Ahlak Polisinin Rus Hayat Kadınıyla İmtihanı

8 Mart 2013 Cuma yazildi.




 Henüz 5 aylık polistim.Hatrı sayılır tanıdıklar vasıtasıyla göreve ahlak büroda başlamış.Sözde rahat edecek ufak tefek işler yapacaktım.İstanbulun bütün pezevenklerinin, tüm ferre cd satıcılarının peşinden koşmuş, suratına bile bakılmayacak orospulardan küfür yemiş, şehrin benden kalıplı bütün travestileriyle ağız burun kavga etmiştim bu 5 ayda...Sanki İstanbuldaki tek ahlaksız bendim ve tüm şehir hırsını benden alıyordu.

  Büroda benden başka 40 yaşından genç ve bekar tek adam Komiser Yardımcısı Tahsindi.Haliyle bende onun ekibindeydim.Aslında ekip sadece o ve benden oluşuyordu.Tahsin birkaç yılda İstanbulun bütün üniversiteli escortlarını sorgulamıştı.Telefon rehberi çoğu erkeğin hayal dahi edemeyeceği kadınların numaralarıyla doluydu.O bundan gurur duyuyordu...

  Hakkı abi esneyerek müdürün bizi görmek istediğini söyledi.Anlaşılan yeni uyanmıştı.3 kez evlenip hiç çocuk yapmayan nadir adamlardandı Hakkı abi.Biz müdürün odasına doğru giderken o da depoya doğru yönelmişti.Sanırım yeni yakalanan cdlere göz atacaktı.Müdür bizden tarlabaşında bir mekanda çalışan
iki kuryeyi alıp gelmemizi istedi.Tahsin, "müdürüm bizi narkotiğe verdiniz de bizim mi haberimiz olmadı?" diyerek sırıttı.Müdür sert mizacını bozmadan kuryelerin rus uyruklu iki hayat kadını olduğunu mekana silahsız olarak müşteri gibi gidip kadınları almamızı istedi.Sabaha kadar vaktimiz olduğunuda eklemeyi ihmal etmedi.Tahsin eve gidip üstüme başıma çeki düzen vermemi, 1 saat sonra beni evden alacağını söyledi.

  Bu iş bize kaldığına göre kadınlar önemli biri için çalışmıyorlardı.Tek sorun tarlabaşına silahsız gitmekti.O kadar travesti sürüklediğimiz sokaklarda silahsız gezmek bana pek akıl karı gelmiyordu.Ağır aksak giyindim ve daha önce hiç kullanmadığım beli ağrıyan polislerin kullandıkları korse şeklindeki kılıfı göbeğimin biraz üzerine sardım.Üstüne tshirtü geçirdim.14lü tshirtün üstünden çok fazla belli oluyordu.Oraya bu şekilde gidemezdim.Onun yerine 7.65'i aldım üzerine de kadife bir ceket geçirdim.Tahsin 5 dakikadır aşağıda bekliyordu.Trafiğin otoparkından sürücüsü alkollü olduğu için bağlanan bi bmw 7.40 almıştı.Arabaya bindim Tahsin bu geceki yavrular diyerek kadınların fotoğraflarını uzattı.Siyah saçlı benim diye ekledi.Arabayı ne olur ne olmaz diye tarlabaşına bir kaç sokak ötedeki otoparka bıraktık.Burda biz kadınları paketleyene kadar bir arabayı parçalayıp satabilirlerdi ne de olsa.

  Mekan tavanı basık türkü bardan bozma bir yerdi.İçeri girip bara doğru yürüdük.Tahsin viski istedi.Benimse gözlerim kadınları arıyordu.Tuvaletten çıkanların onlar olduğunu fark ettim.Bir süre masa masa dolaştılar.Herkese gösterip en yağlı müşteriyi aradılar.Sıra bize gelmişti.Tahsinin şeyinde bile değildi.Bırak umursamaz tavrına tav olsun havalarındaydı.Ya da çoktan kafayı bulmuştu.Kadınlarla selamlaştık, öpüştük.Kendilerine sek votka söylediler yani klorlu su içeceklerdi.Fakat tahsin şişeyle diyerek bara iki tane iki yüzlük bıraktı.Kadınlar bu gece ki müşterilerini bulmuşlardı.Sanırım Tahsin bu işi iyi biliyordu.Tahsin vakit kaybetmeye gerek yok diyerek hanımlara çıkışı işaret etti.Vakit kaybetmeden bardan çıkıp otoparktan arabayı aldık.İş bitmişti ya da ben öyle sanıyordum çünkü gittiğimiz yol emniyetin ters istikametindeydi.

 Tahsin arabayı bir otelin önüne çekti.Arabadan inip içeri girdiğimizde resepsiyonda duran çocuk hoşgeldiniz Timuçin bey diyerek Tahsini karşıladı.Her şey planlanmıştı.Sadece Tahsin bana söylememişti.İki oda anahtarı alıp kızları yukarıya gönderdi duş almalarını bizim barda bir şeyler içip az sonra geleceğimizi ekledi.Tahsin kızlar asansöre binip yukarıya çıkınca arka cebinden bir zarf çıkarıp bana verdi.Zarfın içi para doluydu.Ağzını yaya yaya ne kadar isterse verirsin ama çıkarken almayı unutma dedi.Ağzımı bile açamamıştım.Daha önce hiç rus bi kızla beraber olup olmadığımı sordu.Hayır dedim.Hayır ben yapamam komserim.Öyle ya da böyle o odaya çıkacaksın ister yap ister yapma diyerek asansöre yöneldi.Ben arayana kadar rahatsız etme diyerek kahkahalara boğuldu.

  Odanın kapısının önünde planımı yapmıştım.İçeriye girip ceketimin cebinden kelepçeyi çıkarıcam ve kadını kelepçeleyicem sonra da Tahsinin aramasını bekliyecektim.Derin bi nefes alıp kapıyı çaldım.Biraz sonra kapı açıldı.Böyle bir güzellik olamazdı.O koyu makyajın altında böyle bi kadının çıkacağına beni kimse inandıramazdı.O haliyle sanki bornoz giymiş bi civciye benziyordu.Fazlasıyla sevimli.

  Planım bir anda değişmişti.Ne olacaksa olsun umurumda bile değildi.İçeri girip kapıyı kapattım saat daha 3:00'tü sabaha kadar vaktim vardı.Parasını istedi arka cebimdeki zarfı uzattım.İçerisine baktı sayma gereği duymadı.Üzerindeki bornozu bir çırpıda yere bıraktı.Orospuluk bir tavır sanatıydı ve o tavrını açıkça ortaya koyuyordu.O an aklıma belimdeki korse ve silah geldi.Ne olursa olsun finalde her şey çıkacaktı ve silahı gördüğünde benim polis olduğumu anlayacaktı.Ani bir hareketle belimdeki korseyi silah bel boşluğuma gelecek şekilde çevirdim.Yanıma geldi, dudaklarıma ufak bir öpücük kondurduktan sonra tshirtümü çıkardı.Çıkarmasıyla "Bu nedir janim?" diye sorması bir oldu.Belimi incittiğimi doktorun birkaç hafta korse takmam gerektiğini söyledim.Şimdi tek yapmam gereken  gecenin sonuna kadar ona arkamı dönmemekti.
 
 Ayakta uzun bir önsevişme yaptıktan sonra yatağa geçtik.Uzun süre içinde kaldım ve hayatım en güzel gecesini yaşattı bana.Bacakları omuzumda altımda inlerken pantlonumun cebindeki telefonun çaldığını duydum vakit gelmişti.O da gelmek üzereydi kasıkları ıslanmıtış ve kasılıyordu.Tüm gücümle bastırıyordum ve 1000de 1olacak bir şey oldu ikimizde aynı anda boşaldık.Oyun bitmişti.Rahatlamıştım ve polis olduğumu söyledikten sonra onunla boğuşmak istemiyordum.Silahımı çektim yüzüne doğru doğrultup ahlak polisi dedim.Durumun bu kadar ironik olmasını bende istemezdim.Çünkü hala içindeydim.İlk şoku atlattıktan sonra korkup yatağın öbür ucuna doğru kaçtı.Bu tongaya nasıl düştüğünü mü yoksa silahın neremden çıktığını mı merak ettiğini anlayamamıştım.Şeyim küçülüyordu.Silahın namlusuyla şeyimi göstererek prezarvatifi çıkarmasını istedim.Titreyen elleriyle dediğimi yaptı.Yatağa oturup başını öne eğdi.Kalkıp giyindim.

 Şoku hala atlatamamıştı.Silahın namlusuyla çenesini yukarı kaldırıp son kez dudaklarından öptüm.Çünkü sınır dışı edilecekti.Hayatının Türkiye etebı bitmişti.Giyinmesini istedim.Şoku atlattıktan sonra giyindi.Kelepçeleyip çantasına koyduğu zarfı aldım aşağıya indirdim.Tahsin bizi bekleyememiş arabaya geçmişti arabanın arka kolduğunda hala kadınla yiyişiyordu.Sanırım kadına eğer arabada onu mutlu ederse serbest bırakıcağını söylemişti.Civcivi arabaya koyup direksiyona geçtim.Bu kez direksyonda ben vardım ve doğruca emniyete gidiyorduk...

0 yorum: