonrasında bir film açıp tam ekran yaptı cemil. Sandalyelerini alıp bizim önümüzde durdular. Sanki sinemadayız pezevenkliğe bak. Filmin adını bile bilmiyordum. Bakmadım da esasen esra nın vücuduyla ilgileniyordum. Elimi bacağına atmakla atmamak arasında gidip geliyordum. En nihayetinde dayanamadım ve elimi hafifçe bacağının üstüne koydum.
Esra gülümseyerek karşılık verdi. Ama bana bakmıyordu gülümserken. Iyice gaza geldim ve elimle bacağını hafifçe sıkmaya başladım ağzını açıp ses çıkarmadan aa yaptı. Ve yine gülümsedi. Iyice cesaret alıp elimi göğüslerine koydum yavaş dedi fısıldayarak. Iyice coştum bu anlarda. önümde iki malda ciddi ciddi filme bakıyordu. Esra yüzüme bakıp güldü. Ardından elini penisimin üzerine koydu. Penisimin üzerinde elini sürtüyordu. 2 dakika kadar yaptı ve geldim. Titrerken kafam cemilin sandalyesine çarptı. Ne oldu kanka dedim. önemli değil filme bakın filme dedim heyecanla. önlerine döndüler.

Esra kikirdemeye başladı. Elimi vajinasına attım. Pantolonundan çok belirgin olmuyordu fakat ittirdikçe inlemeye başladı. Karşıma çıkan bütün kızlar kaşardı yaşam ne güzeldi. Peşinden sesli şekilde inlemeye başladı. Kısık sesle "geliyorum bekle " dedi. Bekledim. Game of thrones ta ki kış gibi değildi . Direk geldi. Titreye titreye. Yüzümüzde aptal bir gülümseyemeyle filme döndük. şimdi düşünüyorum. Yemin ediyorum bu vakaya ben bile inanmıyorum. Herhalde matrix falandı .

(açık falan olabilir söylediklarım da ki bu çok normal alınmam bu tip şeylere. çünkü dün den bugüne dek geçen 24 saati anlat deseniz onda bile tam anlatamam hatta kendimle çelişirim.
Bu arada offline olursam beklemeyin beyler. çünkü bir yere gitme durumum var. )

film bittikten sonra yeniden salona geçtik. Ayrıca wcye gittim temizledik iç çamaşırı vs. Cemil gözdeyle yan yanaydı ben esra ile. Mal mal bakıyorduk birbirimize .Cemilin oturmuş olduğu koltuktan televizyona bakıldığında bizi görmek olanaksızlaşıyordu. Bu anlarda kızın kalçalarına dokunuyordum. Kız da çok istiyorum fakat en azından "ay yapma " şeklinde tepkiler vermem gerek seçimindaydı.Bu şekilde saçma bir gün geçti ve eve gittim. O kızı da bir daha görmedim. Keşke şimdi kapıya çalsa. Gerçi evi nereden bilecek.

Eve gittiğime annem nerede kaldın dedi. Bakakaldın dedim. Anlamadı. Saçmaydı zaten. Abim bilgisayarda bir şey araştırıyordu. Yanına oturdum.
-abi cidden kimseyle yatmadın değil mi? Dedim.
+yok be oğlum nerede. Kızlar paraya tipe bakıyorlar.
Ilk kere bu kadar üzüldüm herife.
-siktir et abi 5-10 seneye parayı bulursun bu başarıyla dedim.
+eyvallah dedi.

Iyi biri aslında kendisi.

#46

rutin bir akşamdan sonrasında yatıp uyuduk. Okula gittiğimde mahide sırada tek oturuyordu. Gülerek baktı yüzüme. Bende gülmeye çalışarak baktım ona. Dün başka birla birbirimizi getirmekle meşguldük. şimdiyse mahide ye bakıyordum. Dramatize etmenin anlamı yok dedim. Sırama geçtim. Cemil gelmemişti furkansa sırada oturuyordu. Selamlaştık . Mahide arkasını döndü.
-naber
+iyi sen
-bende iyiyim.
+şimdi ne demeliyiz. çünkü gizli olsun dedin.
-evet. çıkışta bekle beni. Dolaşırız.
+tamam.
Gizliden kasıt neydi anlamadım. Herşeyi açık açık mevzuşuyorduk sonunda.

O gün okulda bir şey olmadı. Kızlar basit tartışmalar yaşadılar. "seni kaltak seni demek o çocuğa verecektin falan diyenler vardı. Ve nihayet gün bitti. Sonrasında geliyorum beyler.

çıkışta mahide okulun haricinde beni bekliyordu. Kendisinin yanına gittim. Tokalaştık kızla. Bildiğin elleri uzattık satıyor musun satmıyor musun der gibiydik. Ama buna da şükür şimdi düşünüyorum da saprtacus ve crixus şeklinde tokalaşsak daha mı iyiydi, öyle bir şey olsa ben o gazla bunu yere atar arkasından "getirim o neavia orospusunu " diye bağlarırırdım. Gannicusa yaptığı ibnelikler hala kalımda.

Mahide ile tokalaştıktan sonrasında biraaz dolaşıp bir banka oturduk. Ama sadece oturduk , kısaca bir hayat emaremiz falan yoktu. Daha sonrasında mahide elimi tuttu ve güldü. Sonra yüzüme bakmaya başladı. Ne bekliyordu bilmiyorum. Ona gülmek zorunda değildim. Tam tersi bu yapay hareketleri sinirimi bozmuştu. Gene de dudaklarımı uzatıp alt dudağıyla çenesini karışık şekilde öptüm. Bu iyice gülmeye başladı. Galiba siksem kız saba tümer bülent ersoy karşımı bir şeye evrilirdi.


#47

süre kavramı yok olmuş gibiydi. Hep aynı anın içine hapsolmuştuk ve o bana gülümsüyor ben ne yapsam diye düşünüyordum. Yukarıdan bir ufo falan düşseydi daha zevkli olurdu.
En sonucunda dayanamadım minimumından sessizlik siktir olup gitsen diyerek mevzuşmaya başladım:
-mahide hep böyle mal benzer biçimde oturacak mıyız?
+hehe ne yapsak başka?
-ne istersen yapabiliriz, yapmak istediğin bir şey yok mu?
+bir şeyler yiyebiliriz birazcık açım aslen.

Elimi pantolon cebinin üzerine attım. Kağıt bir para vardı. 5 liraydı sanırım. Ve okulda harcamadığım biçimde 5 liram vardı. Okula para götürmeyenlerin yanında iyi durumdaydım ama yiyeceğimiz şeye nazaran param yetmeyebilirdi.
-ne yiyecek istersin?
+tost olur.
-tamam gel.
Ayağa kalkıp yürümeye başladık. Elimi tuttu birden. Gene baktım kendisine. Gene sırıtıyor. Dünya da o denli insan açlıktan ölüyordu her türlü savaş felaket yaşanıyordu ve bu kız amelia nın istanbul şubesi şeklinde gülüyordu.

15 dakika kadar oldu yürüyeli. Ben ne yapacağımızı unutmuştum.
-zapa tostçunun yerini biliyor musun?
Olley demek gelmişti içimden. En azından vakaı öğrenmiş oldum.

Etrafa bakmaya başladım tostçu var mı diye. En sonunda minik bir büfe buldum.
Masaya oturduk ve iki tabure çektik. 5 dakika oldu sipariş yok bir şey yok. Kızla salak salak birbirimize bakıyoruz. Brad pitt gibi bir tipim olsa herhalde kız yaşamın sonuna kadar karşımda dikili dururdu. Bense sümüklerimi çekiyordum karşısında.

-mahide ne istiyorsun?
+hiçbir şey.
-tost istemiyor muydun?
+aa evet sucuklu.
-içecek.
+kola.
Adama seslendim bir sucuklu bir kola diye. Kafasını gülerek sağa kaydırdı "sucukludur tabi" benzer biçimde. Ne göt insanlar var. Bu sayede bana para yetmiyordu. Neyse izlerdik kızı. Fakat bugün öpüşürsek falan iğrenç olurdu. Kim bir sucukla öpüşmek ister ki? Ben mangal da bile sucukla ancak zorakiyse münasebete girerim. Yani çok aç kalırsam yerim anlamında.

Kız önündekileri bitirdikten sonrasında kalktık. 3.5 lira tutmuştu. çıkarken bu ibne büfeci gene seni seni gibi bir bakış attı. Hayda der şeklinde bir bakış attım. Iyidir iyi gibi bir bakış attı. Dükkanın batsın orospu çocuğu benzer biçimde bir bakış attım. Mahide ile yeniden yola koyulduk.

#48

mahide ile bizim evin o taraflarda geziyorduk. En son olmasını istediğim şey oldu:
karşıdan pijamalı, depresyon hırkalı ve terlik giymiş başarılı fakat bir o denli loser bir insan bana bakıp sırıtıyordu. Abimdi. Hızla yanımıza geldi parmak arası terliğine soktuğum:
-oo zapa naber kim bu güzel kız.
Ya cümleni sikeyim dedem sanki pezevenk. Içinde ölü bir orospu çocuğu falan taşıyor.
+mahide abi.
O anki bakışını unutamam. "mahide mi ? Olum mahide söylediğin çirkin olur. Sen hiç nazmiye diye taş bir kız gördün mü? Göremezsin olmamalı" bakışıyla bunun gibi bir şey demiştir.
-mahide naber nasıl bizim ki.
*iyi. Abisi bulunduğunu bilmiyordum.
-bahsetmedin lan benden.
Pijamanı sikeyim senden niye bahsedeyim.
+henüz o kadar zaman olmadı abi. Ayrıca niçin bu kadar içli dışlısın.
Orada üzüldü hafifte. Gene üzüldüm hergeleye.
+mahide abim çok çalışkandır. Dedim. Baktım bu yine gülüyor. Sempatik kereta seni.
Ardından abim nihayet gitmeyi akıl etti. Mahide abin iyi biri dedi. Iyidir iyi dedim götten haber ver. şaka yapıyorum bu kadarını söyleyemem. Mahide ile ayrıldık. Kalçalara baktım bir rutin olarak. Acaba tabiatın dengesini mi bozuyordu kız? Sonunda mahide amk bence de güzel olmaması gerek.

Eve gittim mahide ile ayrıldıktan sonrasında. Abim "oooo zapaya bakın siz" diye bağırıyordu. Galiba kardeşim sikince ben de sikmiş olacağım diye düşünüyordu. Kolunu falan omzuma orama burama atıyor. Sevinç nidaları falan derken bu beni bir kıvama getirmedi değil. Neyse ki kendime geldim. Yoksa abi falan dinleme yatırırdım bunu. Eli durmadan sikime değiyordu.

öteki gün yine okula gittim naturel olarak. Oturdum sırama. Mahide her zaman ki gibi önceden gelmişti. Bana bakıp naber dedi. Iyi olduğumu söyledim. Bugün ne yapalım dedi. E artık göt dememe ramak kalmıştı. E bize gel istersen dedim. Size mi diyip orospulara has bir terredüte düştü. Iyi olur dedi gülerek. O anın zihnimde açıklaması şuydu: mahide evet der ve tahtanın önünde freddie mercury nin hologramı belirir. Arkasından we will rock you eşliğinde konfetiler fırlatılıp ben tebrikleri kabul ederim. Aslolansa biyoloji öğretmeninin içeri girmesiydi.

Sırada cemil ve furkanla biyoloji dersini dinlememek için büyük çaba veriyorduk. Yoksa mümkünatı yok bir insan horlayamaz. şaka falan olmalıydı. Ek olarak bu cemil niye hergün uyuyordu okulda. Hastalık falanda yoktu ibne de. Fazla kurcalamadım olayı. Furkana naber aga dedim. Iyidir kanka sen futbol menajer oynuyor musun diye sordu. Yok dedim. çok güzel oyna dün tüm gece oynadım. Zil çalsa da eve gidip oynasam dedi. Sıramda iki seri katil potansiyeli olan insan vardı. Biyoloji dersini dinlemeye karar verdim.

#49

okuldan sonra mahide ile eve doğru yürümeye başladık. Bu tip şeyleri sevmediğimi falan söylerim ki öyledir ama kötü da değildi yanınızda güzel bir kız olması. Tabi korkuyordunuz da hep aklınıza "ya bir anda dünyanın en yakışıklısı gelip kızı elimden alırsa" diye düşünmüyor değildiniz.

Mahide ile eve girdik. Abim salondaydı. Evde duracağı tutmuş adamın. Annem gene yok. Belediye başkanı mı oldu bizden habersiz diye şüphelerim var. Abim yanına çağırdı beni. Tam bizim odaya giriyorduk mahide ile bir baktım salonun kapısından kafasını uzatıyor. Yanına gittim.
-koçum benim be kızı eve de getirmiş.
+saol abi. Bir şey olacağında değil de.
-bak koçum. Kızı sıkma. Rahat bırak zorlama derhal.
+ne dşyorsun abi ya.
-güven sen bana. Sıkboğaz etme kızı. Rahat ol. Bak kızların özel noktaları vardır. O noktaları bulursan kız feci azar.
+bizden habersiz playboy falan mı oldun sen cümlelere bak ya. Hergün bir kız götürüyorsun sanki.
-lan bende para olsa piuuuuuu.
+he öyle öyle. Sen evden çıksana abi kız rahat etsin ürkütüyorsun kızı.
-hadi lan oradan. Kız niye benden ürksün. Ama çıkıyorum gene de. Hadi göreyim seni.

Kapıdan çıkarken bir gülüşü vardı, dedim bu kızı bir ara sikti herhalde.

Mahidenin yanına gittim. Kız odada tek başına bekliyordu melül melül. Göleğinin üstten iki düğmesi açıktı. Tüm kızların böyleydi aslına bakarsanız. Ek olarak gömlek göğüslerini çok belirgin yapıyordu. Vücudu aslına bakarsan muhteşemdi. Yatakta oturuyordu ben de yanına oturdum.
-ee ne yapsak mahide?
+bilmiyorum. Sen ne istersin?
çok şey istiyordum ama iyi mi söyleyecektim. Ben de tüm ergen fantezilerinde olduğu şeklinde atıldım ortaya:
-doğruluk mu cesaretlik mi oynayalım mı?
+şişe çevirmece.
-evet adı bu galiba.
+tamam oynayalım.

Direk mutfağa gidip şişe aradım. En ufak şişe 1.5 litrelik çamlıca gazoz şişesiydi. Sorun olmaz herhalde dedim ve odaya götürdüm.
Mahide şişeyi görünce görünce gülmeye başladı. Umursamadım kendisini.
şişeyi çevirdim. Mahide heyecanlı heyecanlı şişeye bakıyordu. Yere oturunca ben iyice tahrik oldum. Bir şey olduğundan değil tahrik olacak yer aradığımdan. Sonra şişe durdu. O bana soracaktı.
Direk doğruluk dedim.
+beni seviyor musun?
Ya sikerim ben bu şekilde yaşamı.

#50

bu soruya iyice sinirlensem de belli etmedim.
-normal olarak seviyorum dedim. Bu gülüp başını omzuma sürttürdü. Hala bu meydana getirdiğinı anlamaya çalışıyorum. Köpekler gibiydik o anda. Kim bilir doggy sytyle a işaret ediyordu, kim bilir.
Yine şişeyi çevirdik. Yine bu bana soracaktı.
Cesaretlik dedim.
+pencereyi açıp mahideyi seviyorum diye bağlarır.
Keşke şişeyi mahallenin ortasına koysaydı ve üzerine oturmamı isteseydi. Ama meydana getirecek bir şey yok amı olan kazanır.
Açtım pencereyi. "mahideyi seviyoruu" dedim. Neden? çünkü abimi görmüş oldum dışarıda. Ellerini falan ovuşturuyor . Beni görünce kahkaha atmaya başladı. Iyice sinirlendim. Bu baya baya ölecek gibi gülmeye başladı. Kapattım pencereyi. Mahide yine sürtündü bana. şişeye baktım, iç çektim hadi oğlum göreyim seni diyerek attım. Sonuç:
doğruluk olsun mahide dedim. Amına koyayım çamlıca gazoz şişesi.
+bir kızla hiç şey yapmış oldun mı? Dedi muzip bir sırıtmayla.
Hep şu cevabı verseydim diye iç geçiririm.
+yattım mı? Amına bile koydum.
Real:
+hayır mahide. Kimseyle yatmadım. Buna zemin hazırlayan kızlar oldu ama bana nazaran değillerdi.
Bu iyice yumuşadı. Kendini koyvermeye başladı. Lavaboya gidip geliyorum dedim. Lavaboya gittim. Suyla dilimi çalkaladım. Bu söylediklerim kara bir kir gibi üzerimde kaldı.

Odaya girdiğimde mahide memelerini sıvazlamıyordu. Keşke sıvazlasaydı. Her şey daha basit olurdu.
şişeyi yine çevirdim. Nihayet sıra bana geldi.
Mahide doğruluk dedi. Istediğim bu değildi.
-kızlar hiç o videoları izliyorlar mı? (o zamanlar bu suali bir kızın cevaplandırması için yaşıyordum)
+hangi videoları?
-hani p harfiyle başlamış olan.
Gene gülmeye başladı kız.
+kısaca.
-evet mi hayır mı?
+normal olarak izliyorlar.
-yani sende izliyorsun.
+bir soruydu.
-yalnız izliyor musun yoksa ?
Bu yine kahkaha atıp şişeyi çevirdi. Sıra gene bendeydi.
Yine doğruluk dedi.
-bir tek izliyor musunuz yoksa şeyde yapıyor musunuz?
+neyde?
-kendini doyum etmekte deniyor buna.
+eveeet dedi kesik kesik. Gülmekle meşguldü.
Gene şişeyi çevirdik. Ve gene ondaydı. Allahım dedim cuma günü kati namaza geliyorum. En kötü öteki cuma.
Cesaretlik dedi mahide.
+pantolunun çıkarsana dedim. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi, penisimde pantolonumda.

#51

kız yine gülmeye başladı. Bu gülünce ben de gülüyorum. Iyice mala bağladık. Mala bağlamak yerine mala vurma kısmına geçseydik. Sonrasında dünyanın en güzel anı geldi. Bu bir taraftan gülerken öteki taraftan ayağa kalktı. Arkasından pantolonunu indirdi. O anda bırakın o anı vallahi billahi şimdi bile titreme geldi. Kocaman bir yarrak çıkmasın mı? şakaydı beyler.

Fakat sahiden aydınlanma yaşadım. Ve şu an yazarken halimi tahmin edemezsiniz. Kafam garip garip kasılmaya başladı. Pantolonu indirirken vücudunu da oynatıyor hafiften. Ben vücudumu dizginlemeye çalışıyorum. Ardından pantolonu yatağa koydu. Oldu mu dedi gülerek. Bacakları süt gibiydi. Iç çamaşırı şu sıkıca saran boxerlara benzeyenlerden adını bilmiyorum. Bu eyre oturdu. Bağdaş kurdu. Bana bakıp yüz ifademe gülüyor. Allahım cuma bu hafta kati dedim.

Bacaklarına bakmaktan şişeyi göremiyordum. Ek olarak bu iç çamaşırı türünde vjina ve popo acayip belirgin olur. Bu da benimin kanımın çekilmesine niçin oluyordu. Mahide durumun farkındaydı bu yüzde o melek kız gitmiş yerine karşısındakiyle alay eden bir şeytan gelmişti. şişeyi çevirdik. Allahım atayizlere bakma sen muhteşemsin.
Cesaretlik dedi mahide. O an sevinç gözyaşlarımı içime akıttım. Ben zapa, hayatımı bu anlar yardımıyla tutunmuştum. Her gece yatmadan önce her sabah yataktan kalkmadan önce bu fantezileri kurar yaşamı çekilir kılardım.
-mahide gömleği çıkarsana dedim çatallaşan sesimle. Yine güldü. Bende güldüm salyalarım akarak.

Gömleğini çıkardı. Destekli sütyen vardı, zaten göğüsleri büyüktü ama şimdi altlarına kova koyup süt sağılabilirdi. çok garip bir duygu bu. Benim yaşımda neredeyse düzenli sesk hayatı olan adamlar da vardı. Ilginç fakat bu olaylar oluyor. Fakat siz yaşamadığınız için gerçekçi gelmiyor. önümde bağdaş kurmuş biçimde iç çamaşırlarıyla duran süt şeklinde bir kız vardı. Hala inanamıyordum. Acaba internetten ferre açıp izlesem mi diyordum. çünkü bu şekilde bir göt olamaz. Biçimli muntazam . Bence bu dış güçlerin oyunu. Her anlamda doğrusu. Türk kızlarının en çirkinlerinin ferreleri yapılıyor. Aslında minimum rusların ki kadar görkemli vücuda sahip olanları var. Ama inanamıyoruz. Inandırmıyor piçler.


#52

mahide ayağa kalkıp beni dürtmeye başladı.
-utanmadın değil mi ?
Ben o an ağlattın piç:( ruh halindeydim.
+yok canım ne olacak. Hergün yaptığı...
-hahah çok acayipsin ya. Kızlar bu şekilde şeyleri bilmiyor falan sanıyorsunuz.
Yok yok orospusunuz bilmez miyiz.
+evet öyle.
Bu sırada göbeğinde hala meni var.
Göbeğini gösterdi:
-mahvettin her tarafımı, devam ediyor muyuz oyuna?
+edelim.
Tam kumarbaz gibiydim. Yenilemelere doyamıyordum. Aslında trajedik açıdan bakmazsak bence o kadar kötü bir durum değil. Sonucunda gerçek bir kız karşısında çekiyorsunuz. Mesele yoktu benim için. çamlıca döndü, cesaret dedi mahide. O da gözünü karartmıştı galiba. Keşke direk hadi veriyorum gel deseydi. Bu kadar zahmete girmezdik.
Mahideyi kaldırıp yatağa yatırdım . Altındakini çıkardım. Iyice kikirdeyip bacaklarını kapatmaya çalıştı. Kafamı daldırdım vajinasına. Deli gibi yalamaya başladım. Iyi ki çorba içmemiştim. Mahide inleme faslını geçip bağırma kısmına geldi direk. Ne işe yaradığını anlamadan erkenden geldi. Kafamı kaldırdım aptal aptal sırıtıyordu. üzerine yattım olduğum benzer biçimde. Kalçalarını elliyordum. Sıka sıka koparacaktım hemen hemen. Fakat hakkım olduğunu düşünüyordum hergün bu şekilde götlere rastlanmıyordu. Daha kötüsü hergün göte rastlanmıyordu. Hatta kıza bile rastlanmıyordu, güzel götlü adama bile rastlanmıyordu. Neden yaşıyorduk ki bu hayatta.

#53

kalçalarını sıkarken mahide öpmeye çalışıyordu beni. Sevmiyorum böyle şeyleri fakat arada vakumlayıp geri çekiliyordu. Ellerimle bu sefer göğüslerini sıkmaya başladım. Bundan bir hayvan nidası terfi etti gülerek. Göğüslerinin sütyeni çıkaramadan ısırıyordum.
Ne kadar kötü kopçalar yapıyorlar sanki hiç çıkarılmamasını istermiş benzer biçimde. Galiba anti seksist müslümanlar topluluğu falan sütyen üretiyordu.

Mahide nin her yerini sıkarken mahide hafiften doğruldu. Bende kendimi sırtüstü bıraktım peşinden üzerime oturdu mahide. Pantolonumu indirmiştim. Mahide bi eliyle penisimi sıvazlıyordu öteki eliyle "ay ayıp bu haha" babına ağzını kapatıyordu. Penisimi elledikçe ben hayvanlaşmaya başladım. Içimde ki ıssız adam ortaya çıkıyordu. Saçlarından kavramasam mı diye düşünüyordum ama korkuyordum da. Hem hayvanlığın lüzumu yoktu. Bir süre sonra penisimin gerektiği kadar sertleşmemesi dolayısıyla mahide kafasını gömdü penisime. Dişlerine taka taka yalıyordu. Penisi koparma ihtimali vardı. Olsun dedim her gün penisim bir ağızla karşı karşıya gelmiyordu. Bir düşünün penisinize çömen bir kadın var. Göğüsleri hafiften sallanıyor sütyni açamamanız dolayısıyla. Bacakları birleşik ve size bakıyor. Ağzı da penisinizi tatmin etmekle meşgul. Ben her gün hanım gören biri değilim . Bu şekilde analrı yadırgıyorum. Keşke fotoğrafını falan çekseydim. çünkü şu anda da bana inandırıcı gelmiyor. Ben bu şekilde bir şey yapmış olamam. Arkasından aah dedim. Dişleri iyice takılmıştı fakat zevkten ölecek durumdaydım bir yandan. Yaşam ne güzeldi amlar filan.

(şimdilik son entry arkadaşlar. Ayrıca dün geçilen usain boltu buradan eleştirmek istiyoum. Daha konsantre olması geerekiyor. Amerikayı bu alanda geçsin baari dünya)

geleceğimi yavaş yavaş anlamaya başladım. Kafasını kaldırdım elimle. Kıza baktım hala gülüyor. Herhalde alnımda filan charlie chaplin vardı neye gülüyordu bu kadar. Yataktan kalktık vücudunu dolaba dayadım. Yüzüstü dolaba bakıyordu. Izlediğim ferreler aklıma geldi. Allahım şu götüde aradan çıkaralım diyerek kafamı poposuna soktum resmen. Ne güzeldi poposu. Artık hiç yok etrafımda öyle popo. Artık çevreımda dostum da yok gerçi. Düşünün doğrusu bırakın kızı adam bile yok.
Fakat vajina kadar güzel değildi. Hafiften mide bulandırıyordu. Olsun devam ettim. Bu da dolaba vuruyordu eliyle. "ahh hadi" filan diyordu. Bir an alında bu beni sikiyor dedim. Ama bende hetero ibneydim hoşuma gidiyordu. Ardından penisimi poposuna değdirdim. Iyice vücudum atmaya başladı. Penisi poposuna sokamıyordum. Kız bağırdı "krem falan llazım" bir şaşırıp aaa öyle mi oluyor dedim. Ferrelerde hiç öyle değildi . Kremi buldum banyodan. Ne yapacağız dedim. Ya ver şunu dedi. Kremi alıp deliğini açmaya başladı. Iyice tiksindim bundan. Ardından penisimi soktum zor bela bir iki kere geldim ama zevkten yıkılıyordum. Sonrasında?Zil çaldı.
Popousunun deliğine dil atınca hafiften yüzüm ekşidi.

#54

evet zil çal çaldı. Kızın içindeydim ve zil çalmıştı. Annem olabilirdi gelen bu nedenle telaşlanmıştım. Mahide kafasını çevirip bana baktı.
-çok zevkli değil mi dedim.
+zapa kapı çaldı.
-evet.
+açmayacak mısın?
-boşver basar basar giderler.

1 dakika kadar daha mahide nin içinde gidip geldim. Coşku ve zevkten kafamı duvarlara vurmak istiyordum. Sonrasında bir anda bulunmuş olduğumuz odanın camına taş atıldı. Cama çıkmadım. Gidip gelmeye devam ettim yavaş yavaş. Mahide ve ben inlemekle meşguldük. Aslında mahide inlemekten çok bağlarırıyordu. Orgazm taklidi dedikleri şeyden olabilir bu. Arkasından mahide ye geliyorum dedim. Penisimi çıkardım. Başım mahide nin sırtındaydı.Ve parkeye boşaldım. Yüzünü döndü mahide. Bu sefer başım göğüslerindeydi. Titriyordum hala. Mahide gülmeye başladı tekrar. çok zevkliydi dedi. Bence bunu diyen kız orospudur. Bunu demeyen kız bunaltıcıdır. O vakit orospular evlenmek için idealdir. üzerimizi giyindik. Gerizekalının biri hala cama taş atıyordu. Pencereyi açtım. Abim bana bakıp sırıtıyordu. Pencerenin tam altındaydı.

-abi ne yapıyorsun burada?
+nasıl lan ne yaptınız?
-iyi mi ne yapmış olduk?
+hadi hadi anladın işte.
-sen mi zile bastın?
+evet. Yarıda bölmemeişimdir inşallah.
-aslında böldün.
+neeeeee? Aslanım benim be koçum benim be. Tamam tamam devam edin siz.

Pencereyi kapatıp bunun garip hallerini izledim. Minimumından mahalledeki çocukları alıp konvoya çıkmamışlardı. Bu da iyiydi.

Mahide artık eve gideceğim dedi. Tamam dedim. Beni bırakmayacak mısın dedi.
-kendin gidebilirsin diye düşündüm.
+ya şimdi bu şekilde olduk.

Kızlar ne kadar boktandı.
-şimdi ne olduk?
+istediğini aldın tabi.
Götten bahsediyorsa haklıydı.
-seni eve bırakırsam istediğimi almamış mı olacağım?
Iyice sinirlendi mahide. Arkası dönüktü bana. Acaba gene yatabilir miydik? Zorlamadım. Penisim de bu düşünceme karşı çıktığını mideme çekilerek gösterdi. Tamam gel dedim mahideye. Beraber onların evine doğru yürüdük. Mahide yi evine bıraktıktan sonrasında tekrar eve döndüm. Ilköğretim arkadaşlarımdan biri kapının önünde bekliyordu. Ne bojk yemeye gelmişti acaba.

#55

-oooo zapa neredesin kanka ya.
+buradayım.
-haha görüyorum. Ya birkaç fert eski sınıftan toplandık gelsene bizimle.
+şimdi mi?
-aynen hemen gidelim.
+aslen ödevim vard…
dememe fırsat vermeden kolumdan tutup yürütmeye başladı. Yürürken ara arar çehreına bakıyordum. Hafiften korkmaya başladım. Bobreklerimi denetim ettim. çünkü bakışlarından iki sonuç çıkarılıyordu: ya böbreğini alırız ya da böbreğini sikeriz. Böbrek hakikaten kötü bir yaşam yaşayan organdı.

Beni götürmüş olan çocuğun eski sınıftan arkadaşım bulunduğunu biliyordum fakat yemin ederim adını hatırlamıyordum. Ayrıca iğrenç dostlarım varmış. Biri istemediği biçimde niçin zorla gdolayırsünüz ki onu. Ilkokuldayken pek söz söylemekten çekinmezdim. Normal şeyler söyledikçe sınıfta ki gerizekalılar gülmeye başlardı. Ister istemez beraberce arkadaş olduğum falan sanılıyordu. Bundan da nefret ederim. Bir düşünün bütün derslik sizinle arkadaş. Bundan daha iğrenç ne olabilir?

Bir parka gittik yanımda ki çocukla. Bizim eve yakın bir parktı. Ben ve çocuk dışında 6 fert daha vardı. 3 kız ve ikimizle beraber 5 erkektik. Kızlar geldiğimi görüp arkalarını dönseler ve pantolonlarını indirseler o götleri öpüp alnıma koyduktan sonrasında pantolonlarını yukarı kaldırırdım. Inanılmaz halsizdim. Diğerlerinin yanına gidince ooo zapa dediler. Amına koyayım ismim “ooooo zapa” falandı galiba. Kim gelse ooo zapa diyordu.
çirkin olanlardan biri konuşmaya başladı:
-naber zapa ya nerelerdesin?
+buradayım.
-hahaha aynısın.
Piç kurusuna bak ya buradayım dediğimde niye gülüyorlardı.

-nasıl gidiyor okul falan?
+iyi işte . Bir aksilik eğer olmazsa takdir alacağım.
Yalandı. Kümede kalmaya oynuyordum.
-ikokulda da öyleydin aslına bakarsanız. (ilkokul ve ortaokul kısaca)
gerçi ilkokulda bu şekilde değildim ama öyle diyorsa öyle olabilirdim problem değildi.


#56

bu salaklar aptal aptal bana bakıyorlardı. Bir çardakta sıkışarak oturmuştuk. Kızlara baktım. Birisi çirkin diğeri garip öbürü güzeldi. Garip diye bahsettiğimde güzeldi sanırım. 8 inin de ortak noktası sınıfta ve okulda popüler olmalarıydı. Kendilerini üst katman da görüyorlardı herhalde. Yoksa hepsi birbirini çağırmazdı. Kızlardan güzel olanı orta üçte bizim sınıfa gelmişti. Bütün sınıf aşıktı kendisine. O ara kötü hissetmiştim kendimi. Ben de laf olsun diye aşık olmaya çalışmıştım fakat olmamıştı. Olmayınca olmuyor sahiden.

Bir süre oturup başarılarından bahsettiler. Iyice sinirlenmeye başladım. Oturduğum çardağı 4 kişilik barzo bir erkek grubu kesiyordu. Bunlar kendi aralarında konuşurken ben onlara bakıyordum. Büyük ihtimalle gay sanmışlardır beni. Peşinden kızlardan birine hafiften laf attılar. Bütün grup onlara dönerek baktı. Herifler ne bakıyorsunuz lan dediler. Bizimkiler de korkaktır açıkçası. Hemen döndüler önlerine. Oradan o denli ayrılmak istiyordum ki.
çocuklar yanımıza geldiler bir süre sonrasında. Aramızdaki en yakışıklı kişiye “noldu lan süt” dediler. Süt diye bir tabir var bu ülkede.
- bir şey olmadı dedim. Hayır derdim, en yakışıklı fert ben olsaydım. Başka birine söylemişti bunu. Ama görmüş olduğum kadarıyla herkes üstüne alınmıştı.
+bir şey yok dedi süt.
-ne öyle bakıyorsunuz lan bizlere bir şey yapacaksınız. Kızların yanında havanız kime.
+hiç kimseye bir havamız yok oturuyoruz sadece dedi süt.
-he akıllı ol.

Acaba dayak yersem buradan ayrılma şansım olabilir miydi?
+baksana aga. Dedim bize söz atana.
-buyur dedi.
çardaktan indim hemen hızlı bir hamleyle kafa attım. Yaşamımda ilk kez kafa atıyordum. Yüzüne değilde omzuna kafa atınca işler boka sardı. Direk kaçmaya başladım. 4 izbandut arkamda ben önde mahalleyi turluyorduk. Adrenalin patlaması yaşıyordum. çok iyi koşarım ayrıca. Ortaokulda koşu yarışında birinci olacaktım 3 kere dönülmesi gereken sahanın ilk turunda yarışı bırakmasaydım. En nihayetinde peşimi bırakıp taş atıp annemin kulaklarını çınlattılar. Bunlara gülüp “noldu lan” diye bağırdım. Biri gene koşmak için hamle yaptı ve kaçtım. Nefes nefese eve geldim.

Abim kapıyı açtı. Içeri girmeden sual sormaya başladı.
-lan parkelerde ki beyaz şeyler sandığım şey mi?
+evet abi ayran.
-dalga geçme oğlum. Git temizle lan onları su olmuşlar. Yoksa harbiden kızla seviştin mi?
+evet abi.
-lan sen başımıza iş mi açacaksın salak. Ya ailesine söylerse.
Daha demin adriana lima yı sikmiş şeklinde sevinen ilkokullu gitmiş yerine mahallenin muhafazakarlıktan sorumlu abisi gelmişti. Kendi sikemiyor ya bizler de sikmeyelim istiyor.
+bir şey olmaz abi.
-ya annemin kulağında giderse?
+ya sanki annemi si…
-ne?
+nereden duyacak abi. Sen söyleme bir şey.
-iyi hadi bakalım. Ama sil şu parkeleri.

Peçeteyle parkeleri sildim. Ardından msne girdim. Mahide “niye konuşmuyorsun” yazmıştı. Bu kız hep mi gerizekalıydı yoksa yanlışlıkla beynini mi sikmiştim anlamadım. Yani görüyor online olmadığımı ve bunu yazıyor. Sonra kızları neden seks objesi olarak görüyorsunuz. Sırf bu yüzden aseksüel olmaya çalıştım. Bazen korkuyordum bir aptalla yattığım için daha aptal olabilir miyim diye. Sonra söz mevzusu amsa gerisi ayrıntılardır mottosunu uyguluyordum. O aralar gerçek bir sevişkendim. Abime ve babama üzülüyordum. Biri aslabir kızla yatmamıştı diğeri sadece annemle yatmıştı. şimdi anneme bakıyorumda derslik arkadaşım olsa hayatta muhabbet bile etmezdim. Yani dünya da sadece ikimiz kalsak bile onunla beraber olmaya çalışmazdım. Ne bileyim ağaca falan hallenirdim herhalde.

#57

arkasından işler rutine dönmeye başladı. Imtihan süreı da yaklaşıyordu bu arada. Ne kitap yüzü açmıştım ne de ders dinlemiştim. Vicdanımı yanımdakilere bakarak rahat ettiriyordum. Onlar da ders çalışmıyordu. Mahide yi bırakın artık yalayıp yutmayı öpemiyordum bile. Bazen öyle bir bakıyordu ki onu öperken götüme cop sokacağını düşünüyordum.

Biyoloji sınavındaydık. öğretmen kağıtları dağıtmış ve sınavı başlatmıştı. Cemile baktım. Cemil de bana baktı. Ardından furkana baktık. Furkan diğer sıralara baktı. Bir anda mahide döndü arkaya:
-zapa
+valla mahide ben de hiç çalışmadım.
-başka bir şey söyleyeceğim.
+hoca böyle görürse kağıtlarımızı alabilir. Benim için mesele olmaz fakat sen iyi not almak istiyorsan önüne dön.
-ben ayrılmak istiyorum.
+hiç mi çalışmadın?
-sınıftan değil senden.
+heeee.

Sonrasında mahide önüne döndü. Hiç mi sınav psikolojisinden anlamıyordu. önümde cevaplanmayı bekleyen sorular vardı ve benden ayrılacağını söylüyordu. Hangi kız sınavda ayrılacağını söyler ki? O sınavdan 11 aldıysam bunun sorumlusu bence mahidedir. Ayrıca 11 puan veren öğretmenler var. 10 olsaydı kabul edebilirdim fakat 1 puanı ne için vermişti acaba. Mahide denin beni terkettiğini duyar duymaz üzüldüm dersem yalan olur. Cemile :
-hiç bildiğin sual var mı? Dedim.
+ya aga o denli basit ki bu sorular.
-cidden mi biliyor musun?
+ya vallahi billahi çok basit lan.
-e yap o vakit bakalım senden.
+ama çalışmadım işte. çalışsak çok rahat 80 falan alırdık.
Cemile bakmaya devam ettim. Bu oflayıp pufluyordu. Furkana baktım “aga birinci sual mitokondri olabilir mi” dedi. Birinci soruya baktım. Anlamadım. Herhangi bir hayvan y ada bitkinin içinde bulunanlardan bahsetmiyordu. Bir ihtimal mitokondrinin böyle deilgisi yoktu.
1. Sorunun yanına mitokondri yazdım. Denemeye değerdi.

Yaşamın her dönemini adlandırmak gerekseydi bu döneme çöküş derdim.

Mahide ile ayrılmıştık. Tabi bu üzücü bir konum değildi. Gerçi ayrıldıktan bir gün sonra bir erkekle önümde ki sırada birbirlerine sürtünmeleri falan hoş görünmüyordu. Yandaki şişmanlar çatla patla anlamına gelen hareketi yapıyorlardı bana. şu şişmanları arar ara sikmek istiyordum. Sayacı da ki adam vajinalarını bulmak için iyice baldırları açmak falan gerek demişti. Iğrenç bir adamdı kendisi. Ama bana çatla patla hareketini yapan kızı duvara dayayıp poposunu yumruklamak aklımdan geçmiyor değildi.

Bu imtihan döneminde bütün sınıf ders çalışırken hepimiz arka sırada oturan gerizekalılar sistemi eleştirmekle meşguldük. Gerçi bizim sıra onu da yapmıyordu. Fakat din derslerinde teneffüste vs gündoğdu marşını söyleyen grup durmadan fuck the system tribindeydiler. Sınavları hep düşüktü naturel olarak.

Matematik imtihanımızın olduğu anlamış olur acınasıydı. Bağlarıntılarla ilgili sorular vardı. Sorunun neyle ilgili olduğunu anladığımızda 15 dakika geçmişti. Ve bağıntıyla ilgili olduğunu söyleyen yan sırada ki komünist çocuktu:
-beyler soruda bağıntı yazıyor galiba bununla ilgili demişti. Sevinmiştik o anda. En azından ne ile karşı karşıya olduğumuzu biliyorduk. Ne biçimülleri biliyorduk ne de başka bir şeyi. Fakat her sınavdan düşük not almaktan sıkılmıştım mahide den yardım istedim. Sırtını dürtmeye başladım:
-zapa ne var dedi fısıldayarak.
+kağıt değiştirelim mi?
-hayır saçmalama.
+fakat bizler birlikteydik bir ara.
-ee nolmuş?
+yardım etmeliyiz eskilerin hatrına.
-ne yaaşdık ki sanki.
+sana tost ısmarlamıştım.
-git be salak dedi.
Cemil in bir suali yapmaya çalışmış olduğunı görmüş oldum. Kafamı uzatıp kağıdına baktım. 110 u üçe bölüyordu. Ne icra ettiğinı sormuş oldum. Bana 3. Sınavdan 100 alırsam dedi ve gerisini dinlemedim. Furkan sallıyordu habire. Komünist çocuk furkana :
-aga söylesene nasıl yapıyorsun dedi.
+sallıyorum ya.
-oğlum nasıl sallıyorsunuz lan öğretin.
Komünistin durumu bizlerden daha da beterdi.
Tek yol devrim.

#58

2. Sınavlar geride kalmıştı ve karnemde 3 tane 3 üm vardı. Gerisi malumunuz. Fakat sıramın ve komünistlerin gurur kaynağıydım. çünkü bu adamların içinde en yüksek not 29 du. Tarih sınavında öğretmen “ zapa 60 “ söylediğinde bana öyle bir baktılar ki “işte bu zapa tanıyoruz bizler bu çocuğu” der gibiydiler. Onlar için başarının peygamberiydim.

Bir gün kimya dersindeydik. Kimya hocası aldığı paranın hakkını vermek yerine masasında uyukluyordu. Doğrusu minimumından sikmemiz falan gerekti hakkımızı almamız için.

Deniz adam arkadaşıyla yaşadıklarını deryaya anlatıyordu. şişmanlar bana nazire yaparken cemile sormuş oldum:
-aga sen şişman siker misin?
+elbet.

Bunu öyle bir dedi ki beni de sikebileceğinden kararlı oldum.

Deniz in söylediklarına şişmanlar ve derya kahkahalarla gülüp bana bakıyorlardı. Iyice sinirlenmiştim. Sıralarına uzanıp “ şişmanlar isterseniz deniz bizim yaşadıklarımızı da anlatsın” dedim. Komünistler ve bizim sıra ile beraber mahide de söz konusu cümleye kitlendiler. şişmanlar şok olmuştu. Deniz sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Insanların mutluluğunu bozmak çok güzeldi.

şişmanlar denize bakma sen dediler. Cemil ve furkan aga sen anlat bize hadi dediler. Herhalde anlatsam orada pantolonu indirip matürbasyon yaparlardı. Komünistler niye vakaı dinliyordu anlamıyordum. Belki de devrim yolu bok yolu diyerek başka amaçlara yönlenmişlerdi.
Deniz sinirli bir halde mevzuşmaya başladı:
-sen ne hayvan birisin lan.
+ne alakası var.
-bak orospu çocuğu (arka gruplar: oooooo dedi. Fakat göt cemil de onlara niye eşlik etti anlamadım) dayak yiyecek istemiyorsan kes sesini.
Cidden dayak yiyecek istemiyordum. O yüzden susayım en iyisi dedim. Peşinden vazgeçtim. Dayak yemek sanıldığı kadar kötü bir şey değildi. Ama toz yoksa iyi olurdu.
+dayak yemek benim için problem değil deniz. Bizim evde olanları rahatlıkla anlatabilirsin. Ayrıca utanmana gerek yok makine gibiydin.

Yüzü kıpkırmızı olmuştu denizin . şişmanlar şok olmuş komünistlerse devrimi farklı yerde buldukları düşüncesiyle sırıta sırıta izliyorlardı. Furkanda sırtımı sıvazlıyordu. “bravo kanka” diyordu. Artık emindim bunlar beni sikecekti. çünkü vücudumda kadın organları taşıdığımın farkına varmışlardı.

Sonra en son olmasını istediğim şey oldu. Deniz yine ağladı ve sınıftan derya ile beraber çıktılar. Ben de mideme oturan öküzle baş başa kaldım.

#59

komünistler “müthişsin zapa” diyorlardı. Devriminize bakın götler diyemedim. Sabah sabah molotof yemenin anlamı yoktu.

Tehlike içinde olacakları bekliyordum. Kimya hocası da hala uyuyordu. Ve nihayet zil çaldı. Kimya hocasını uyandırdılar. “saolun çocuklar” diyip sınıftan çıktı orospu. şimdi görünen o ki sahiden keşke sikseydik hem notlarımıza arttırmak için şantaj yapardık. Teneffüste tam dışarı çıkacakken sınıfa 3 izbandut girdi. Kedidir kedi diyerek kendimi motive etmeye çalışıyordum. Fakat sırama doğru gelmeye başladılar. Cemil ve furkanda tırmışlardı . Keşke hz isa falan olsaydım ben göğe yükselseydim benim yerime abim dayak yeseydi. Izbandutun arkasından deniz çıktı. Bu orospulara karışılmamalı dövdürüyorlar adamı.
-bilader sen ne ayaksın dedi izbandutlardan en önde olanı. Gene sevgili değiştirmişti kaltak. Okulda her şubeye verme rekoru falan kırıyordu galiba.
+ayaktan kasıt dedim.
-dalga mı geçiyorsun bilader.
Bilader diyenlerden nefret ederim.
+hayır.
-sen bu kıza ne dedin?
+bilmiyorum ne demişim.
-makine gibiydin falan ne ayak lan.
+sen de bilirsin patron makineliğini.
O an buz benzer biçimde oldum. Cemil ve furkan tehlike dolu gözlerle bana bakıyorlardı.
-demek ben de bilirim.
+şu demek oluyor ki patron dürüst olalım şimdi. Bu kızın hiç biriyle yapmadığını falan düşünmüyorsundur herhal…

orospu çocukları simaıma vurmalarından nefret ediyordum. Tam yerde tekmelenirken momünistler olaya müdahele etti. Ardından müdür yardımcısı geldi gördüğü herkese vura vura. Yerde yatıyordum. Müdür desteksı noldu diye sordu:
-hocam bu sefer yerler tozlu değil kutlama ederim dedim. Hakikaten de pırıl pırıldı.

Dilimi tutamıyordum. Sikik organım bağlarımsızlığını ilan etmişti. Bana danışmadan istediğini söylüyordu. Oldboy da ki adama imreniyordum. Ben de kesebilir miyim diye bir ara makası hazırladım. Sonrasında salaklaştığımın farkına varıp makası kaldırdım.

Dayak yedikten sonra yeniden des zili çalmıştı. Yine oturdum sırama. Komünistler durumumu sordu. Saolun dedim alışığım ben. Güldüler. çevreımda gereksiz yere çok fazla gülen insan vardı.

Girdiğimiz dersin ne olduğuyla ilgili bir fikrim yok. Fakat denizlerin sırası gene benle dalga geçiyorlardı. Mahide de öfke ve acıma duygusuyla karışık bir halde bakıyordu. Acıma sevgilisiyle hiç yatmış mıydı? Hep bunu sormak istiyordum ama kolay değildi.

O gün okuldan sonrasında eve gittim. Abim evdeydi. O ara sosyalliğini yitirmişti. Tüm gün gta ve age of falan oynuyordu. Yüzüme baktı, gözümün altı morarmıştı. Yine gaza geldi bu:
-laan ne oldu lan gene .
+kızın biriyle yiyişiyorduk bayağı düştüm.
-aslansın lan afferin.
Sonrasında durdu:
-oğlum birazcık efendi ol lan nedir her kızla yatıp kalkıyorsun.
Görende ferre yıldızı sanırdı beni. Her kızla yatıp kalksam eve mi uğrardım.

Dolaba gittim yiyecek için. Bu defa bayat ekmek bile yoktu. Ekmek almak için dışarı çıktım. Mahallenin kevaşelerinden biri naber dedi. Iyiyim dedim.
-hiç mallede yoksun yeeea sen.
+doğrudur.
-dur be nereye gidiyorsun derhal.
+benimle yatar mısın?
- ohaaaaaa
+o zaman git başımdan.
Insanlar bunu demeyi zor sanıyorlar. Fakat rahat. Yaşıyorsanız her şey kolaydır. Niçin bu kadar abartılıyor anlamıyorum.
Orospu arkamdan sapık diye bağlarırıyordu.


#60

ınavlar bitmiş okul artık azalmıştı. Fazla gelen yok okula. Sınıfta toplasan en çok 25 birey oluyordu. Evde meydana getirecek bir şeyim olmadığından okula geliyordum. Arka sıraların okula gelmesinin bir öteki nedeni devamsızlıktı. Sanki derslerden geçeceklermiş şeklinde devamsızlığa dikkat ediyorlardı. Ders işlenmiyordu ve rehberlik hocası saçmalıyordu:

-evet çocuklar. Bir yılı öyle böyle bitirdik. Nasıl geçti seneninız?

Herkese tek tek soruyordu. Hepimiz iyiydi fenaydü diye saçmalıyordu. Bana sormaması için yakarış ediyordum. Esasen beni tarifıyordu da . Herkese ismiyle hitap ediyordu. Sıra bana geldi:
-evladım senin iyi mi geçti adın nedir?
Cemil furkan ve ben what is love da çalsaydı eğer o jim carrey in dostları gibi olurduk. Ben o ben o diye saçmalamaya başladık. Ben miyoptum galiba fakat diğerleri de görmüyordu. Derya zapa sen dedi sinirli şekilde.
+nasıl mı geçtim yılım
-evet adın nedir?
Siktiğimin salağı demin kız zapa demişti bana.
+zapa adım. Yılım boşlukları doldurmakla geçti hocam.
-nasıl kısaca?
+her türlü delik, hava veren her türlü boşluğu kapattım.
-ne şeklinde?
+bunu söylersem okuldan atılırım.
-terbiyesi herif otur.

Komünistler gülmeye başladı. Eğer molotoftan korkmasam komünistler moskovaya diye bağırırdım.

Türlü dayaklar ve başarısızlıklarla karne günü gelmişti. önce dışarı da yeteneksiz öğrencilerin müziğini dinledik. Vallahi billahi ben bu kadar yıkım bir şey görmemiştim. Sinirden ağlayacaktım. Sesi berbattı söyleyenin , çalanların nasıl çaldığını bilmiyorum müzik bilgim pek yoktur. Ama o sesi dinleyip eşlik edenler ve ellerini slow motion da sağa sola sallayanlar beni çıldırtıyordu. Yine cemi lve furkanla beraber olanları seyrediyorduk.
-cemil karnen nasıl ? Dedim.
+bakmadım coşku olsun diye.
-en yüksek imtihan notun kaç?
+27 aldım edebiyattan.
-hakikaten heyecanlı mısın karneni alacağın için?
+elbette.

Bunu rüyasında iyilik melekleri falan sikiyor olmalıydı. En yüksek notu 27 ydi ve karnesini alacağı için heyecanlıydı. Bense abimin karnesini düşünüyordum. Bari teşekkür alsaydı. O vakit akrabalarım bütün notlarım 0 bile olsa ona kızardı.

Sınıfa girdik daha sonra. Sınıf öğretmeni gülerek bizlere bakıyordu. Karnesini bekleyen ön gruplar hocam hadi ya hadi çok heyecanlıyız diyorlardı. Sanki bilmiyorlarmış benzer biçimde notlarını. O an durumuma üzüldüm. Karnem berbattı, öndekiler de canımı sıkıyordu. öğretmene baktım orospu çocuğunda sadist tipi vardı. Boykot edip gitmemeliydim kim bilir. Komünistlere baktım herifler çökmüş vaziyetteydi. Karneleri berbattı çünkü. Sonrasında yoklama sırasına gore karneler dağıtılmaya başlandı.
“zapa” ümitsiz bir şekilde karnemi aldım. Jocanın yanında karneme baktım .
-iyi mi senin için karne dedi göt.
Yanıt vermeden sırama geçtim. 3 tane üçüm vardı onları da 2 yapmışlardı. Bu üçlerin 2 ye dönmesiyle birlikte 5 iki vardı ve gerisi birdi. Sıfırım olmadığı için kendimi teselli ettim. Fakat beden eğitimim niye bu kadar düşüktü anlam veremedim. Furkan ve cemilin karnelerinde 2 bile yoktu. Komünistlerden biri ciddi ciddi ağlamaya başladı “ babama ne diyeceğim ya ben” diyordu. üzüldüm çocuğa. Tüm arka sırada oturanlara üzüldüm. Arkasından mahide nin poposuna baktım. Keşke bir defa daha yatsaydık.

(arkdaşlar bir şey söylemek istiyorum. Bazılarınız abarttığımı falan düşünebilirler, asılsız bulunduğunu da düşünebilirler. Onlara elbet saygı duyarım ve asla bir şey demem. Fakat şöyle bir vaziyet var: bana anlattığım dönemimden önce bu tür şeyler söyleseler ben inanmazdım ki hala garip geliyor. Aslen çok sıradan olaylar. Yan komşunuz arkadaşınızın başına gelen şeyler ama bizler böyle yaşamyınca gerçekmiş gibi gelmiyor. Ama bazılarınızın eminim anıları vs aklına gelmiştir. Hatta çok daha beterleri. Ama sokakta eski püskü kıyafetler giyen, dışarıdan bilgisiz sanılan heriflerle tanıştığınızda ne kadar şey yaşarsanız yaşayın şaka şeklinde gelir. Adam öyle şeyler yaşamıştır ki afallarsınız. Hayatınız size basit gelir. Benim yaşadıklarım emin olun binlerce insanın yaşamış olduğu şeylerin daha ucuz versiyonudur. Dünyayı dolaşıp ne olaylar yaşayan herifler var. Söyleyeyim dedim)
karneleri aldıktan sonrasında sınıftakiler yapay bir sevgi seline tutuldular. Yazın görüşelimler falan havada uçuyordu. Tabi yalandı hepsi, kim derslik arkadaşını yazında görmek ister ki? Birbirlerine yalan atıyorlardı. Ama ben birine seninle yazın hayatta görüşmem dersem beni ayıplarlardı. Asıl gülünç olan budur.

Karneler elimizde cemil ve furkanla turluyorduk sokakları. Bilirsiniz karneniz kötü gelince eve gitmek istemezsiniz. Geri geri gide adımlarınız. Hiç mevzuşmadan yürüyorduk. Ilkokullu bir çocuk geldi yanıma. Mahalleden de bu da:
-zapa abi bak karnem
hepsi 5 ti piçin.
+bok benzer biçimde karnen.
-git zapa abi ya hepsi 5.
+sen 5 i iyi bir not mu sanıyorsun?
-evet en fazlaca 5 oluyor.
+nah 5 oluyoor. En fazlaca 4 olur notlar.
-hee çok çok. (sözünı sikeyim ilkokullu)
+gitte baban ananı si..
-neeee?
+gitte baban kızsın karnene.
-ofya ben hep çalıştım niye 5 hepsi. Diyerek gitti kereste. Bayılırım ilkokullulara.

#61

ilkokulludan kurtulduktan sonra 3 mal oturduk bir banka. Cemilin ikinci snesiydi ve kalmıştı. Sadece resmiyete dökülmemişti.
-of ya -of ya ne diyeceğim evdekilere bittim ben. Dedi cemil.
+boşver üzülme kanka bizimde durumumuz kötü, furkanın teselli etme şekli buydu.
-oğlum sizin ilk seneniz ben ne suniım. Bıktım ya sikerim böyle hayatı. çalıştım lan siz de görmüş oldunüz.
Evet çalışmıştı. Kimya nın ikinci imtihanına teneffüste 8 dakika kadar çalışmıştı.
+olmayınca olmuyor kanka. Zapa senin karneye bakayım.
+adam döktürüyor abi.

Aslında aynı sırada oturmasak başarılı olabilirdik. çıtamız çok düşüktü.
Cemil korkunun ecele faydası yok dedi ve vedalaşıp gitti. Yemin ederim ayakları titriyordu çocuğun. Eğitim için gidilen bir kurumun sizi bu hale getirmesinin bir açıklaması olamazdı.
-ben de gideyim dedi furkan.
Onunla da vedalaştık. öyle hafif bir tokalaşma işte. Arkasından baktım. Iyi ki kız değildim, adamların götü çok biçimsizdi. Ama neticea kızlar da götü sikmeyecekti. Fazla düşünmeden bende eve doğru yürümeye başladım olabildiğince yavaş adımlarla. Ayaklarıma baktım titriyorlardı

eve giderken midemde bir yumru vardı. Buna bazıları tehlike bazıları vidan diyordu. Ben yarrak demeyi yeğliyorum. Sanırım ruhum ibne.

Mahallede hepimiz tanır sizi bilirsiniz. Bakkalı manavı. Bir insanoğlunun hiçbir dayanağı olmadan başka ülkelere gitmesinin nedeni budur. Başarısız olabilir orada ama en azından tanınmıyordur. Bu düşünce onu rahatlatır.
Bakkalın yanından geçerken “zapa gel bakayım karnene” dedi. Duymamazlıktan geldim fakat bağrırıyordu resmen ibne. Bunun kızı vardı keşke şişman olmasaydı.
-slm sami abi.
+niye bakmıyorsun lan göster karneni.
Orospu çocuğu sanki eğitimime bir katkısı varmış şeklinde karneme bakıyordu. Görende finansal açıdan sponsorum sanırdı.
-lan bu nasıl karne?
+işte numaran adın falan var. Bir de derslerden almış olduğun notları yazıyorlar. Ama benim güvenim yok.
-dalga geçme lan . şuna bak bununla eve mi gidilir.
Istersen kerhaneye gidelim anasını satayım paran var ise olurdu kısaca.
+haklısın abi.
-haklıyım doğal olarak. Ulan bilsem sana kola cips vermezdim.
Ya bu heriflerin mantıklarına biri attırıyordu. Yoksa bu kadar sikişken bir mantık tarzı olamazdı.
+doğru abi cips kola olmasa teşekküre oynardım.

Verdi karneyi, vermedi neredeyse fırlattı pezevenk. Sanki sev giliyizde bana trip atıyordu. Ne ibne bakkallar var.

Apartmana girdim. Kapının önünde durdum. Allah ım lütfen zelzele falan olsun dedim. Ama kimse ölmezse makbule geçer. Bir 5 dakika kadar bekledim. Tanrı duymamıştı beni. Mahide ile cesaret saçmalığını oynarken cumaya gideceğimi söylemiştim ve gitmemiştim. Galiba bunun intikamını alıyordu.

Kapıya vurdum abim açtı. O anda karşı komşu da kapıyı açtı. “oğullarım gelin bakayım karnelerinize” dedi. “abi kapa kapa “ dedim kulağına. Direk içeri firar ettim. Abim kendi karnesini gösterdi. Kadın öve öve bir hal aldı. Yine takdir almıştı göt. Salonda ki koltuğa yığıldım. Annem teyzemlere gitmişti. Karne günü bu akdar gamsız olunmamalıydı. Abim salona geldi. Bakayım lan karnene dedi.
Karneyi verdim. Gülmeye başladı herif:
-lan sen numunelik misin?
+başarı o notlarla belirlenemez.
-iyi bunu babama da söylersin.
+abi sen iyi mi benle dalga geçebiliyorsun ya.
-takdir aldığım için olabilir.
+ulan bende kız siktim ne var.
-haha iyi bunu da babama söyle.
Söylerdim fakat ya kıskançlığı tutup gözümüzün önünde annemi yatırıp … ouvvv. Tiksinçti.

Akşamı getirmemek için bin türlü şey yapmış oldum. Saniyeleri saydım saniseleri 99 da tutma oyunu oynadım. Ama akşam oldu. Annem ve babam birlikte içeri girdiler. Gömdüm kafamı yastığa. Yaşam niye böyleydi amk. Ek olarak o gün ferre de izlememiştim. Bu beni iyce dağıttı. Uyuyor numarası meydana getirdiğim sırada odanın ışığı açıldı. Allahım lütfen küçük bir sarsıntı bari evden çıksak yeter dedim. Tanrı nın daha önemli işleri vardı yine duymadı beni.

#62

babam abime “oğlum getir şunun karnesini” dedi. Göt herif ciddi ciddi ismimi “şunu” falan sanıyordu. Abim de mutlu bir ibne tabi karnesi çok iyi paçalarından başarı akıyor “hemen baba” dedi. O ses tonunu duyar duymaz iyice bir titreme geldi. Sikmek isteyen sevgilisine “ama ben bakireyim” diyen kız gibiydi. Belki de babmla ikisi…

saçmalık bir yana babam karneye baktı. Herşeyi duyuyordum ve kalbim heyecandan fırlayacaktı. Nefes alış verişim zorlaşmaya başladı. Sonra annem bastı zılgıtı :
-şu notlara bak şu notlara.
Orada gülmemek için kendimi zor tuttum. Adım “şunu” karnem “şu” ne içiyorlardı acaba.
Babam “uyandırın şunu “ dedi. Abim “hemen baba” dedi. Tam asshole. Baktım bu beni ölümüne dürtüyor. Annem yorganı at yere dedi. Yorganı attı uyanmadım. Arkasından ayağıma gıdıkladı kahkaha attım ve uyandım. Gülmemem gerekti.
Babam :
-bu karne lan tembel herif.
+yaz okulunda düzelir baba dedim.
-hele bir düzelmesin defolup gidersin bu evden (blöf yapıyordu galiba)
+baba sakin ol ya okuldan atılmıyoruz.
-lan bir de okuldan atıl. Herife bakya. Ohh yaşam beleş doğal olarak.
+haklısın baba.
-yarından itibaren para yok sana bütün gün derslerini çalış, o notlar düzelecek.
Sanki çok para veriyordun amk göt abime vermekten bana mı kalıyordu sanki.
+olur baba.
Annem de araya sıkıştırdı tabi:
-biraz abine çek abine.
Kadın içeste meraklı arkadaş.
+kaç yaşına gelmiş anne kendi çeksin bir zahmet.
-ne?
+haklısın anne onu örnek alacağım artık.
Annem ellerini birbirine vura vura gitti.
Abim “boşver “ dedi. Biraz önce beni siken o değilmiş gibi.

Ertesi sabah tatilin ilk günüydü. Normal olarak ders çalışmayacaktım. Pencereden mahalleyi izlemeye başladım. Saat öğlen 1 di ve abim hala yatıyordu. Benim yatağım pencere kenarındadır. Bu yüzden dışarıyı rahatça seyrediyordum. Ilkokullu piçler işgal etmişlerdi mahalleyi. Her tarafta onlar vardı, çamurla oynayan ilkokullu sapıklık yapan ilkokullu- kavga eden ilkokullu- anası güzel olan ilkokullu.

Bunun yanında mahallenin kaldırımına çömen yaşıtlarım vardı. Kızlı erkekli gruplardı. Birbirine takılıyorlardı vs. Abim onlarla konuşurdu fakat ben asgari düzeyde bildirişim kurardım onlarla. Hatta ben değil orta parmağım muhattapları olurdu.
Abimle saat 2 de birlikte kahvaltı ettik. şap şap yiyecek yiyordu karşımda. Ağzını şaplatanlara uyuz olurum. Ayrıca başkalarıyla yiyecek yemeyi de hiç sevmem. Ama mecbur kalıyordunuz bu gibi durumlarda.

-ders çalış lan yemekten sonra.
+siktir git abi.
-ciddiyim oğlum hatta ben çalıştırayım seni.
+ciddiyim siktir abi.
-gel hiç olmazsa dışarı çıkalım.
+ne yapacağız.
-dostlarla dururuz.

Bunu söylerken dişlerine maydonoz takılmıştı. Tam tipini sikeyim sözı için yaratılmıştı bu herif.

Benim arkadaşım değillerdi fakat sıkıntıdan kabul ettim. Dışarı çıktık abimle. Iki erkek kardeşin birlikte adım atması de ilginç bir durum şeklinde geliyor. Başarılı ve tembel iki kardeş olarak yürüyorduk. 2 dakika sonra mahalledekilerin yanına gelmiştik. Içlerinde ki en fırlama mevzuştu direk.
-ooo za..
Gel de sikme.

Direk oo zapa dedi bu kereste. Ama normaldi pek yanlarında olmadığım için böyle demişti.
-ilk kere görüyorum lan ikinizi birlikte.
+doğrudur ben de alışık değilim.
-hehe ulan zapa ne adamsın.
Bu şekilde insanlarla çevriliydi çevreım. Adama nasılsın desem ne adamsın diyeceklerdi.

2 kız 5 erkektik. Kızların yüzüne bile bakmadım oturdum kaldırıma. Gelen geçeni seyrediyordum. Diğer 4 mal kızlara yaranmaya çalışıyorlardı. Abim saçmalayama başladı ayrıca:
-kızlar ders mevzusunda sıkıntıdaysanız yardım ederim doğrusu takdir almış adamız şunun şurasında.
Bu herifi okutanı , ayrıca buna takdir verene buradan sövgülerimi iletiyorum.