Anlatsam Mı Anlatmasam Mı part 17

18 Temmuz 2013 Perşembe yazildi.

eve gittim.
saat 22 gibi
ebru yine mesaj attı
-hala aşşağıdayım diye
o saate kadar beklemiş. yada dolanmış durmuş
-ceyhun nerde bilmiyorum diye mesaj attım
ilk defa o derece sinirlendi sanırım
-allahın gerizekalısı ceyhunu sevsem onun yanında olurdum. kaç gündür dolandırıyorsun beni peşinde
öküz müsün sen. seni seviyorum odun dedi
cevap vermedim
-istersen gel istersen gelme kim daha inat görelim bakalım diye bir mesaj daha attı
yeni yılın ilk dakikalarında
-lütfen mutlu yıl olsun lütfen dedi
yine cevap vermedim
-sen bilirsin dedi
bu mesaj gidiyor izlenimi verdiği için aşşağı baktım
kafası bizim pencerede gidiyordu gerçekten
çok mu uzatmıştım hayır hiç pişman bile değildim
ama nereye gidiyordu
pişmanlıktan değil meraktan arkasından bende indim aşşağıya
ve takip etmeye başladım uzaktan uzağa
evden üstüme birşey alarak bende çıktım
takip mesafesini korumamda onun sallana sallana yürümesi ve arkasına bakmadan yürüyor olması
yardımcı oldu
evinin önüne kadar yürüdü evine girecek sandım ama devam etti
evine gidiyor tahmininde bulunanlar kuponlarınızı yırtın.
peki eve gitmiyordu ama nereye gidiyordu
gittiği istikamet eğlence mekanlarının olduğu istikametti
ona daha çok kızarak takibe devam ettim
o yalnız yalnız yürürken yılbaşı sebebi ile çarşı çok kalabalıktı
nerdeyse her boştaki erkek laf atıyordu
eğlence mekanlarını da tek tek pas geçti
iskele yoluna girdi
bir markete uğradı elinde siyah poşetle çıktı
sonra iskeleye yürümeye devam etti
bizim kuytu yerimize geldi iskeledeki
ama parası ancak bira ve çekirdeğe yeten eğlence mekanlarına kabul görmemiş
bir sürü sap vardı etrafta
tek başına oturdu
kimseden korkmadan
çevreden geçenlerin dikkatini de çekti tabi
ben bir köşede ona bakarken işin bokunu çıkarıp ona yaklaşan iki tane denyo yaklaştı
o ana kadar planım sadece takip etmekti
kıza o kadar naz yaptıktan sonra gidip konuşacak halim yoktu
kendisi halleder diye biraz bekledim
ama lavuklar sardıkça sardı
o konuşmuyordu bile onlarla
denize bakıyordu
iyice yaklaştım tetiğe geçtim
sonra lavuğun birisi elini kızın omzuna attı
bende bunu bekliyormuşum daha fazla dayanamadım
yaklaştım lavuğun elini tuttum
dik dik baktım
sen kimsin lan dedi
gel şöyle öğreteyim dedim
elinden asılarak
kimsin olum siktir git lan dedi
yanındaki diğer lavuk
boş ver gidelim hadi dedi
birbirimize ters ters bakmaya devam ederek lavuk ayrıldı
ben kaldım mı sik gibi yine ortada
ebru bana baktı
ben ayakta kaldım
otursam mı oturmasam mı??**oturdum
hiç konuşmadan
bir tane bira da ben çıkarım poşetten açtım içmeye başladım
o denizden gözlerini hiç ayırmazken bana da bakmıyordu
sessizliği ebrunun çalan telefonu bozdu
merhaba baba dedi
ama sesinden ağlıyor olduğunu ben anlamıştım
halbuki otururken hissetmemiştim
-eski bir arkadaşın yanındayım merak etme dedi
eskidik tabi amk.
bir müddet karşıyı dinledikten sonra
-yarın geceye alabilirsin bileti dedi
demek oluyordu ki ebru ankaraya da gidiyor
-sana da anneme de mutlu yıllar dedi
kapattı telefonu
ayağa kalkmaya yeltendiği an elinden tuttum ona hiç bakmayarak
aşşağı çekerek yine oturmasını sağladım
benim biram bitti onun birasını aldım yanına koyduğu
-sen fazla içme dostu düşmanı karıştırıyorsun dedim
-sen de yaşama aşkı nefreti karıştıyorsun dedi ** -senin için yaşamaya başlamıştım ama
sinsice öldürüyormuşsun beni dedim. dedi
-benimle çocukken mi tanıştın.
sen yaşamaya çocukluktan başlamışsın ve hala büyüyememişsin dedi
ard arda darbeler gelmeye başladı
yakaladı bi kere amk.
onca gidip gelmenin attığı mesajların acısını çıkaracak
-sen büyüyüp kocaman olmuşsun bir oyuncak yetmemiş
ikisiyle oynamaya başlamışsın dedim
-ceyhun senin dilinin oyuncagı olur ancak kelebek,
ben o oyuncağı yıllar önce kırdım attım. dedi
-kalan parçalarını tekrar birleştirip oynamaya çalışıyorsun
yeni oyuncağın varken ama dedim
-ne yapmamı istiyorsun kelebek çağırayım buraya siktir mi edeyim
telefon açıp ben kelebeği seviyorum
seninle arkadaş bile olmak istemiyorum mu diyeyim
wc ye geldi. özür diledi. orda seni o halimle gördüğüne
göre gelip bana seni seviyorum bana geri dön diyecek hali yoktu herhalde
bende ona kusura bakma aslında biz öpüşmüyorduk kelebekle
sadece arkadaşız lütfen beni affet tekrar birlikte olalım dediğimi mi sanıyorsun nedir düşüncelerin
bekle dedi
telefonu çıkardı
arayıp konuşacağım kendin dinle dedi
-gerek yok şimdi telefonda sarılamazsınız üzülür çocuk dedim.o sarılma neyin nesiydi dercesine
-konuştukça konuştu baktım gidecek gibi değil iyi eğlenceler sana kelebek merak eder dedim.o sarıldı
bende bir an önce kapansın olay diye bişey demedim dedi
-ikinci kez niye gittin o zaman dedi
-sen sıkışınca wc ye gitmiyor musun. nerden bileyim o gerizekalının da gelip kapıda bekleyeceğini dedi
-sana demedim mi o kadar gidelim diye. niye gitmedin bunlara sebebiyet verdin dedim -kimden
korkuyorsun dedi?
ceyhunun beni senin elinden alabileceğini mi düşünüyorsun dedi??
bana bir daha beni sevdiğini söyleme çünkü artık inanmıyorum
yok gözündeymiş sözleri de yok kalbindeymiş aşkı yalansın baştan sona yalansın. dedi
vay amk. yine çok ağır konuştu
yine kalkmaya yeltendi.
yine tuttum elini
oturttum
-nereye gidiyorsun dedim
-sen neden geldin arkamdan,
ceyhuna gittiğimi mi sandın. paranoyan bu kadar büyüdü mü onun hakkında??
iki tane serseri gelmese beni eve kadar takip edip.
sonra kendi hayatına dönüp tekrar sana yalvarmamı mı bekleyecektin
zevk mi alıyorsun ben peşinden koşarken dedi
hala neden anlamıyorsun seni çok sevdiğimi gözümün başkasını görmediğini dedi
veeee alt kirpiklerinin arasına bile uğramadan
üzerinden süzülerek elmacık kemiğine döküldü bir damla
hem ağzıma sıçıyor hemde o haliyle beni bitiriyordu
o kışın ortasında denize atlamak geçti içimden
sonra bizim ki doğuş efendiden esinlenmiş olacak
-ilk defa sayende aşka inanır oldum sende gamsız çıktın dedi
keşke o orospu analı şamarcı piç beni dövseydi de ebru böyle sözlerle şamarlamasaydı beni
kalbimde beş parmağının izi çıktı **kalktı elini tekrar tutacak yüz bile yoktu
yürüdü
yerimde kaldım
ayakta kaldı ben tutmayınca
-ebru dedim
ses vermedi elimi cebime attım
-al bende bozuk var dedim
baktı
-markete bira almaya gitmiyor musun. biraz daha içeyim belki nefretim tekrar aşka dönüşür dedi
-dönüşüm safhaların hep bana acı veriyor. içeceksen adam gibi,
tek başına iç bundan sonra dedi
bir an gideceğini düşündüm
tek başına iç dedi lan siktir mi cekilmişti bana inceden??
-gidersen ben senin kadar koşmam ardından dedim
-sen zahmet etme zaten beyefendi.
alıştınız tabi peşinizde koşturmaya dedi
vay amk. sikerim böyle işi
-tamam üste çıktınya al bütün hıncını bir ağzıma sıcmadığın kaldı otur işte dedim
-ben gidiyorum dedi
-otur dedim
-gidiyorum dedi
-ebru otur dedim
-ne yapacaksın oturmazsam dedi
-ben oturturum dedim
ayağa kalktım hadi bakalım dercesine baktı
elinden tutmak istedim kaçırdı elini
dirseğinin üst tarafafından tuttum
-gel şuraya dedim
gelmedi
eti ne budu ne amk.165 kız kaldırıp yine atarım
-ebru gel dedim kolunu biraz sıkarak
tokatı patlattı suratıma
gülümsedim
asılmaya devam ettim
bir tane daha vurdu
vay amk. böyle hayatın şamar benim kaderim mi amk.
hakettiğimi düşünerek ses çıkarmadım
bıraktım elimi
-tamam git o zaman dedim
gitmedi bekledi
ben yine yerime oturdum
geldi yanıma oturdu
-manyak mısın kızım sen dedim
hakaten manyak mı amk. boşuna mı yedik o tokatları
elini üzüntüden ve pişmanlıktan olsa gerek yüzüme götürmeye çalışırken
-ebru iki kere yeter.hem tokat hem de ceyhun olayı iki etti. üçüncüleri kaldıramam dedim
elini ittim
tekrar uzattı
-ebru yapma dedim
yine uzattı
-sana tokat vurmamı sağlayıp ödeşmek mi istiyorsun dedim
yine uzattı
oturduğum yerde ellerimi birleştirip dirseklerimi dizimin üzerine koydum
töbe töbe dercesine kafamı salladım denize bakarak
yüzümdeki eli enseme geçti
yaklaşıp bir kere öptü yanağımdan
-beni bir öpücükle kandırabileceğini mi sanıyorsun dedim
eğildi iki defa arka arkaya yine öptü
-bak bu öpücük de iki oldu dedim
sonra o da oturduğu yerde kalmadı
halbuki ben beni öpmeye devam eder sanıyordum
alıştık tabi amk. herşeyi kız yapsın
-tam da kanmaya başlamıştım dedim ona dönerek ve yüzüne doğru yüzümü yaklaştırarak
kafasını diğer tarafa çevirdi
ellerimi yukarı kaldırdım
baktı bana pis pis gülerek baktı ama kafasını tekrar öbür tarafa çevirdi
kalktım diğer tarafına oturdum
ellerim havada yine
kafasını bu defa diğer tarafa çevirdi
vay amk.naz yapıyordu lan.
sanki maraş dondurmacısı da veriyor gibi yapıp vermiyor kaymaklı dudaklarından
çevresinde bir kaç tahaf yaptıktan sonra baktım olacağı yok bütün şutlar auta gidiyor
**bacaklarına oturarak diktim topu penaltıya
yüzünü iki elimin arasına aldım göz göze geldik kaleciyle
dikkat dağıtıcı bir kaç hareket yapsada ben onun hangi köşeye yatacağını biliyordum
çok plase bir vuruşla üst doksandan başlayarak bütün ağı kapladı dudaklarım
vay amk. dedim kendi kendime
bu dudakları bırakılır da bu kadar inat edilir mi??
bütün askıda bekleyen öpüşme dosyalarını o gece kapattık
o da gitmek istemedi bende
-iki bira daha alalım mı dedi
-mayayı değil dudaklarını özlemişim dedim
iyiki de demişim yine devam ettik öpüşmeye
bir nefes alma esnasında ebru yine üzüntü moduna girdi
gitme konusunu açtı tekrar
bu ayrılık konuları da hep zamansız defans arkasına atılan toplar gibi
hep beni ofsayta düşürüyordu amk.
yine girdi bile o zamansız üzüntü içine bırak sonra ağlaşalım şimdi öpüşüyorduk ne güzel hey amk yaa
çalıların arkasındaki tavşana neden tüfek atıyorsun bırak çıksın meydana o zaman sık
-sonra konuşşak ebru dedim
-hiç ayrılmayıp hiç konuşmayalım istiyorum dedi bana sarılarak
-ayrılmayacaz söz dedim
-söz verme lütfen başka gerçek bildiklerimden de korkutursun beni senin hakkındaki dedi
-tek sözüm olsun o zaman sana seni hep seveceğim dedim **bir müddet üzüntü modunda sarılarak
oturduktan sonra
havanın aksiyon azaldığı için bizi daha fazla üşütmeye başlaması ve sabahın ben geliyorum demeye
başlaması sebebleri ile
gidelim artık kararı çıktı gönül meclisimizden
kah gittik kah sarılarak durduk
bazen öpüşme durdurdu
bazen sebebsizlik
gizli gizli gözyaşları döküldü ebru tarafından
her damla benim de yüreğimde üzüntü ile göl oluşturdu
içimdeki ona olan yangından sonra
gitmesinin şimdiden ki sarsıntısı ile
krater gölümde vardı artık
evlerinin önüne geldik
gözleri yine doluydu
-ben hep seni üzecek miyim böyle dedim
göz yaşlarını silerek
gülümsemeye çalıştı
derin bir iç çekti ağlamasının artçısı olan
-mutlu yıllar aşkım dedim sarılarak
-herşey için beni bu kadar bekletme lütfen dedi.
sabaha kadar neden bekledin niye saat 12 de mesaj attığımda cevap vermedin dercesine
-ne kadar betletirsem bekleteyim hep senin durağından geçeceğim bunun için sana söz verdim dedim
-aynı otobüse binelim artık kelebeğim dedi
-aynı otobüse binersek başkaları için hep durmak zorunda kalıyoruz.(ceyhun ve elif)
biz en iyisi hususi’mizle gidelim ebrum dedim
seni seviyorum
iyi geceler
yarın uyanma vatkinin ayarlanması ila randevu
ve geceyi son sarılmanın arasına öpücük koyarak tamamladık
ertesi gün oldu o kadar uykusuzluğun üstüne
erkenden kalktım hani belki ebru da kalkmıştır da erken buluşuruz diye
biraz bekledim kalkınca mesaj atar diyesonra dayanamadım.
-şelale ettiğim kirpiklerinin açıldı mı?? dedim gönderdim mesajı
beklediğim mesaj gelmedi
beklemek icap etti kalkmasını
halbuki ben onunla geçecek son gün için santra vuruşuna hazırdım
derken cevap geldi
-tekrar sevildiğini bilerek uyanmak ne güzel dedi
-sadede gelelim buluşacaktık dedim
-hemen çıkıyorum evden dedi
-üstünü başını giy yüzünü falan da yıka yarın sabah da sevilmek istiyorsan dedim
-unutturma sana kızacağım buluşunca dedi
bir kafede ben önce gelmiş bulunarak bekledim
içeri girince vay vay vay diyesim gelmedi desem o güzelliğe ayıp olurdu
-merhaba hoşgeldin dedim
sinsice geyik başladı(her konuşmanın sonunda gülümseme var çaktırmadan)
-hatırlat bakayım dedi
-dur kızmadan biraz bakayım şu güzelliğe dedim
-güzelliğim için mi seviyorsun dedi
-otursaydın dedim
-cevap ver kelebek dedi
-valla güzelliğin için değil hem sen çok güzel değilsin ki dedim
-niye seviyorsun o zaman dedi
-babanın paracıkları için tabi ki dedim
bu espriyi çok rahat yaptım. çünkü eğer para için seviyor olsam
babasının teklif ettiği okul parasını alırdım.
her gittiğimiz yerde parayı ben ödemezdim
bi de demezler mi kadın erkek eşit beni hasta ediyorlar amk.
neresi eşit amk. kadınları el üstünde tutuyoruz
siz hiç kadın su tesisatçısı, itfaiye eri, elektrikçi,kasap vs. işçisi kadın gördünüz mü türkiyede
ama avrupada ben gördüm
oturun çalışmayın diyoruz o ayrı
arasıra kadına dayak atan sığırlar da var ama onlar zaten delikanlılıkla aynı seviyede değilller ki
kadınlarla olsunlar amk. denyoları
-fiyatını söyle babama çek kestirip hayatımdan çıkaracağım seni dedi
—çeki alınca bara içmeye gidip sarhoş olup yine seni bekleyebilir miyim dedim
-amacın para değil mi iki katı fiyat söyle kendini ucuza satma o zaman dedi
-zengin olursam seni babandan alabilirmiyim dedim.
-beni benden alan kelebeğe bak sen ne kadar uyanıkmış. beni eşantiyon niyetine kullanırsın sen
güzelliğimi beğenmiyorsan dedi
-ya tamam biraz güzelsin de tipim değilsin dedim
biraz alınmaya başladı kızdığını farkedebiliyordum
-tipinden başlatma bana, kendine aşık etmeden önce neden söylemedin dedi
-bana aşık mı oldun sen dedim
-evet dedi. utanarak
-aşk ne ki senin için dedim
beni benden alan tasfiri yaptı
-sana katlanmaktır bence aşk dedi
tabi içten içe alındım pekde haksız sayılmazdı
tam aşk eziyeti bir adam sayılırdım ona çektirdiklerimden sonra
-katlanma o zaman dedim
derin bir off çekerek
-aşk sana katlanırken sabrın alasını çekmektir dedi
-sabretme o zaman dedim makaraya vurarak
-iyi ben gideyim o zaman bensiz daha mutlu olacağa benziyorsun dedi
-biraz daha katlan bana biraz daha sabret aşka yalancı çıkma dedim
-gitmesem mi acaba bir gün daha ankaraya dedi
-zaten blöfü yaptın sen bana dönmezsen gitmem diye dedim
-gitsemde burda kalacaktım hep dedi
-burası romantizm için fazla kalabalık
garsona sorsam mı acaba öpüşmenin cezası kaç para diye.
parası neyse veririm babandan alacağım çekle dedim
-bu şartlar altında seni uzunca bir süre öpmek istemiyorum kelebek dedi
-neden dedim
-güzel değilmişim. para içinmiş sevgin.
sinirimi bozuyorsun
neden? diye sorunca utanmazı da ekledim senin karekterine dedi
-gerizekalı öküz ve salak’ın arkasından attığın iki tokatla kıyaslayınca kendimle gurur bile duyasım geldi
dedim
-ama hakettin dedi.

Part 18>

0 yorum: