Anlatsam Mı Anlatmasam Mı part 7

18 Temmuz 2013 Perşembe yazildi.

**3 ay civarı bu olaylar böyle gitti. hergün mutlaka onla görüştüm.
en kötü günümüz sadece mesajlaşmaktı.
bu geçen süre zarfında ona hiç bir şekilde gerçek duygularımı yansıtmadım.
sadece arkadaş gibi davrandım.
hiç bir zaman sevgiyle sarılmaya ,elini tutmaya veya ötesine teşebbüs etmedim.
ona ondan çok hoşlandığımı belirtecek hiç bir ima da bulunmadım.
onun bir kız arkadaşı gibi yani aramızda cinsiyet ayrımı olmayan hiç bir zaman beraber olamayacak iki
dost gibiydik
ama kızı gün geçtikçe daha çok tanıyor
gerçekten çok samimi birisi olduğuna inanıyordum
ona olan hayranlığım içten içe artıyordu
bazen yuh amk.bu kadar da iyilik olmaz ki diyordum
bana göre en kötü huyu en küçük ihtimalleri bile değerlendirip korkarak yaklaşmasıydı olaylara.
bu sadece benimle olan ilişkisi için değil aslında genel olarak vardı kızın tabiatında
ama ben dayanamıyordum beyler.
her hali beni mest ediyor resmen içten içe eriyordum
bulduğum en yüksek yere çıkıp
öküzler gibi ebru seni deliler gibi seviyorum diye böğüresim geliyordu
**herşey birgün(3 ay gibi bir süre) yine sarhoşken yazdığım bir mesajla değişti.
sadece büyük harflerle
-seni çok özledim yazmıştım saat geç olmasına rağmen
o sarhoş olduğumu bilmiyordu tabi
-bende özledim. yarın gelirim dükkana dedi
nedensiz ağlamaya başladım.
sigaradan bir fırt yerine ard arda ağzımdan çıkarmadan 3 4 fırt çekip ciğerlerimi iyice dolduruyordum
içimdeki sancıyı duman kaplasın da biraz olsun azalsın diye
olmuyordu. herşey iyi güzel hoştu ama olmuyordu.
kendimi teselli etme gücüm azalmıştı
bende seni özledim demesi bile bana sadece arkadaşçıl bir yaklaşım olarak geliyordu.
ertesi gün. acaba yanlış mı yaptım dün gece diye düşünürken
belli bi zaman sonra dükkana geldi
bende yazmasından da cesaret alarak **o gün en azından belli etmeye karar verdim. belki zamanı
gelmiştir diye.
-dün gece sarhoşmuydun dedi
bugüne gerek kalmadı bunu duyunca zaten dün belli etmişim halbuki.
-çok mu belli oldu dedim
-daha önce adımın baş harfini bile büyük harfle yazmamıştın dedi
bu konuşma sırasında utanma moduna hemen girmiştim bile.
-çok özlemişim demek ki dedim
-gelmem giderdi mi biraz özlemini dedi
hayır anlamında kafamı salladım sağa sola. gözlerine bakarak
o da utanmış gibiydi
-çok mu uzak kaldık dedi.
bilmem manasında dudaklarımı bükerken
sarıldı bana
ohhh ne kadar özlemişim lan.
-bende seni çok özledim. dedi

** harbiden çok özlemiştim.
çok uzun zaman olmuştu bu anı beklemek benim için.
seviyordum ve sevdiğim kız bana sarılıyordu beni özlediğini söyleyerek.
ama peki şimdi ne olacaktı
bu sarılma beraberinde aşkı getirecek miydi
yoksa yine ızdırap mı görünüyordu bana
sarılma bittikten sonraki cümleler belli edecekti herşeyi
ben hazırdım aşka he dese ölüme gidecektim.
-çok yaklaştın kelebek çok yaklaştın dedi ve kalktı gitti.
artık benim için alışkanlık haline gelmiş ne olduğunu anlamayarak yarrak gibi ortada kalma sorunu yine
başıma gelmişti
eh be güzelim bi açıklama yap
ama benim anladığım kadarıyla olacaktı bu iş ama neden o an olmamıştı.
bi insanın peşinden koşmak ne kadar acı vericidir az çok bilirsiniz.
işin en kötü yanı sonunda ne olacağını bilmeden koşmak daha çok acı verir.
gencecik yaşınızda ömrünüzü bir kıza adarsınız
ömrünüz sikilir boşa geçer yıllar hep ama farkına varamazsınız.
benimkinin de böyle olması korkusu her zaman bir kenarındaydı
bazen kaçan kovalanır. biraz da ben kaçayım diye düşündüm
ama işin açığı götüm yemedi beyler
onun la ilgili hiç bir kumar oynamak istemiyordum,ya kaybedersem diye.
yine malum soru soruyu soruyordum kadere ”şimdi ne olacak”
hiç içimden gelmesede
-yanlış bişey yapmadım umarım diye mesaj gönderdim
içimden gelmemesinin sebebi doğru yaptığını düşünmem oluşumdu
yine ,gelecek mesaj gerginliğini yaşarken -sanmıyorum. bunu sormanın nedeni benim farkında olmadan
yanlış bişey yapmam mı yoksa dedi??
evet amk evet yaptın ömrümü yedin he de bitsin işte sevgili olalım ,demedim tabi
-yok tam aksine sarılma borcunu ödedin dedim
-aa evet borçluydum sana dedi
-keşke hep alacaklı olsam senden dedim
ve cevap bulmakta biraz zorlandığım soru geldi
-benden tam olarak istediğin nedir??
ona destan yazardım, aslında çayımda şekerim. kolamda asitim. biramda beşim. rakım da yüzde 45
im,diye devam eder giderim
ama çok abes kaçar diye destan kursağımda kaldı.
evet lan piç al sana fırsat söyle ne istediklerini işte dedim kendi kendime
-gözlerine bakarak söyleyemek zor olur ama yine de denemek istiyorum dedim
-şimdiden heyecanlandım dedi
yarına sözleştik. iskele caddesinde denize bakan bir yere
ben erken geldim. gece yatıp oraya gelinceye kadar neler yazdım kafamda neler
ama iş pratiğe gelince hepsini unuttum denilebilir.
neyse kız geldi.o gün herzamankinden biraz daha süslü gibiydi. zaten çok düzgün giyinir ama sanki ektra
özen göstermiş gibi geldi bana beraber hoş geldik hoş gittik, nasıldık iyiydikten sonra
-soruyu tekrar sorayım mı dedi
-hangi soruyu dedim heyecanla. sonra hatırlayarak tabi
-benden tam olarak istediğin nedir dedi
-gazozuna ilaç katmak istiyorum dedim
-ciddi ol lütfen dedi
-sana hiç birşey içirmeden tamamen kendi iradenle olsun istiyorum herşey dedim
-seni şu ana kadar tanıdığım kelebek olarak bi kaç sorum daha var dedi
—muhtemel en az iki tane ayrılık var bize. bunları biliyor musun dedi
evet biliyordum. üniversite ve askerlik
-evet dedim.
-birisinden korkmuyorum ama ya diğerinde daha önce yaşadığım acıyı yaşatırsan dedi
-ondan korkuyorsunda burda bir yere gitmeden ayrılmadan yapacağımdan korkmuyor musun dedim
-korkularımı teselli edeceğine daha çok arttırıyorsun dedi
-neden bencillik yapıp sadece kendini düşünüyorsun dedim
-nasıl yani dedi
-yani tek sen acı çekeceksin öyle mi??hiç benim acı çekme ihtimalim yok mu??dedim
ve devam ettim

**bana korktuğunu söylüyorsun sürekli de tekrarlıyorsun.
hep beni bırakır gider mi psiklojisi ile beni rencide ediyorsun.
korkuyorum diyorsun. benden ayrılmıyorsun.
bırak olmaz bu iş de bırakıp gideyim o zaman dedim.
-gidebilir misin dedi
-gidemem yok giderim.ama sende mi nelerimi bırakırım bilemem dedim
-gitme dedi
-o zaman tut elimi bırakma beni.
-sen risk alınacak birisisin dedi ve sarıldı
**evet beyler galiba bu iş olmuştu. bende ona sıkıca sarıldım.
daha sonra elimi tuttu.vay amk elimden utandım lan beyler.bu kadar yumuşak el mi olur amk.
ben sadece o eli tutmadım o gün ,ayrıca o gün siki tuttuğum günün başlangıcıydı.
daha önce arkadaş olduğumuzun üzerine sadece ele ele tutuşmayı ve sarılmayı ekleyebilmiştik
ne o bana canım cicim diyor ne de ben ona diyordum.mal mıydık evet maldık.
ne sikimsonik bi ilişkiydi amk. öpüşme yok seni seviyorum u sümle içinde kullanan yok
ötesini zaten hiç aklıma bile getirmiyordum.
#36109463 /msj ?
**belirli bir süre sadece arkadaş kalsaydık daha iyi olacağını düşünmüştüm hep.
ben ki her türlü piçliği gözümü kırpmadan yaparım laf konusunda ama.
direk seni seviyorum demesi bu kadar mı zordu amk.
bariz bi şekilde ikimizden birisi dese diğeri de bendeeeeeeeeeeeee diye yapıştıracaktı
ama ne zaman nerde ve kim söyleyecek.
bi kaç zaman böyle devam etti. lafda sevgiliydik.
derken doğum günü geldi,
ikimizi ilgilendiren çoğu şeyin değiştiği

**doğum günüydü ertesi gün
günün schedulesini sordum
-akşam yemeği civarı evde aile ve yakınlarla kutlayacaz muhtemelen çünkü annem yarın akşama bir yere
söz verme dedi yemek için. muhtemelen sürpriz yapacaklar. öğlenden sonra kız arkadaşlarla olacam
akşam yemeğine kadar. başka da bir planım yok dedi
evet herhangi bir davet gelmemişti bana. kızların yanına mı gidecektim. yoksa ailesiyle mi yemek
yiyecektim.
herhalde çağırmaması normal onlara amk.ama insan da umutlanıyor.
bi kenarda bırakılmaz acıtıyor.
-yemekten sonra ne yapacaksın gece boyu evde mi kalacaksın dedim
-bilmiyorum henüz dedi
bende hemen ne yapabilirim diye düşünmeye başlayarak tamam dedim.

**o zaman anladım ki.dünyadaki en zor şey bir insana hediye almakmış.
hele bir de benim durumumda olursanız.
kuyumcu hayrettim amcaya gittim.
abi dedim durum böyle böyle. bokunu yiyeyim yardım et.
-sen şöyle bir bak. bişey beğenmezsen ben yardımcı olayım dedi
gezdim biraz hepsi güzel amk. hepsini alasım geliyor ama, hangisini alacağıma karar veremiyorum.
o göstermeye başladı bi kaç tane kalpli yüzük
kalp kolye ucu
ama vermeye götüm yemez boşuna para vermiş oluruz diye almadım onları.
anlat durumu iyice dedi.
abi dedim daha tam sevgili değiliz, bunlar ağır kaçar dedim

**güldü
-anladım lan derdini dedi.
-bende yaşadım zamanında dedi
-e yardım et o zaman dedim
-seviyor mu seni kız dedi
-galiba evet dedim.
-git aşkını anlat o zaman sabaha kadar dinler seni.o hediye ona yeter dedi
-öyle hediye mi olur sen bana şurdan bi de yüzük ver ne olur ne olmaz yanıma alayım dedim.
-sen bilirsin dedi
yüzük aldım bi tane orta çapta. taş filan yok beyler garip bi çizim olan sade görünümlü bi yüzük işte
ertesi gün oldu
işe gittim. öğlenden sonra mesajlar gelmeye başladı
-arkadaşarın yanına gidiyorum
-sürpriz hazırlamışlar pasta falan
-keşke sende burda olsan
-onlara seni daha cesurca anlatmaya başladım
diye zamanı geldikçe her mesajı gönderdi
bende umarım eğleniyorsundur diye sadece ikinci mesajına cevap yazdım
-babam beni almaya geliyor. yanına uğrardım ama hediyeler falan var dedi
-sen eğlenmene bak dedim
biz ne zaman görüşecektik amk. paso onu düşünüyordum.ben daha ona doğum günün kutlu olsun bile
dememiştim
ama mesajla denir mi amk.o sevgilim di benim en nihayetinde. öküz değilse bana da zaman ayıracaktı
elbet
yemekte de mesajlar gelmeye devam etti,
önce evdeki akraba listesini belirten bir mesaj
sonra
-bu yemeği seninle yemek isterdim.
-sen ne yapıyorsun?
ben gönlümü seninle doyuruyorum zaten diye ilkini cevaplayıp,
seni düşünüyorum diye ikincisini gönderdim
-bende bende bende
yazdı
ama benim derdim bir an önce şu yemek bitsede bende az bi yüzünü görsem. yüz yüze günü kutlayıp
üzerine birkaç sevgi sözüyle sevgililik görevimi yerine getirsem diye bekliyordum.
-ailecek dışarı çıkıyormuşuz dedi
-nereye olduğunu sorup.bir süre sonra canlı türkçe müzik yapılan bir barın ismini aldım
evet benimde gitmem lazımdı.ama onunla eğlenemeyecektim. ailesiyle beni tanıştıracak hali yoktu
-şimdi yola çıkıyoruz diye mesajı gönderdi
-ha bu arada kiminle mesajlaştığımı sordu dayım. arkadaşım dedim ama hiç inandırıcı gelmemiş onlara.
galiba anladılar birisinin olduğunu dedi
onlar gitti akabinde bende gittim. ayrı bir yere oturup onu izledim. herkes sahneye dönük olduğu ve
bende arkalarda bir yerde oturuyor olduğum için beni farketmedi.
bu arada bana mesaj atmaya da devam etti.
burası şöyle kalabalık. sanatçının sesi şöyle güzel. isteğimizi çalmıyor:(
gibi mesajlar gönderdi,
derken bi sap yanına geldi.3 4 dakika kadar konuştular. **sapın herhangi bir tehdit olmadığını lavuk gider
gitmez gönderdiği mesajla öğrendim
-dershaden arkadaşlar gelmiş. anlarda kutladılar ”doğum günümü” tırnak içindeki bölüm büyük harfle
yazılmıştı beyler
derken lavuk masasına geri döndü iki üç tane daha kızla lavuk vardı.
yani herşey normaldi
kız bana son mesajında neden kutlamıyorsun doğum günümü diyordu resmen.
tamam da amk ben böyle kutlamak istemiyorum ki.
sonra kendi kendime
ulan bu kız şimdi beni burda görür
sonra bana güvenmiyor musun da takip ediyorsun gibisinden bir laf söyler
amacım bu omamasına rağmen zoruma gider diye düşünüp dışarı çıktım
dışarı da kesmedi çünkü aniden dışarı çıkma kararı alırlarsa beni orda görür yine olmaz diye biraz daha
girişi görebileceğim tenha bir yere gittim
bir müddet bekledikten sonra baktım ki gün bitiyor saat 12 ye geliyor. sikerim böyle işi erkek ol lan diye
kendime gazı verip
hamleyi yaptım beyler
… **kız benden doğum günümü kutlamamı bekliyordu ama ben doğum gününü sadece bir amaç olarak
kullanacak planımı yapmıştım
yoldan geçen çingene kızın birinden bir gül aldım en kırmızısından ve
-bu mesajı okuyunca okudum diye cevapla deyip gönderdim mesajı dışardayken
-okudum???
-dışarıdayım. şimdi seni arayacağım müziği bahane ediyormuş gibi yapıp dışarı çıkabilir misin dedim
-tamam bekliyorum dedi
çaldırdım o cevap verinceye kadar ve sonra kapattım.
dışarı çıktı. sağına soluna baktı ve benden tarafa doğru yürümeye başladı.
utanmayla sevinci aynı anda yansıtan bir yüz ifadesi ile bana doğru gelirken bende elimde gül ile küçük
adımlarla ona yaklaştım
sessizce sadece birbirimize bakarak gülü verdim sarıldık
kafam kulak izasınına yaklaştırıp iyiki doğdun seni çok seviyorum cümlesini söylerken daha bir sıkı sarıldı
şanslıydım gözlerine bakarak söylemedim ve utancım geçinceye kadar ona sarılabilirdim.o bırakmak
istese bile ben ısrarla sarılmaya devam edebilirdim.
sonra ben onu beklediğim ve yüzüm bar çıkışında olduğu için kapıdan dışarı çıkan babasını gördüm
**adamın kızına sarılıyordum. muhtemelen bu kim lan kızıma sarılan böyle diye bana kısık gözlerle
bakarken.
bende sanki birisinin karısını sikerken yatakta kocasına yakalanmışcasına tırsmıştım
eh amk. biraz sonra gel kız da bana seni seviyorum desin.
-ebru galiba baban bize bakıyor dedim
-hangi babam dedi malca. sonra ciddi misin dedi. sonra görüşelim o zaman dedi. tokalaştık gitti. gülde
bende kaldı yüzükde beyler.
ben adamın suratına tekrar bakamadım bile eşgalimi alıp beni sonra sikmesin efbiay(f.b.i.)kılıklı dedektif
ruhlu baba diye
sikim otur işte dinle müziğini yedik mi kızını
gece saat ikiye kadar mesaj gelmedi.
bu saat aynı zamanda eve döndükleri.ve ebrunun odasına çekildiği zamandı
**mesaj geldi
-bana söylediklerinden sonra ilk cümlemin başka birşey olmasını isterdim. diyordu
-şimdi kullan ben devrik cümleleri de anlarım dedim.
-daha önce anlatmam gereken şeyler var dedi
-ne gibi yasaklar geldi dedim
-yasak koymadılar ama barda başlayıp odama girinceye kadar süren bir sorgulamadan çıktım dedi
oh lan ciddi birşey yok gibiydi o rahatlamayla
-benden bahsederken yakışıklı olduğumu da sözlerine ekledin mi dedim
-benim bile şimdiye kadar sana sormayı akıl edemediğim seyleri sordular dedi
-ne gibi dedim??
-mesela seni sevip sevmediğimi dedi **oh olsun sana ebru hanım. nasılmış o soru karşısında ne
diyeceğini bilememek
-ee sen ne dedin??
-çok iyi birisi olduğunu söyleyip geçiştirdim dedi
-peki beni ne kadar daha geçiştireceksin dedim
-seni hiç geçiştirmedim aslında sadece cümle içinde kullanmadım dedi
ben yazacak bişey ararken tekrar mesaj geldi
-istersen söyleyeyim. dedi
-hayır yüz yüze olsun dedim
biz bilmiyormuyduk amk. mesajla söylemeyi ben söyledim utana sıkıla o da söylesin amk. aşk müşterek
-iyi sen bilirsin.ben yatıyorum müsadenle dedi
formalite iyi geceler dilekleri içeren mesajlaşmaları hallettikten sonra yattık.,
ertesi gün öğlen civarı dükkanda otururken
kızın babası merhaba genç diye içeri girdi.
… merhaba genç dedi ve içeri girdi
o bana genç demişti de ben ona ne diyecektim. kızıyla beraber olduğumu muhtemelen biliyordu.
sadece merhaba buyrun dedim.
etrafa bakıyormuş gibi gözükürken içeri bir turist aile girdi.
onlara elma çayı satarken biraz olsun nefes alma imkanı bulmuştum
ama kafamda tek bi soru vardı
niye geldi lan bu adam yarra yedik diyordum
müşteriler gitmeye yakın kahveci boşları almaya geldi.
bişey içermisiniz diye sordum
çay söyle de içelim iki tane dedi
belliki konuşacaktı ,yada çayı içtikten sonra dövecekti kim bilir.
müşterileri gönderdikten sonra.
kaldık mı başbaşa.
tekrar hoşgeldiniz buyrun dedim tabureyi göstererek oturdu

-beni tanıdın mı dedi
-dün geceden tanıyorum evet dedim
-o zaman kim olduğunu da biliyorsundur dedi
-evet biliyorum dedi
babacan konuşuyordu lan adam korkudan götümü sıkmayı bıraktım gevşettim az
bak şimdi delikanlı
-kim olduğun veya ne olduğun beni ilgilendirmez
-beni şimdilik kızım ve onun alacağı kararlar ilgilendirir
senden kızım okulu kazanıp okulu bitirinceye kadar hiç bir kararını etkilememeni istiyorum dedi
bu isteğimi yerine getirsen sana da bir istek hakkı veririm dedi
-tam olarak ne yapmamı istiyorsunuz anlamadım dedim
-ben senden sadece delikanlı olmanı istiyorum dedim.ne beni üz ne kızı üz. dedi
eğer aksi bir durum olursa sana karşı tavrımı değiştirim diyerek tehdini de yaptı
tamam dedim.
kalktı tokalaştı benimle. güle güle dedi
gitti.
bu durumu ebruya anlatmadım.
garip bişey yoktu çünkü ortada.
esas garip olan şey sonra başladı
-3 tane tamamen zengin piçi oldukları tiplerinden kıyafetlerinden ve ses tonlarından bile belli olan zıpır
piç
dükkana geldi.
bilader kelebek sen misin dedi
evet benim dedim siz kimsiniz
ben ebrunun kuzeniyim
sana ceyhundan selam getirdim ebrudan uzak duracakmışsın dedi
ceyhun kim dedim
ebrunun eski erkek arkadaşı dedi
tamam tekrar erkek arkadaşı olunca gelsin bana kendisi söylesin dedim.
hem size ne oluyor hem ebrunun kuzeni olduğunuzu söylüyorsunuz. hemde onu üzen birinin adına
gelip artislik yapıyorsunuz dedim
sanane lan sana mı sorcaz dedi.
iyi sormayın o zaman güle güle dedim.

Part 8>

0 yorum: