Dibe Vurmuşluktan Çıkışımı Anlatıyorum

30 Mayıs 2013 Perşembe yazildi.




Selam. Herkes aşk hikayesini falan anlatıyor bende anlatayım diyorum birkaç şey. Geçenlerde de bir kızla ilgili olanları yazmıştım hatırlayanlar bilir. Belki birçoğunuzun umrunda bile olmayacak bu yazacaklarım belki birçoğunuz yalan diyeceksiniz belkide yaşımdan ötürü beni ciddiye almayacaksınız. Böyle yapacaklar direk çıksın konudan. 17 yaşındayım anlayacağınız LİSELİYİM. En fazla 10 part falan yazarım diye düşünüyorum fazla uzun olmaz sıkmadan az Ve öz. Anlatacaklarım 2 yıllık bir süreci kapsamakta geçen yıldan başlıyorum bu yıla doğru.Yani şuan 11. sınıfım anlatımı şimdiki zaman ekiyle yaptığıma bakmayın Not: Bu hikayede anlatılan kişi ve kurum isimleri hariç herşey tamamen gerçektir. PART 1 İlk Gün. Okulların açılmasına kaldı 3 gün. İçimde gereksiz bir heycan var geçen yıl 9′dum sınıftaki ortamı yaklaşık 3 ayda falan oluşturdum anca arkadaşlara alıştım derken okul bitmişti.Şimdi gene yeni bir ortama ayak uydurmak benim için epey zor olacaktı aslında ilkokuldan 2-3 arkadaşım da o sınıftaydı ama bu çocuklar tam benim kafadan değiller. Yani ben asosyal,ciddi yeri geldiği zaman komik,şişman,düşük egolu,mütevazi,türlü ruh haline 2 dk da girebilen bir insanım fakat onlar herzaman gülen herşeyle dalga geçen hiçbirşeyi takmayan insanlar. Özelliklede benim kilo sorunlarım ile dalga geçeceklerinden emindim ama fazla takmıyordum nolacaktı ki en fazla zaten 8 yıl boyunca herkes benimle dalga geçmişti artık alışmıştım kız arkadaş desen yok derslerime çalışır sınıfı geçmeyi hedeflerdim.Hayatımda kardeşimden başka kızın elini tutamamış biriyim ben.Aşk mı cidden çok komik zaten kiloluyum benim yüzüme gülen her kıza aşık olan salağım ben. tip desen yok kim ne yapsın beni. Ama ben o sıralar öyle düşünmüyordum tabi çünkü bu ilkokuldan Selim çok havalı bir çocuktur herkes buna saygı duyar çevresi falan geniştir yakışıklıda çocuk. Yani hayatında çektiği en büyük acı büyük ihtimal küçükken abisinden falan yediği dayaktır belki o bile yoktur. Ben babamdan yediğim sayısız jop darbelerini söylemiyorum bile. Neyse bu bana diyor kardeşim işte merak etme sanada bi kız ayarlarız falan aslında benim gözüm kızda değil ben düşünüyorum sınıfı bu senede olaysız rahat geçsem benim için yeterli. O gün geldi sabah erkenden uyandım elim ayağım heycandan titriyor öyleki zaten ben konuşurken heycanlanan bir insanım şimdi yeni ortam yeni arkadaşlar çok zor olacaktı. Herneyse sabah giydim kıyafetlerimi saat 8.25 geçe çıktım evden başladım okula doğru yürümeye. Diceksiniz ki çok mu yürüyosun yok lan ne çok yürücem hemen arka sokakta zaten lise.Herkes bu konuda çok şanslı olduğumu söyler. Aslında şanslı mıyım şansız mıyım bilmiyorum okuduğum ilkokul bir önümdeki sokakta; lise de arka sokakta siz karar verin artık. Gittik işte okula topladılar bizi bahçeye müdür klasik 1.30 saatlik konuşmasını yapıyor adam zaten ezberlemiş heryıl aynı şeyleri anlatıp durur. O sıcağın altında beynimiz s…yor ama yapacak birşey yok. Neyse konuşma bitiyor falan sınıflara dağılacaz bu ilkokuldan Selim falan bir grup halinde çıkıyoruz sınıfa tabi her ergen Türk erkeğinin yaptığı gibi bizde doluşuyoruz en arka sıralara. Yanımda geçen seneden kankam Yavuz var. Bunla oturuyorum en arkaya mal mal bizimkilerin yaptıklarını bir yandan da yeni ortama kızlara vs nasıl ayak uyduracağımı düşünüyorum. En fazla 5 kişi tanıdık var dediğim gibi tanıdık ama kafa yapısı aynı olmayınca olmuyor işte. Saat 11 e doğru geliyor herkes evlere dağılmaya başlıyor bende eve tek başına gidecek cesaret bile yok. Aslında cesaret mi desem üşengeçlik mi bilmiyorum ama diyorumki hazır Selim ve kızlar konuşurken bende katılayım aralarına hiç değilse öyle dururum. Güzel kızlarda var tabi. Benim için fazla büyük egoları olan kendilerini dünyanın en güzeli sananlar aslında onlara kızmıyorum lan cidden acıyorum onlara. Diceksin ki kendine bir bak sonra millete acı ama ben kendime de acıyorum. Her sabah uyandığımda yüzümü yıkamaya gitmek istemiyorum çünkü aynada kendimi görünce korkuyorum. kendimden nefret ediyorum. Ben kimim lan ? Allahım ben ne yaptımda sen bana böyle bir kader verdin ki? Adalet mi bu ? Hani tüm insanlar eşitti ? Biraz uzatıyorum lan partlar uzun part sayısı kısa olsun diye eehhe. Umarım sıkmıyorumdur neyse devam… İşte bizim Selim birden diyor ki hadi şişe çevirmece oynayak. Ulan senin yaş kaç a…k…. Diyorum ki bu çocuk şişe çevirdiği için mi bu kadar popüler bu kadar çok seviliyor. Ben hayatım boyunca birilerinin gözüne girmek için çok çabaladım la. Şebeklik yaptım. Bildiğin şebeklik yaptım. Dedim ki eğer birilerini güldürürsem sevilir saygı duyulur ve Selim kadar popüler olabilirim. Ama var mı lan öyle bir dünya yok tabi.Şimdi diceksinizki hani sen ciddiydin lan mutsuzdun milleti güldürüyormuşsun. Aga bende bilmiyorum milleti güldürünce bende mutlu oluyordum ama onları güldürmek için attığım 40 taklaları bir görseniz. Yeri geldi kendimi küçük düşürdüm ama onlar güldü ya bu beni sevindirdi. Ben gülemedim onlar gülsün bende mutu olayım kafaya bak..Bir kerede aferin lan xxx lafını duymadım. Şaka la bir kere duydum geçen yıl dil anlatım dersinde hocanın lys de çıkan soruyu çözdüğüm için Dış görünüşümden dolayı zaten insanlar bana hep bi önyargıyla yaklaştı. Direk yanaşanlarda para istemek için falan zaten a..k.. Ama bu selim 4s kuralını çok iyi uyguluyor. Ben bir iki kere yapayım dedim bu kuralı “S” hep ben oldum. ( Buraya dikkat 4s kuralını biliyosunuzdur) İşte kızlarda dünden razı nasıl bir insansa bunlar hemen atlıyolar oynayalım diye. Selim benide çağırıyor gel oyna diye ama ben oynayamam o şişenin ucu bana dönse soru soracağım kişide bir kızsa ben ne sorayım ki bu kıza. “Şeyy ee hmmm acaba 0.5 ucun var mı ?” la de get. İşte ben oynamıyorum ama yanlarına oturup bunları izlerken düşünüyorum bunlar nasıl bu kadar rahat oluyorlar neden kimse kimseyle dalga geçmiyor ama ben konuşursam ya yanlış bişe dersem bana ne derler hepsi tecavüzcü coşkun gülüşü yaparlar muahhaha seslerine dayanamam ama böyle bişeyde olmaz heralde lan bu kadarda insanlık dışı değillerdir heralde değil mi ? Bilmiyorum nerden bileyim. Ben hayatımda ne ailemden doğru düzgün ne de çevremden düzgün sevgi alabilmiş biriyim. Ben bayram sabahı milletin elini öpmemek için uyuma numarası yapan bir insanım halbuki bunu hala yapıyorum düşünüyorum öpsem mi sarılsam mı ne desem. Nasıl bir psikolojinin içindeyim siz anlayın işte… Hayatla olan maçımda ben çok gol yedim. Attığım gollerde oldu ama ya ofsayttı yada hakem vermedi. Zaten “Hayat” 12 kişi oynuyor. Hakemde onlardan. En ufak yanlışımda acımadan veriyor kırmızı kartı.
Bizimkiler oynuyor şişe çevirmece şuan neler konuştuklarını pek hatırlamıyorum ama genelde özel hayatlarıyla ilgili sorular soruyolar birbirlerine. Kızlara bakıyorum bunların birbirlerine sorduğu saçma sapan sorulara cevap veriyorlar falan. Bende bir yandan eğleniyorum ama kolay mı tüm yaz cs-sro oynayıp film izlemekle geçti.Gerçek insan muhabbeti görünce şaşırdım haliyle. ortamda yeni olduğu için içimde bitmek bilmeyen bir kasvet var. Kendimi çok kasıyorum gülerken bile cool gülmeye çalışıyorum ben neyin kafasını yaşıyorum bilmem.

İşte sonra düşünüyorum aga ben bu sınıfta yapamam geçen yıl arkadaşlarla iyidik falan ama bu yıl çok değişik bir ortamdayız şunlara bi baksana lan sanki birlikte bot bağlamışlar. Geçiyorum efkarlı efkarlı pencere kenarına dışarıyı seyrediyorum havada sıcak millet gömlek kravat geziyor ama ben göbeği saklıyayım diye o sıcakta süeterle geziyorum yandım bittim çıkarsam alay konusu olacak orası kesin zaten.Yavuz diyor kanka çıkarsana o süeteri kan ter içinde kalmışsın. Yok diyorum sadece böyle iyi. İlk günden fire vermeyelim istiyorum zaten kiloluyumda göbeği açıpta öküz gibi gezmim belki beni bişe sanarlar diyorum

Eve gidiyoruz sonra pc yi açıyorum sınıftaki kızların adlarını öğrendim acaba eklesem mi diye düşünüyorum.Sonra diyorum ki lan zaten sanal alem eklesem ne olacak ki birşey yazarsada çevrimdışı olurum. Ogün var bir tane bu bana mesaj atıyor knk tüm kızları ekledim diye. Bende diyorum ki kanka banada yollar mısın linkleri ekliyim .
Atıyor bana hepsini bende seri olarak ekliyorum. Bir kızın profiline geliyorum en son. Halbuki bu kızı bugün sınıfta görmedim. Güzelde kız. Adı Sevgi. Ekliyorum bunuda hemen kaçar mı

Sonra birkaç tane komik birkaç tanede duygusal cool sözlerden paylaşıyorum boş insan olmadığımı görsünler istiyorum eheh. Profil resminide te 8. sınıfta mezuniyet partisinde çektiğim resmi yapıyorum. Güzel resmim yok zaten ne fotojenik bir insanım nede resim çekmeyi bilirim. Resim çekilirken gülünür mü nasıl durulur bilmem. Yanımdaki nasılsa o ama genelde gülmem. güzelde çıkmam. Sevmiyorum çünkü yapmacık gülmeyi hayatım boyunca yalandan herşeye güldüm. Bırakta fotolarımda gerçek benliğimle çıkayım.

Akşam oluyor tv falan derken yatıyorum yatağa ama ne yapsam ne etsem bir türlü uyku tutmuyor beni. bugün olanları düşünüyorum acaba tüm yıl ne yapacam ben nasıl olacak diye kafama çok takıyorum ama genetik sanırım bizim sülalede çok panik atak hastası var. Herşeyi çok kafalarına taktıkları için böyle oluyolarmış ben bilmem evde Altın Günü varken konuşuyolardı ordan duydum
Ergenliğin ve içimde bulunduğum durumun verdiği inanılmaz hisler beni adeta sarıp sarmalıyor. Öyle böyle değil içimde bir bunaltı sanki ruhumu yukarıya doğru çekmeye çalışıyorlar. Kalbim sıkışıyor bunları düşündükçe. Düşünmek istemiyorum ama heran aklıma geliyorlar. Zaten kimlik bunalımıda çekiyorum. yok lan öyle tc kimlik değil kişiliğimi oturtamamışm daha birgün böyleyim diğer gün öyle. Beyin stabil çalışmıyor anlayacağın.

İlk birkaç gün böyle devam ediyor ne ders yapıyoruz ne bişe yoklama da alınmıyor ben kitaplar dağıtılsın daha okula gelmicem zaten onları almak için gidiyorum okula. Sınıftada en fazla 15-20 kişi oluyor. Genel mevcut 35 kişi. Ahırda okuyoz sanki anasını satayım düz lise işte ne bekliyorsun. Kafamı dağlara taşlara vuruyorum keşke çalışaydım da bir anadoluyu tutturaydım diye aslında akıllı çocuktum yani en azından hocalar akıllı çocuk ama çalışmıyor derlerdi Bende bu sözlerin verdiği özgüvenle hiç çalışmadan girmiştim sbslere kitap yüzü açmadan neyseki diploma puanımız iyidi ordan kurtardıkta gene çevredeki en iyi düz liseye kayıt olduk.Çok derine indim neyse devam ediyorum.Biraz tanıyın istedim beni

2. haftada başladı artık herkes geliyor okula dersler başlayacak pazar gecesi de Behzat Ç yi izledim de uyudum seviyorum Behzatı hayata bakış açısı yaptıkları yalnızlığı hoşuma gidiyor kendimden parçalar görüyorum.O yüzden uykusuzum baya ama genede kardeşlerim sağolsun sabahın köründe uyandırıyolar beni.

Okula geliyorum işte günaydınlar falan ben gene bu Selimlerin yanına gidiyorum. İstiklal Marşı okuduktan sonra sıınfa çıkıyoruz.
Sonra O’nu görüyorum Sevgi’yi. Aman Allahım bu ne güzellik böyle. safta bişeye benziyo bu bana gülüyor falan yada bana öyle geliyor …
Çok güzel bir şey bu. Tüm gün bunu izliyorum dersleri boşverdim. Kız zaten bana bakıyor yada ben gene hayal dünyamda kurduğum düşleri gerçek sanıyorum. Bir iki gün öyle aynı monotonlukla okula gidip geliyorum. Kızda arkadaşlık teklifimi kabul etmiş zaten.

Bir akşam evde öyle öküz gibi otururken dh ye gireyim diyorum bir kaç konu gözüme çarpıyor. Bir tanesi kilo veriyorum bir taneside kızları nasıl etkilersiniz gibi bir başlık. Ben hemen kızla ilgili olan konuya giriyorum. Benimle aynı dertten muzdarip arkadaşları görünce seviniyorum falan öğütleride aklımın en ücra köşesine kaydediyorum lazım olacak diye. O gece biraz araştırma falanda yapıyorum işte özgüven nasıl artırılır kızlarla nasıl iletişim kurulur. Lan sanki marslılarla konuşcam anasını satayim neden bu kadar kasıyorsam. Şuan durum çok değişik tabi ilerleyen partlarda görürsünüz. Derken cuma günü geliyor haftanın son günü ben gene bu kızı kesiyorum bu kızında bana baktığını ve benden hoşlandığını düşünüp bunu Ogün ve Yavuz a anlatıyorum. Ogün diyor ki kanka ben o kıza dün çıkma teklifi ettim ama aşka inanmıyormuş. Bende diyorum olum ben bir edeyim bak gör aşka tapacak falan. Yavuz da beni gaza getiriyor aha lan seni kesiyor falan diye. Ben gazı aldım dh de ki konulardan da falan o gün özgüvenim yerinde herzamankinden çok espri yapıyorum ama bu sefer kendimi küçük düşürmeden yapıyorum.

Sonra haftasonunda Burak’a anlatıyorum kızı böyle böyle kesişiyoruz falan diyorum. (Burak ilkokuldan arkadaş)Buda hadi ya kanka gel sahile inelim konuşalım falan diyor tabi bunun amacı başkaymış sonradan öğrendim. Bu yanına eleman arıyormuş zaten sahilde kızla buluşcakmış. Neyse bu kızla konuştuktan sonra ben buna anlatıyorum böyle böyle diye. Bunun kızla neler yaptığınıda görünce ister istemez iyice gazlanıyorum artık. Bu bana diyor kanka git konuş işte ne olacak en fazla falan diye. Not : Burak a ilerleyen zamanlarda fuardan kız ayarlıyorum beyler onu da anlatırım

Pazar günü kıza faceden selam yazıyorum. Kızdan 15 dk sonra cevap geliyor. Selam diyor. Ben hiç cevap vermiyorum 5 dakika sonra adımı söylüyor : xxx ?. Burdan anladığım kadarıyla kız benimle muhabbet kurmak istiyor tabi bendeki heycan katsayısıda birden 5x oluyor. Sonra buna klasik sorular soruyorum netten bulduğum kızlarla nasıl iletişim kurulur temalı metinlerdeki geçen soruları soruyorum. Sonra birkaç gün de aynı konuşmaya devam ediyoruz ama bu bana diyorki sende öyle misin ? Ben diyorum nasıl ? Diyor ki yani ben okulda yüzüme bakmayan benimle muhabbet etmeyen insanlardan hoşlanmıyorum ama onlar faceden delikanlı kesiliyor falan bu tarz bişe diyor. Yani benim gibi yüzyüze konuşamayanlardan nefret ediyor kız. Bende diyorum ki yok ya ben seninle konuşmak için yanına gelecektim ama zaman olmadı. Kız hm tamam diyor ve çıkıyor. Ben de diyorum lan bu kızla yüzyüze nasıl konuşacam ?

Derken günler böyle böyle geçiyor ben tabiki kızla okulda hiç konuşmuyorum. Bizim arkadaşlarda bu durumu biliyor benimle dalga falan geçiyolar en sonunda artık kafama dank ediyor ve açıyorum facebooku kızın açmasını bekliyorum konuşacam kızla böyle böyle diyecem. Bıktım artık lan hem okuldakilerin dalga geçmesinden hemde kendimden bıktım kızıda seviyorum konuşmadıkça vicdanım rahat olmuyor. Sonra kız çevrimiçi oluyor ve ben kendimden emin bir şekilde başlıyorum kıza yazmaya. Selam. naber nasılsın gibisinden. En sonunda diyorum ki ya ben sana bişe diyecem demedikçe daha çok pişman oluyorum. Kızda diyor ne söyliceksin? Bende akabinde senden çok hoşlanıyorum ilk gördüğümden beri seni izliyorum benimle beraber olmak ister misin? diyorum. Kızdan cevap gelmiyor. Ben artık herşeyi boşvermişim sadece onun yazacaklarına odaklanıyorum. Sonra kız diyor ki senin için üzgünüm ama ben aşka inanmıyorum. Şaşırıyorum haliyle kız aşka inanmıyormuş falan diyorum kendi kendime sonra neden falan diyorum konuşuyoruz az daha ve ben kapatıyorum. Dertliyim sıkıntılıyım bir sonbahar günü,yapraklar yeni yeni dökülmeye başlamış havadaki hafif kasveti ve ruh halimin o günkü hava koşullarından dolayı çok çabuk değiştiğini hissediyorum ağlamaklı oluyorum.Arıyorum Burak’ı kanka gel sahile inelim kız hakkında gelişmeler var diyorum.İniyoruz öyle konşuyoruz falan ben çok kötüyüm ama aslında benim o zamanlar hissettiğim aşk falan değilmiş sadece hayalmiş ben bunu şimdi daha iyi anlıyorum benim konuyu asıl açmamın sebebide başıma şimdiki gelen olaylar. Günümüze gelince daha iyi anlayacaksınız beni.
Sahilde Burak’la uzun uzun konuşup dertleşiyoruz. Üzgünüm,üzgün olduğumu hissediyorum bir yandan anlam veremiyorum bazı şeylere. Neden olmadığını düşünüyorum aklıma hemen hikayenin başında saydığım – lerim geliyor. Sonra bunları düşünmemek üzere bilinçaltıma postalıyorum. Yıllardır da aynı şeyi yaparım kimseyle derdimi konuşmam yada o zamanlar konuşmazdım hep içime atardım.

Sonra eve gidiyorum aslında şuanki kadar da mutsuz ve çaresiz değilmişim o zamanlar bunu anladım. Kızın zaten gerçekte beni sevmediğini ben sadece hayallerimde onun beni sevdiğini biliyordum ve öylede mutluydum. Açılma olayı herşeyi bozmuştu. Düşlerimde mutlu olabilirdik oysaki.
Neyse efendim ondan sonraki gün okula gitmiyorum anneme yalan söylüyorum karnım ağrıyor falan diye. Tüm gün odama kapanıp aşk temalı filmler izliyorum. Aklımda hiçbirşey yok aslında var ama düşünmemek için sadece ekrana bakıyorum. İzledğim filmlerden de bi olay anlamadım zaten zaman geçirmek için izledim.İştahım kesildi gece uyuyamadım hep aklıma o geldi madem bu kız beni sevmiyordu o zaman neden bana bakıyordu ?

Sonraki gün okula gidiyorum kafam bozuk zaten herzaman bozuk ama olaydan ötürü dahada bozuk. Ogün yanıma geliyor” kanka kıza sevdiğini söylemişsin” diyor böyle pis pis sırıtarak beni aşağılayarak suratıma bakıyor. Adamda haklı tabi o tiple hangi kız beni ne yapsın.
Ogün psikolojik oynuyor üzerimde yüzündeki o şerefsiz sırıtması anlatılmaz yaşanır. Ağzına burnuna geçiresim geliyor ama yapmıyorum birine saldırmak istediğimde olaydan sonra olacaklar aklıma geliyor. Yok işte efendim müdürün yanına gideceksin disiplin cezası yok olay büyürse aileler girecek polis falan derken bunlar aklıma gelince engelliyorum kendimi. Buna cevap vermiyorum bu da sırıta sırıta uzaklaşıyor yanımdan. Orda bitecek sanıyorum oysaki tüm yıl bu konuyu yüzüme vurarak benimle alay ediyor bu adi.
Birkaç gün üzgün geziyorum fazla belli etmiyorum ama sınıftaki herkesin haberi oluyor bu olaydan dalga geçenler sana daha iyisini buluruz diyip beni aşağılayanlar falan. Selimde bunların başını çekiyor tabii.
Tüm yıl kızla ne konuşuyorum ne de suratına bakabiliyorum bunuda yazayım şuracaktı kalsın.

2 hafta geçiyor aradan bende artık unuttum bitti çünkü diyorum ki lan zaten kız aşka inanmıyor ki aga ben ne yapsam bu kız aşka inanmayacak boşver belki aşka inansaydı benimle birlikte olur diyip kendimi avutuyorum.
Birgün okuldan sonra eve gidip faceyi açıyorum birde ne göreyim tahmin edin. “Sevgi ilişkisi yok olan durumunu ilişkisi var ile değiştirdi”
Tatatatam. Lan dingil hani sen aşka inanmıyordun birden aşk tanrısı erosun oku bi tarafına mı girdi lan senin ? Birden vahiy mi geldi sana aşka inanmayan bizden değildir diye.Birde altına ona aşığım falan yazmış yorum olarak ben iyice dellendim artık bunu görünce öyle sinirlendim ki evin içinde durup dururken ağlamaya başlayıp bağırdım sessizce. Kimse duymadı lan bağrışlarımı. Sessizce dediğime bakmayın öküz gibi bağırdım bir kişide gelip demedi ki bu çocuğa ne oluyorda böyle bağrıyor derdi ne bunun. Evde boğazlasalar kimsenin umrunda olmayacak yani.
Öyle bir ruh hali öyle bir psikolojik durumum oluyor ki kime anlatsam beni anlamayacak kimle konuşsam beni dinlemeyecek gibi hissediyorum bunalıyorum evde durdukça duvarlar üzerime geliyor teker teker.
Kelimelerle bile anlatması zor o anki durumumu. Yaşamayan beni anlayamaz. Arıyorum Burak ı gel içmeye gidiyoruz diye. İniyoruz sahile 2 bira alıp oturuyoruz bir ağacın altına ben bağıra bağıra anlatıyorum böyle böyle diye bir yandan da hayatımda ilk defa bira içiyorum. Lıkır lıkır su gibi gidiyor namussuz.Etraftan geçenlerde suratlarında anlam veremediğim bir ifadeyle belki tiksinerek belkide acıyarak bize bakıyolar ama çokta umrumda. Orda biri gelse laf etse dalacam artık hayatımdaki tüm pisliği kinimi onun üzerine dökecem ama kimse birşey yapmıyor sanki bilgilendirilmişler gibi Hemen 1 birayla kafayı bulmuyorum ama midemin bulandığını hissediyorum diyorum hadi kalk gidelim eve bırak beni neyseki o gece evde sadece annem vardı babam olsaydı içtiğimi anlardı ben kafayı vurup yatıyorum hemen dalmışım zaten uykuya. 2 gün gitmiyorum okula haftasonuyla beraber 4 gün gitmiyorum.
Bu 4 günde kendimi değerlendirmeye alıyorum. Selim ile kıyaslıyorum kendimi. Bir kağıda bunda olup bende olmayan şeyleri yazıyorum. Para bende yok onda da yok.Karizma bende yok onda var. Tip bende yok onda var.Saygı onda var bende yok. Giyim onda var bende ki de kötü sayılmaz.İletişim bende yok onda var. Lan ben neden yaşıyorum ki aga bu ne böyle. Sınav yapsalar sınıfta kalırım şuraya bak. Allah insanlara özellik verirken ben nerdeymişim acaba diyorum.
Derken ilk dönemin son günlerine yaklaşıyoruz. Benim kuyruk sokumunda kıl dönmesi denen illet oluyor. Doktorlar falan derken ara tatilde ameliyat oluyorum ameliyathanede anestezi uzmanı bana lokal anesteziden sonra diyor ki sana güzel bir iğne yapayım mı bende hemen yap diyorum kadın öyle bir iğne vuruyor ki müthiş bir mutluluk rahatlık huzur veren bir iğne. Süper bişe ama bu her eve lazım özellikle bana çok lazım hergün sabah akşam yemekten sonra 1 vuruşluk
Neyse efendim ameliyatımı oluyorum ameliyat olduğum gece hastanedeki o ağır havadan dolayı beni bir türlü uyku tutmuyor evime gitmek istiyorum sabah erkenden taburcu olmak istiyorum. Sabah pansumana gelen hemşireyle konuşuyorum diyorum durum nasıl ters bir şey yoktur inşallah. Diyor yok gayet iyi falan diyorum ne kadar süre oturamıcam bir daha nasıl tekrarlamaz falan. Diyor 10 gün oturma dikişler alındıktan sonra oturursun. Bunun tekrarlaması kiloyla çok alakalı diyor. Kilolu kişilerde daha kolay oluyormuş bu meret.

Sonra okullar açılıyor ben ilk hafta okula gitmiyorum raporlu olarak. 2. hafta başlıyorum okula bu Selimler biliyor ameliyat olduğumu başka bilen yok. İlk ders ingilizce hoca geliyor falan bunlar hemen diyor hocam xxx ameliyat oldu. Öyle başlıyor bir muhabbet anlatıyorum işte böyle böyle ama kıl dönmesi demiyorum bunun bir adı vardı tıptaki onu diyorum. Bizimkilerde dalga geçiyor xxx in kılı dönmüş falan diye salak salak espriler beni aşağılamalar. Sınıftaki herkes öğreniyor tabi ameliyat olduğumu ama bir Allahın kulu gelipte bana geçmiş olsun demiyor bir kişide xxx neyin var demiyor. Herkes işin dalgasında,eğlencesinde. Zaten hayattan herkesten nefret ediyorum başkalarının gözünde değersiz olduğumu bilmek beni daha da yıkıyor. Dahada karamsarlaşıyorum.

Bunlar sürekli benimle bir dalga havasındalar beden dersi falan geliyor xxx yapamaz kıl dönmesi var onun kıçını kestiler yanlışıkla şeyini kesmişler ulan bunlar nasıl iğrenç espriler hakaretler anlam veremiyorum.Diceksiniz ki sende ne ezikmişsin hiç mi cevap vermedin. Öyle cevaplar verdim ki bazılarının ağzı açık kaldı ama ondan sonra hep zayıf noktamdan kilomdan vurdular beni. Gittikçe sinirli bir ruh hali içine giriyorum zamanla evdeki durumlar değişiyor annemle babamla kardeşlerimle kavga ediyorum sürekli. Lan beni çekemiyolar desem çekemeyecekleri bir şeyim de yok ki.
Reflü denen hastalık başlıyor bende mide ağrılarından duramıyorum daha 16 yaşında. Netten araştırdığım kadarıyla yaşlılarda daha çok olurmuş bu. Sinir stres yapınca mide ağrısından duramıyorum artık bu olaylar herşey beni bitiriyor.Sadece bunlarda değil evdeki durumlarda kötü dediğim gibi.Bizim pederle aramız hep kötüdür hiç yıldızımız parlamadı.

Bir gün gene gidiyorum okula aylardan Mart falan o günlerde anime merakı sardı beni One Piece-Naruto-Fullmetal Alchemist isimli animeleri izliyorum. İzleyenler bilir 3 anime de de arkadaşlık kavramları çok sıkı işlenmiştir. Özellikle One Piece teki arkadaşlık ortamı beni çok etkiliyor lan. Anime falan ama hoşuma gidiyor. Herneyse okulda bu Yavuzla camdan dışarı bakarken Yavuz bir arkadaşına laf atıyor. Çocuk basket topunu potaya yetiştiremiyor Yavuzda dalga geçiyor bunla bende izliyorum. Aradan 2 dakika geçiyor çocuk yanında 3 arkadaşıyla yukarı geliyor bizim Yavuza saldıracak. Geliyor başlıyor bir atar gider falan filan. Bakıyorum en sonunda çocuk vuracak benim arkadaşa o an animelerdeki arkadaşlıklar aklıma geliyor birden deli cesaretiyle atlıyorum çocuğun üstüne sınıfta da bitek bu Sevgi ve arkadaşları var. Diyorum hayırdır birader ne oluyor kimin sınıfında kimi dövüyorsunuz siz? Çocuk çekil lan sen şurdan diyor ama nasıl sarıldıysam elemana 2 kişi ayıramıyor beni çocuktan kolay mı 99 kilo adamım. Sonra bunu bırakıyorum bu da benim üstüme gelmeye başlıyor o anda sınıfa Ali diye bir arkadaş giriyor çift dikiştir bu Ali biraz deli çocuktur ama iyidir. Adam koştuğu gibi gelip dalıyor bu çocuğa hiç sormadan etmeden. Bende şaşırıyorum haliyle noldu falan derken çocuklar gidiyor. Anlatıyorum olanları Ali diyor helal lan iyi yapmışsın bırakmamışsın Yavuzu falan. Kızlarda bakıyor bende de tık yok her zamanki soğuk halimle geçiyorum yerime kafamı eğip aşağı bakıyorum yaptıklarımı düşünüyorum vay be ben ne yaptım lan demin diyorum. Arkadaşımı korudum aga. Bu iyi bişe. Sonra Yavuz oturuyor yanıma hiçbirşey demeden.

Okulda bu Selimlerin sayesinde tanıştığım muhasebe bölümünde okuyan Muhammed isimli arkadaşla muhabbet ediyoruz. Kendisi çok iyi bir çocuktur sağolsun herzaman yanımdadır. Bu vücut geliştiriyor. Çok iyi bir yapısı var kas kütlesi falan baya iyi. Bana diyor ki lan xxx sen kilo versen moruk yeminle tüm kızlar hastan olur lan senin. birazda kas yap çok iyi olursun diyor. Bu fikir aklıma yatıyor. İşin ucunda kız var tabii. Ben tüm yıl milletin kızlarla olan hikayelerini dinleyip birgün benimde bir sevgilim olacağını hayal eden biriyim bu yüzden hoşuma gidiyor fikir. Düşünce ne kadar iyi olsada ilk zamanlar bir gelişme olmuyor bende aynı tas aynı kafa devam ediyorum.Bu Ogün de ne kadar özenti bir kişilikse bu da hemen başlıyor kas yapmaya Muhammed e özendi tabi. Bana da diyor şu haline bak yağ fıçısı gibi olmuşsun bak bana nasılda kas yapıyorum falan diye aslında kendiside boyuna göre kilolu sayılır.Dinime küfreden müslüman olsa durumu var işte.
Sonra birgün gene anime izledikten sonra DH ye giriyorum f(x) adlı arkadaşımızın açtığı kilo verdim konusunu görüyorum. Adamın attığı SS leri görünce benim beynimde flaşlar çakıyor herif bildiğin evrim geçirmiş ya böyle bişe yok diyorum. Hemen onun yazdıklarını bir yere kaydedip nette uuzn bir araştırma yapıyorum ve ertesi gün diyete başlıyorum.Anneme diyete başladım diyorum bana inanmıyor haliyle daha öncede çok başlıyorum demiştim hatta ilaç bile kullandığım olmuştu ama bu sefer kesin kafaya koydum artık öyle bir azmetmeye başladım ki ilk 2 hafta sadece ekmeği keserek 5 kilo veriyorum.Tabi o kadar kiloluyum ki bu değişiklik bende farkedilmiyor ama ben ne zaman tartıya çıksam kilomun değiştiğini görünce çok seviniyorum. İşte bizim sınıftakilere de diyorum böyle böyle bunlarda inanmıyor hele bu Ogün beni bir karalıyor bir postalıyor resmen psikolojik olarak savaş ilan etmiş çocuk bana yok sen yapamazsın nasıl yapacan şu haline bir baksana gibisinden. Kimse de inanmıyor bana okulda sadece Muhammed hariç. Onada burdan selamlar çok sağol kardeşim bana tek inanan sendin ailem inanmadı ama sen inandın.

Derken okulların kapanmasına 1 aydan kısa süre kalıyor ben sadece yediklerimi keserek yaklaşık 9 kilo kadar veriyorum azda olsa farkediliyor bu durum bende. Ama kimsenin gene umrunda değil tabi ben deli gibiyim evde herşeyin kalorisini hesaplıyorum ona göre yiyip içiyorum. Kendime bir program yapıyorum hergün dışarı çıkıp koşuyorum falan bazı günler geliyor dışarı çıkmıyorum evde minderin üzerine çıkıp onun üstünde koşuyorum ey gidi günler o günlerde hep fit bir genç olup kız arkadaş yapmayı düşünüyorum aklımda tek bu var ve sadece koşuyorum inanmışım aga bu yoldan kimse çeviremez artık beni. Delicesine koşuyorum artık ailem korkuyor bu kadar hırs yapma sen gençsin evladım verirsin diyolar ama yok ben verecem bıktım bu illetten. En son kafama dank eden olayda şudur. Benim amcaoğlu askere gidecek bunu uğurlamaya gidiyoruz dedem diyor ki artık sıra sende. Amcamda diyor ki bu haliyle askere mi alırlar onu. Ordaki lanet akrabalarımın gülüşü hala aklımda.Bana son koyan olayda buydu. İsteğim olmadığı zaman aklıma bunu getirip koştum ben…
Okullar kapanıyor. Karne günü öğlene doğru okula sivil gidiyorum. Bizim sınıftan Soner isimli arkadaşı görüyorum bunlar futbol hakkında konuşuyolar gidiyorum yanlarına bende bu sene artık sevgimi kimseye aktaramayınca karşılıksız olarak Galatasaray’a bağlanıyorum. Bir fanatik olup çıkıyorum tüm yıl maçlarını falan izliyorum beni üzsede sevdasından vazgeçemeyeceğim tek şeydir Galatasaray. Muhabbet ediyoruz bunlarla ben Şampiyonlar Liginde yapacaklarımızdan falan bahsediyorum Fenerbahçeli arkadaşla şike muhabbeti falan yapıyoruz. Sonra Soner e diyorum ki bende bir değişiklik yok mu lan diyorum? Diyor ne değişikliği aynısın. Diyorum ki lan yaklaşık 10 kilo verdim hiç mi belli olmuyor bu da diyor he az belli oluyor falan diyip konuyu kapatıyor hemen. Kendisi de kilolu zaten kabullenir mi benim zayıfladığı mı? Yada bana öyle geliyor gerçektende belli olmuyor belki de.

Karneleri alıyoruz ben sessiz sedasız kimseyle vedalaşmadan kaçıyorum okuldan. O gün çok mutluyum okul kapandı 3 ay boşluğum var planlarım hazır. Kendimi hem fiziksel hem de mental olarak geliştirecem. Planımı teker teker işliyorum. İlk amacım fazla kilolardan kurtulmak ve bunun için deli gibi çalışıyorum. Ayrıntıları anlatmiyim.
Sonra mental olarak kendimi geliştirebileceğim filmler izleyip makaleler okuyorum. Asosyallikten nasıl kurtulunur? Özgüven nasıl kazanılır gibisinden.
Böyle böyle zaman geçiyor. Yaklaşık 15 kilo veriyorum. Artık eski kıyafetlerim olmuyor bol geliyolar ben bunları gördükçe sevinçten uçuyorum bir yandan da dar gelen kıyafetler daha rahat oluyor bana.

Bazı zamanlar oluyordu vücut kilo vermiyor olduğu gibi duruyor o günlerde kafayı yiyecek oluyorum neden veremiyorum diye günde tek öğün yemek yediğim günleri saatlerce koştuğum zamanları hatırlıyorum. Oturduğum yerden sahil yürüyerek 45 dakika falan. Ben her gün git gel yapıyorum tempolu gidince 30 dakika falan sürüyor gidiş. Aklımda tek birşey var. Eski “ben”i tamamen yok etmek ama bu mümkün değil eski “ben” her zaman beni bir gölge gibi takip ediyor. Ne kadar aydınlatsam da etrafımı o gölge kaybolmuyor sadece göreceliliği azalıyor.

Günler böyle devam ederken bir gün mesaj geliyor telefonuma. Gene gsm şirketindendir diyorum bakmıyorum.1 saat sonra Burak arıyor. Diyor kanka sana mesaj attım görmedin mi? He yok kanka telefon sessizdeydi bakmamışım diyorum. Vay anasını gsm şirketinden başkası mesaj atıyor bana. Bu diyor Ferhat Göçer in konseri varmış gidelim mi? 3-4 saniye düşünüyorum ve sonra kararsız bir şekilde tamam gidelim gel al beni diyorum. Sonradan düşünüyorum konserler sosyalleşmek için iyidir.Bu gelip alıyor beni otobüs bekliyoruz o sırada Burakın bir tanıdığı arabayla geçerken gelin sizide bırakayım diyor 10 dakikaya varıyoruz konsere.
Aman Allahım bu nasıl bir kalabalık böyle. Bende birden bir bunaltı heycan el ayak titremesi başlıyor. Ama hemen atlatıyorum.okuduğum onca şeyden sonra nasıl sakin olacağımı ve kalabalıkta nasıl davranacağımı biliyorum artık. Neyse yer buluyoruz oturuyoruz buraya Ferhatı bekliyoruz. Yer bulmak için etrafta gezerken sanki herkesin beni izlediği gibi saçma sapan bir düşünceye kapılıyorum herkes bana bakıyormuş gibi kızarıyorum falan. Neyse efendim oturduğum yerden etrafı kesiyorum kim var kim yok derken hop bizim ilkokuldan iki tane kızı görüyorum. Buraka diyorum bak onlarda gelmiş. Bu gidiyor selamlaşıyor benide gösteriyor bende kafamı eğerek selam veriyorum. Sonra tam önümüzden bizim sınıftan 2 kız geçiyor bu hikayenin başında kapak çeviren güzel büyük egolu kızlar. Allahtan bunlar beni görmüyor zaten görselerde pek umurlarında olmam büyük ihtimal. Ama bir tanesi ile Burak ın arası iyidir. Burak tam gidip konuşcakken dur boşver yanlarında bi eleman gördüm diyorum oturuyor buda. Ferhat geliyor şarkılar falan söyleniyor herkes şarkılara eşlik ederken ben sadece dinliyorum. Ayağa kalkıp dans edenlere bakıyorum şunlardaki özgüvene bak falan diyorum.

Gene planlarıma uygun devam ediyorum. Ekstra olarak Burakla aramı baya iyi yaptım. Konserlere,fuara falan akıyoruz. Bir gün Galatasaraylı oyuncuların twitlerini takip etmek için twitter hesabı açıyorum kendime. Sınıftanda bir kaç kişiyi takibe alıyorum. Bir tanesinin twitinde Sagopa Kajmer in geleceğini görüyorum. Rap dinleyen birisiyim ama Sagopa dinlemiyorum en azından eskiden dinlerdim. Maksat sosyalleşmek,eğlenmek bu yüzden haber veriyorum Burak’a gidelim diye. Gün geliyor Cem ben ve Burak konsere gidiyoruz. Cem ile de bir çok sırrımı paylaşmışlığım var benim kafadan birisidir ama kıskanır beni.Cem ben şu şu kadar kilo verdim diyorum. Yok kanka benim gözümde hala aynısın hiç değişmemişsin diyor deli ediyor beni.
O gün konserden sonra fuarda geziyoruz Burak gözüne bir kız kestiriyor ve kıza bakıyor sürekli ama nasıl bakıyor yicek gibi. 5 dakika sonra farkediyorum ki kızda bunu kesiyor. Etraflarında 3-4 tur atıyoruz falan bakıyorum bunlar harbi kesiyolar birbirini ben diyorum ki kanka git konuş al numarasını ama bunda iş yok. Bu beni gazlıyor hadi yaparsın edersin gibisinden en sonunda benim kafa atıyor diyorum ki lan nede olsa ilk ve son kez görüşüm hem kendim içinde önemli bir adım olur bu gidip numarasını alırsam ve başlıyorum bunlara doğru yürümeye arada da arkama bakıyorum hiçbiri inanmıyor tabi gidip konuşacağıma ki ben de yanlarına gidene kadar inanmıyordum. Gittim kıza selam dedim kız suratıma baktı ve dedim ki şurada oturan arkadaşım senden hoşlanmış tanışmak için numaranı istiyor. O iki kelimeyi yan yana getiremeyen ben hiç tanımadığım bir kızla bu kadar rahat konuşuyorum kendim bile inanamıyorum.Kız numarasını vermiyor bende peki diyorum ve bizimkilere doğru yürüyorum.Bunlarda bir şaşkınlık yanlarına gidiyorum numarayı verdi mi diyeceğine nasıl konuştun lan falan diyolar. Sonra numarayı vermediğini söylüyorum.Bizimkisi üzülüyor hafiften artık ben gazı aldım benim için müthiş bir deneyim oldu bu sefer Burak ı gazlıyorum sen git konuş sana verir numarasını. 5 dakika bunu motive ettikten sonra bu gidiyor ve alıyor numarayı yanıma gelirken bunda bir özgüven patlaması bir ego yükselmesi hissediyorum yürüyüşü bile değişti la çocuğun.

Eve gidiyorum olanları yaptıklarımı ilkokuldayken aynı sınıfta okuduğum Melih ile paylaşıyorum. Kral çocuktur.Derdimi tasamı her zaman dinler.Bununla konuşurken hep rahatlık gelir bana bu da hiç sıkılmadan dinler beni sağolsun zaten hep böyle iyi adamlar fiziksel olarak benden uzaktır. İyi arkadaşlarım hep ya başka şehirlere taşındı ya da başka okullarda okuyor.Bu da çok erken ayrıldı bizden. Başka şehre taşındı o da okuyor bunu ona da bir selam yollamazsam ayıp olur. Saol la Melih yeminle iyi ki varsın. Kral adamsın sen. Anlatmakla bitmezsin sen Melih. Bende ki yerin çok farklı…

O gece eve gelince içimde muhteşem bir rahatlık var. Çok mutluyum yakın arkadaşıma kız ayarlamasında yardımcı oldum hiç yapmadığım bir şeyi yaptım. Ama birazda içim buruk. Arkadaşıma kız ayarlamak mutlu ediyor ama kızların benimle değil onunla ilgilenmesi de bana çok koyuyor. O yapıyor ama ben yapamıyorum diye düşünüyorum. Ağlamaklı oluyorum gene birden aklıma Sevgi geliyor. Bekle diyorum sadece zamanını bekle senin karşına yepyeni bir ben olarak çıkacağım o günü bekle seni dumur edecem gibisinden şeyler düşünüp bir gün kız arkadaşımla sahilde el ele yürüyeceğimiz o günleri aklımda betimliyorum. Garip şeyler hissediyorum belki inanmışlığın azmin belki de hüznün ve umutsuzluğun kesiştiği o anlar içimde fırtınalar kopuyor. Gözlerimden 2 damla yaş süzülürken dalıyorum uykuya…
Ertesi gün gene günlük yürüyüşümü yapmak için dışarı çıkıyorum. Bu arada dün gece Burak ile kızın konuştuklarını da merak etmiyor değilim. Arıyorum Burak’ı gel beraber yürüyelim hem de sen kızla konuştuklarını anlatırsın.
Adresi veriyorum ve bunun gelmesini bekliyorum. 15 dakika sonra geliyor bu telefonla konuşa konuşa lan diyorum ağaç ettin beni nerde kaldın falan bu da bi yandan kızla konuşuyor neyse diyorum kızla konuşuyormuş adam olur öyle. Sahile varana kadar bu kızla konuşuyor benim bir ara sağ ayağıma bir ağrı giriyor yeni ayakkabı almışım ayakkabı yandan vuruyor fena bir yanma hissettim dedim geç oturak az. Kız telefondan diyor ne oldu falan bu da diyor ki bizim xx çok kilolu ya işte ayağı ağrımış oturmak istedi falan. Yok artık. Ben hayır diyorum. Ne diyon lan sen falan derken bu kıza hava yapmak için bana laf yapıyor ikide bir dalga geçiyor benimle. O an sinirden elim ayağım boşalıyor ulan kardeşim dedik gittik sana kız ayarladık hemen böyle mi oldu lan diyorum. Kalkıyorum ayağa devam ediyorum yürümeye bu da geliyor peşimden arkamı döner dönmez buna s…ri çekiyorum. S…. git lan gelme peşimden diye bağrıyorum. Gene vuruldum lan ben. Tam birini kardeşim diyecek kadar sevdim saydım daha dün tanıştığın ne olduğu belli olmayan bir kız için olacak iş miydi bu ? Belki de hayatın kuralı buydu ne dersin he ?
Akşam mesajlar atıyor bana hem faceden hem de telden özür dilerim falan filan. Umursamıyorum. Üzgünüm gene. Kaderime küfredip duruyorum. Nerede yanlış yaptığımı düşünürken birden aklıma geliyor. Ben buna da gereğinden fazla değer verdim.

1-2 hafta arayıp sormuyorum bunu o sıralar mahalledeki abiler haftada 1 maç yapıyolar bir ara bakkaldan eve gelirken bunlar beni görüyor selam falan veriyolar konuşuyoruz diyolar adam eksik gelmek ister misin? Ben de hemen kabul ediyorum zaten evde yapacak birşey yok zayıflamak için de iyi olur diyorum. Stoper oynuyorum ben iyi de oynuyorum hani yeri gelince kaleye geçiyorum hergünde koştuğum için kondisyon var. O gün kazanıyoruz abiler sağolsun her top çalışımda adamı durdurduğumda bana iltifat ediyolar hata yapsam bile teselli ediyolar yani aşağılama dalga geçme diye birşey yok. Tamamen rahatsın ne olursa olsun kimse moralini bozmuyor her zaman istediğim ve hayal ettiğim ortam bu işte. Yavaştan hergün bu abilerle takılmaya başlıyorum. Abiler dediğime bakmayın öyle dersane abileri değil mahallenin büyükleri çoğuda benim askere giden amcaoğlunun arkadaşı. Bir gün bunlar diyolar hadi çarşıya akalım zaten yapacak birşey de yok burada. Bana diyolar geliyon mu falan ben diyorum yok abi ya bende para yok. Ben paraya önem veren birisi değilim tüm hayatım boyunca hiç eksikliğini hissetmedim. Ailemden de istemem zaten verirlerse alırım. Bunlar diyor lan dert ettiğin şeye bak hadi giyin gidelim. Gidiyoruz bunlar kızlara laf falan atıyolar çok rahatlar istediklerini yapıyorlar muhabbet ortam çok iyi. Bir yerde oturup yemek yiyoruz gene onlar ısmarlıyor. Hep hayal ettiğim arkadaşlık ortamı var anlayacağınız onlarla gezince çok mutlu oluyorum çok iyi hissettiriyor bana onlardan bazılarını örnek alıyorum yaptıkları konuşma biçimleri falan hoşuma gidiyor anlattıklarını dinliyorum bazen espri yapıyorum hatta bana Ata diyolar. Neden diye sorarsanız hem kilo hem de tipimi Ata Demirer’e benzetiyolar espri de yapınca mahallede Ata diye anılıyorum.

Ramazan geliyor. Oğuz diye bir arkadaşla kilo muhabbeti yaparken bu da bölgesel olarak zayıflamak istediğini söylüyor bana. Diyorum gel hergün iftardan önce 1 saat yürüyelim iyi gelir. Bu da kabul ediyor tüm ramazan bununla oruçlu oruçlu yürüyoruz.
Ramazan bitiyor bayramdan bir gün önce gidip bayramlık alıyoruz az mı 23 kilo veriyorum ben. Yıllardır hayalini kurduğum şeyi başardım. Artık fit bir gencim öyle ki benim tip falanda oturuyor yerine kızların dediğine göre yakışıklı biriyim artık. Her neyse bayramlıkları alıyorum bayram sabahı ailece bayramlaştıktan sonra çıkıyorum mahalleyi turlayacam abilerden görürsem bayramlaşacam falan. Caddeye çıkıyorum birden Ogün ü görüyorum. Bu da beni görüyor ama bunun o anki yüz ifadesini görmelisiniz la. Yemin ederim fotosunu çekip duvarıma poster diye asarım o derece. Bu yanıma geliyor hemen oha kanka sana nolmuş lan inanamıyorum ne yaptın çok zayıflamışsın falan bir iltifat gidiyor öyle. Fazla yüz göz olmuyorum bununla ileride bu abileri görüyorum bunlara doğru gidiyorum ara da da arkama bakıyorum bu hala bana bakıyor çocuk öldü şaşkınlıktan napsın. Evrim geçirdim tabi normal. Bu sonra Selim’e Enes’e falan söylüyor bunlarda buluşalım diyolar faceden buluşunca bunlarda gördüklerine inanamıyolar. Ama ben hala olayın farkında değilim lan. Ben çok büyük birşey başarmışım aslında. Yani en azından onlar öyle dedi. Artık onlar bile öyle dediyse ben daha ne diyim bilmiyorum. Bunların benimle ilgilenmesi hoşuma gidiyor tabi foto falan çekiyoruz.Enes ile Ogün ertesi gün fitnesse başlıyolar ee benim altımda kalırlar mı? Olmaz olamaz yediremezler kendilerine.Bende seviniyorum la ilk kez beni rakip olarak görüyolar.

Bayramın son günü Cem arıyor beni kanka buluşalım mı canım sıkıldı diyor. Gidiyoruz bununla çarşıya.Artık kilolarımı verdim özgüvenim yerinde nasıl konuşulur nasıl muhabbet açılır herşeyi biliyorum çok rahatım ortamlarda istediğim gibi davranıyorum. Bu işe başlamadan önceki tüm hayallerimi gerçekleştiriyorum hem fiziksel hem mental olarak.Son bir hedef kalıyor benim için ; Kız arkadaş yapmak. Aslında aklımda Sevgi var ama bir yerden başlamak lazım diye düşünüyorum. O sıralar haklı gururumu yaşıyorum. Dünya yansa umrumda değil ben hedefime ulaştım.
Hamburgercide oturuyoruz birşeyler aldık yiyoruz falan bir kız gözüme takılıyor. Cem e diyorum baksana falan kızla kesişiyorum en sonunda kendime güvenerek kalkıyorum kızın yanına doğru ilerliyorum. Kızın omzuna dokunarak bakar mısınız? diyorum. Kız bakıyor buyrun diyor. Ben sizden hoşlandım acaba tanışmak ister misiniz diyorum yumuşak bir ses tonuyla. Kız biraz bana bakıyor ardından üzgünüm sevgilim var diyor. Bende peki diyorum ve Cem e işaret ediyorum dışarı çıkıyoruz benim elim ayağım birbirine dolandı kızla konuşurken sorun yoktu ama konuştuktan sonra heyecan bastı saçmalığa bak. Herneyse artık kendime güvenim yerimde kız beni reddetse bile umrumda değil. Zaten hoşlanmadım kızdan. Mental olarak tam hazır olmam için bunlar önemli deneyimler.

Çektiğim fotoyu faceye atıyorum yaklaşık 20 beğeni geliyor. Çoğu yorumlarda inanamadıklarını yazıyor sana noldu falan diyolar. Bu Sevgi de beğeniyor benim fotomu.
Her neyse okulun açılmasına 2 gün kalıyor artık. Yeni kıyafetlerimi aldım. Ben hazırım zamanımı bekliyorum. Gene bende heyecan oluyor.
Okul günü vücut hatlarımı belli eden dar gömleğimi ve pantolonumu giyip okulun yolunu tutuyorum gene aynı saatte 8.25 geçe. Okulun bayırından inerken bizim sınıftaki erkekleri görüyorum beni görünce bunlar bir şaşırıyor kanka sana ne olmuş olum şu haline bak benden zayıf olmuşsun çok iyi olmuşsun yok biz o fotoyu fake sandık falan filan. Bana inanılmaz bir iltifata başlıyolar ben hiçbirini kaale almıyorum. Aklımda sadece Sevgi var. Batuhan tutuyor kolumdan kanka gel kızlara gösterelim seni diye. Başlıyoruz okulun bahçesine yürümeye. Kızlar beni görünce çığlık atıyor xxx sana ne olmuş ohaaa biz o fotoyu shop sandık işte birisi diyor göbek lens miydi diğeri diyor çok yakışıklı olmuşsun. Bu iltifatları bana yüksek egolu kızlar yapıyor. Ben ne kadar mütevazi de olsam yapılan iltifatlar beni benden alıyor yumuşuyorum bi ara hayatımda duymadığım laflar duyuyorum yüreğimi okşuyolar resmen. Acayip mutlu oluyorum bir yandan da birilerinin saygısını ve sevgisini kazanmış olduğumun bilincine varıyorum ve bu bana inanılmaz bir haz veriyor. Sonra birden aklıma Sevgi geliyor nerde bu kız ya ?

Son Durum: Hayat 3-3 Ben. Bu hayatta güzel şeylerde oluyormuş. Hakem karşı takımdan olsa bile inanırsan golü atıyorsun tam çataldan. O çataldan giren golün keyfi de başkadır. Her golden o kadar zevk almazsın.
Ben şımartılmamış bir insanım şımardığım zaman ağzıma tokadı yiyip otururum. Böyle yetiştirildim bu konuda ailemi suçlamıyorum hak veriyorum aslında onlarda belki böyle yetişirsem daha iyi olacağımı düşündüler. Önceki partlarda da yazdığım gibi hayatımda ne çok iltifat aldım ne de yaptığım bir işten dolayı bir tebrik. Tabi şu yaptıklarımdan öncesinden bahsediyorum.


Okulda bana edilen iltifatlar aklıma geliyorda babası eve gelirken ona en sevdiği çikolatayı almış bir çocuk kadar çok seviniyorum. Tam anlatamadım burayı zaten kelimeler de yetersiz kalıyor anlatmak için. Bir çok şeyi anlatabilirim ama bunu anlatamam bunu bir insanın yaşamadan anlaması da mümkün değil. Hayatınızda kimsenin inanmayacağı şeyler yapın beyler bu hem sizi hem de çevrenizdekileri inanılmaz etkiliyor. Bir kere deneyin ve sonucu görün. Denemesi bedava. Benim gibi kilo verin demiyorum ya da pikachu diye bağırıp balkondan atlamayın Yapın la bişey. Daha önce denemediğiniz herzaman yapmak isteyipte ertelediğiniz şeyi yapın. Kimseden de korkmayın aga kim ne der diye düşünmeyin bakın ben düşündüm yıllarca neler yaşadım herşeyi anlattım size. Neyse geçelim konumuza.

Sınıfa çıkıyoruz tabi ben elden ele koldan kola geziyorum kimse inanamıyor bana olanlara.Bazıları diyor hastalandın falan mı. Lan sus kapa o şom ağzını Allah korusun diyorum. Bir yandan da Sevgi yi arıyor gözlerim. Yeni halimi o da görsün istiyorum. Etrafıma bakıyorum hayranca bakışlar var. Kim lan bu diyolar sanki…
O gün herkes benimle ilgileniyor hocalar arkadaşlar falan. 9. sınıfta tanıdığım adını unuttuğum eleman bile gelip bana selam veriyor. Hatta öyle ki geçen yıl yüzüme bakmayan kızlar gelip benimle muhabbet kurmaya çalışıyor koridordan el sallıyolar falan bende fazlası olmadan aynı şekilde selamlıyorum hepsini. Kızlar tarafından beğenilme hisside çok güzelmiş gerçekten.Nasıl olmuşum diyorum çok yakışıklı olmuşsun diyolar. Kızların bana bakışları değişti.Okulda birden “fame” oluyorum muhabbetim olmayan adam parmağıyla beni gösteriyor yanındakine anlatırken

Anlayacağınız okulda güzel bir gün geçiriyorum ben. Herşeyi unuttum yaşadıklarımı unuttum sadece önüme bakıyorum yapacaklarıma bakıyorum. İlk kez insanların saygı duyduğunu seziyorum bana ilk kez birilerinin gözünde değerli olduğumu hissediyorum. Böyle hissettiriyolar bana belki de herşeyleri gibi bu da sahte ama ne olursa olsun hoşuma gidiyor. Yıllardır aradığım şeyi bulmuşum hemen bırakır mıyım. Bazı şeyleride abartarak anlatıyorum mesela nasıl kilo verdiğimi falan hayranlıkları artsın diye

Eve gidip faceye giriyorum ortak bir arkadaşıma soruyorum diyor ki Sevgi başka okula gitti. Bunu okuyunca anlam veremediğim birkaç şey hissediyorum. Üzüntü desem değil. Acı desem değil. Sevinç mi ? Sevinç nerden çıktı la ? Cidden seviniyorum da bir yerde. Zaten olmazdı diye düşünüyorum ben O kız için değil ki kendim için verdim o kadar kiloyu o kadar şeyi kendim için yaptım. Olmayacağı varmış olmamış giden herkesin ardından ağlıcam mı ben ? Ağladığımda oldu ağlayınca ne oldu peki gene ben kaybettim. “Hayat” her seferinde gelip bir gol daha attı bana. Uzun zaman sonra “maç”ta beraberliği yakalamışım bu saatten sonra skora yatmak ayıp olur.Artık birkaç oyuncu değişikliği yapıp öne geçme vakti diyorum.

Twittere giriyorum. Sınıftan yüksek egolu bir kız arkadaş böylede olmadı buna da bir isim verelim Adını Feriha koydum. Evet cidden Feriha dicem sana. Bu Feriha yı ben tatil zamanında takibe almıştım o da beni takipe almış sonradan. Bu yazmış ki “xxx nasıl bu kadar kilo verdi hala inanamıyorum ya” bende hemen retweetliyorum ve azmedip başardığımı yazıyorum. Sonra sınıftan diğer büyük egolu kız bunun da adı Aslı olsun. Evet Aslı nın da beni takibe aldığını görüyorum ve bende takipediyorum onu. Bu Aslı ile Feriha çok iyi arkadaşlar yani bildiğim kadarıyla. Konserde gördüklerimiz de bunlar.Burak ile arası iyi olanda Feriha. Her neyse Aslı da aynı twiti retweet yapmış. Buraya kadar herşey normal.

Sonra bu Aslı bir twit atıyor “30 saniye bakışmayla aşık olunacağına inanmıyorum” diye. Hm diyorum aşık olmuş iyi bizde oluruz inşallah. Sonra aklıma geliyor lan ben bu kızla birkaç kez göz göze geldim bugün. Bana baktığını gördüm yada Sevgi olayında ki gibi gene hayal mi kurdum bana baktığını mı düşündüm kız zaten güzel şimdi ne yalan söyliyeyim.

Ertesi gün gene okula gidiyoruz gene aynı şeyler yapılırken tabi artık benimle dalga geçecekleri birşeyim yok bana saygı duyuyolar benimle konuşmaları bile değişti hepsinin. Bende bu olayı kullanıyorum geçen yıl benle dalga geçen Batuhanla dalga geçiyorum. Ama abartmadan tabi sonra da tamam la daha demicem diyip kapatıyorum konuyu.
Ders sırasında bu Aslı ile birkaç kez göz göze geliyoruz ben buna buda bana bakıyor. Ama ben hemen kafamı çeviriyorum.
Gün bitiyor işte eve gidiyoruz akşam twittere bakıyorum bu Aslı ” sınıfta bana bakan gözlerini oymak istiyorum daha adını koyamadım” bu tarz bişe yazıyor.
Sonra ben de akabinde bir rap sözü paylaşıyorum. Gece telefondan twittere bakarken görüyorum ki bu “rap seni hiç bir zaman sevmeyeceğim” yazmış. Hmm ne oluyor la? Ben de yazıyorum ki ” birşeyler yaparken kimse seni izlemiyor. Hayır o kızda sana bakmıyor” 1 saat sonra bu da diyor ki ” küçülmeye alışmışsın. konuştukça daha da batıyorsun”

Çarşamba günü geliyor sınıfta espriler yapıyorum bizimkileri güldürüyorum kızlarla falan konuşuyorum nasıl kilo verdiğimi anlatıyorum bir tanesi diyor nasıl kilo alınır falan filan işte muhabbet akıyoruz öyle.
O gün Aylarca beklediğim Şampiyonlar Ligi ilk maçımız var. Galatasaray-Manchester heyecandan ölüyorum ama kolay mı 5 ay gün saymışım bunun için birde Manchester maçı Galatasaraylılar bilir Manchester in bizdeki yerini O gün bir sürü twit atıyorum maç ile ilgili. Takımımı destekleyen mesajlar. Faceden de resimler paylaşıyorum bu taraftarımızın çektiği resimleri.
Maç saati geliyor maç başladı heyecandan elim ayağım titriyor yemin ederim maçı izlerken bir ara oda da sadece benim kalbimin atışları duyuluyor. tak tak tak…
Sonra maç bitiyor tabi hüzünlüyüz haksız bir mağlubiyet yaşadık iyi oynadığımız için sevinçliyiz ama verilen verilmeyen kararlar için de üzüntülüyüz. ” Hakem” her yerde hakemliğini yapıyor anlayacağınız herzaman güçlünün yanında oluyor bunlar. Hayatta öyle.
Sonra twittere giriyorum bu yazmış ki ” bence maç bitmeli ve bana mesaj atmalısın.” Bana mı diyo la bu ? Ne oluyor aga ?
Yatakta bir sağa bir sola dönüyorum ne yapsam beni uyku tutmuyor sadece o attığı twiti düşünüyorum ve daha önceki twitlerden de türlü anlamlar çıkarıyorum. Kız zaten beni kesiyor. Hikayenin başında yazmıştım bana gülen her kıza aşık olan salağım ben diye. Bu mesajları okuyup bir iki bakışma ile ben aşık oluyorum gene. Herşeyimi değiştirdim ama saplantılı kişiliğimi değiştiremedim. Neden bu kıza aşık oldun diye sorsanız doğru düzgün cevap veremem. Belki güzel olduğu için tamam bu da var ama ilk kez bir kızın bana aşık olduğunu düşününce hemen bağlandım ona herşeyiyle kabul ettim onu. Hepiniz en az birkez aşık olmuşsunuzdur birde o aşkın karşılıklı olduğunu düşünüyorsanız zaten deymeyin keyfinize aga karnında kelebekler uçuşur deyimine hep soğuk bakmıştım ta ki o geceye kadar. Aklımdan bir türlü çıkmıyor kız, hafif mide bulantısı kelebeklerin etkisinden dolayı sanırım, anlamsız sırıtmalar ve kalbinin çıkacak kadar çarpması… Üstümü örtüyorum ter basıyor ama bir yandan da üşüyorum içim titriyor o sıcakta. Vücut kimyam bozuldu birden. Abartısız sabaha kadar yatakta onu düşünüyorum mutlu olacağımız günler aklıma geliyor el ele yürüyeceğimiz zamanlar birden aklıma ya kız beni bırakıp giderse diyorum ? Ne yaparım lan kız beni bırakırsa ? Ayrılacağımız o günü düşünsene daha şimdiden böylesem ayrıldığımda nasıl olurum kim bilir ? Yok yok düşünme boşver diyip bir kenarına atıyorum düşlerimin. Garip olanda şudur ki ben bu kızla ilgili hayaller kurarken aklıma hiç cinsel içerikli şeyler gelmiyor. Gelince kapkaranlık ve yalnız odamda kendimden utanıyorum. Düşünemiyorum zaten yüzüne bakamam ki ben bunun öyle şeyler yapayım.

Sabah kalkıyorum gece en fazla 1 saat falan uyumuşumdur fazlası yok annem kahvaltıyı hazırlamış. Oturuyoruz yemek yiyoruz benim iştahım yok ama aklımda kız varken boğazımdan lokma geçmiyor su içerken bile yutkunmakta zorlanıyorum. Bir yandan da diyorum az biraz yiyimde zaten uykusuzum yorgunum yemekte yemezsem tüm gün hepten ölü gibi gezecem. Başlıyorum atıştırmaya o ara da elime alıyorum telefonu twittere bakıyorum yeni mesaj atmış mı diye.
Yeni bir twit atmış. Twit şöyle ” sms hakkımın biteceğini öğrenince farklı konular açan aşkım seni seviyorum” ( twiti tam yazmıyorum beyler yoksa twitterden buluyolar)
Ben bunu görünce birden dumur oluyorum böyle soluğum kesiliyor diğer elimdeki çatalı yere düşürüyorum ve sofradan bir hışımla kalkıyorum. Noluyor lan ?

O an da içimdeki sevgi birden nefrete dönüyor kız benle dalga geçti diye düşünüyorum ama bir yandan da diyorum ki bu kızlar kendi aralarında birbirlerine aşkımlı konuşuyor falan züğürt tesellisi anlayacağınız. O gün dediğim gibi okulda ölü gibi geziyorum mutsuzum kız konusunda gene dibe vurdum. Eve gidince derdimi anlatacak adam arıyorum kimseyi bulamayınca Burak ı arıyorum gel gezek diye herşeyi buna anlatıyorum. Yeter mi yetmez o gün DH de konu açıyorum ” Kız Benimle Dalga Mı Geçti” diye herşeyi yazıyorum herkes aynı şeyi diyor kız sana kuyruk sallamış o mesajlar karşılıklı konuşma gibi falan diye. Deli olacam ama madem kızın sevgilisi var neden böyle birşeyi yapıyor sorusu beynimi kemiriyor. Gene yetmiyor ilkokuldan arkadaşlara anlatıyorum kime anlattıysam bana aynı şeyleri söylüyolar. “Bu mesajlar tesadüf olamaz.”

Birkaç gün okulda ne bunun yüzüne bakıyorum ne birşey. Bu da aynı şeyleri bana yapıyor kasıtlı olarak birbirimizin yüzüne bakmıyoruz bu çok belli ama. Ben Feriha ile konuşurken bu voleybol oynuyor Feriha buna diyorki Aslı gelsene muhabbete diye ama bu hiç cevap vermiyor oyununa devam ediyor.
Alışmışım zaten platonik aşık olmaya sevipte kavuşamamaya gene içime atıp yoluma devam edeyim diyorum. Twitterden yıkılmadım ayaktayım a benzer mesajlar atıyorum.
Burak a diyorum öğren şu kızın sevgilisini çünkü kız sürekli twitlerde sevgilisinden bahsediyor nispet yaparmış gibi ps oynadık falan diyor. Bunları görünce daha da deliriyorum. Burak ile de Feriha nın arası iyi bu Feriha ya sordurtuyorum. Büyük baskı kuruyoruz kızın üstünde kızda en sonunda söylüyor çocuğun ismini.Ben ismi duymadan önce hep kendime diyorum ki kesin kız beni kıskandırmaya çalışıyor falan ama ismi duyunca artık herşey bitiyor bende. İçimde gene o eski günlerime ait iğrenç duyguları hissediyorum. Sonra eve gidip hemen faceden çocuğun profili görüyorum. Beraber çekildikleri bir resim var altına da birbirlerine iltifat eden o lanet cümleler. Çocuğa kin duymuyorum ama cocuğun kızı benim kadar sevebilecek olma ihtimalini düşünüyorum. yok lan benim kadar sevemez o adam bu kızı. Çocuğunda benden bir fazlası yok hani. Daha sakalları çıkmamış adamın. Ben hayallere dalıyorum gene bu çocuk karşıma çıksa orda dayak yesem bile hiç değilse çocuğa sorsam sen benim kadar seviyor musun diye ? Seviyorum dese de kanıtlatıcam her türlü.

Neyse Allah mutluluklar versin darısı benim başıma diyorum. Biraz daha iyiyim artık ama okulda ben mutsuzken onun hep gülmesi de bana çok koyuyor. Günler böyle sıkıntılı ve stresli devam ederken twitterden gene yıkılmadım içerikli mesajlar atıyorum o günde okulda arkadaşlarla foto falan çekiyoruz. Onu yüklüyorum twite.
Sonra bir twit atıyor bu ” mutluymuş gibi davranma anlıyorum seni” diye. Yeter artık a….k… dalganında bu kadarı harbiden yeter.
Ben buna karşılık bir twit falan atmıyorum.

Okulların açıldığı gün 73 kiloydum ve demin tok karnına tartıldım 70 kiloyum. Anlayın işte neler olduğunu. Neler yaşadığımı…

Bununla hiç göz göze gelmiyoruz bir tavır,soğukluk var aramızda. Herneyse ben yazıyorum ki ” geçen yıl problemliydim ve şuanda rahatım. beni sevmiyorsun diye bozulmayacak rahatım ”
1 saat sonra bu yazıyor ” ne salaksın be zeka fakiri…, rahatladım şuan” Bu mesajdan çıkardığım anlamlar kadarıyla Paranoyak Mode ON : Çok salaksın aslında bende seni seviyorum” yeminle bu anlamı çıkardım ben buradan. Çünkü “rahat” kelimesi iki mesajda da var. Mode off.

Sonra bu kızın ask.fm ine falan giriyorum bu çocukla yaklaşık 1.5 ay kadardır çıktığını görüyorum. Twittere yazmış ki bu ” sevgisini belli etmeyen insanlar görüyorum çabanız boşa. üç günlük dünyada neyin kafasındasınız” diğer twit ” aşık olmak istiyorum ile olmak istemiyorum arasında biryerlerdeyim” bunu görünce diyorum ki lan senin sevgilin yok mu ? benim bildiğim insanlar aşık oldukları kişilerle sevgili olur yalan mı beyler ? Ya kız şizofren ya da ben şizofrenim her mesajdan değişik anlamlar çıkarıyorum mesajların bana atıldığı hissine kapılıyorum falan. Neyse sonraki twiti de ” sevgilimle yemek yiyoruz” gibi birşey. Lan kız sağlı sollu geçiriyor bana ama öyle böyle değil bir yandan umut veriyor bana diğer yandan da kursağımda bırakıyor. Gösteripte vermiyor anlayacağınız.
Sınıftakiler benim birine aşık olduğumu biliyolar ama kim olduğunu bilmiyolar. Bu Selim de Aslı ya diyorki Aslı xxx e bir kız ayarlasana falan Aslı hiçbirşey demiyor ben hemen atlıyorum ne gerek var istersem kendim ayarlarım diyorum. O gün okul çıkışı eve doğru giderken arkama bakıyorum ve bununda karşı kaldırımda yalnız başına yürüdüğünü görüyorum bir an göz göze geliyoruz ve ben gene kafamı çeviriyorum önüme.

Kafayı yedim ben kesin. Her mesajın bana atıldığını ve kızın beni sevdiğini düşünüyorum. Dün de birkaç şey oluyor ben diyorum ki” yazdıklarını defalarca okuyorum ama salaklığımdam değil belki gizli bir mesaj veriyosundur diye” kız yazıyor ki ” beni sevme ben senin için uygun değilm”
Sonra beyler bu yazıyor gene” yapmak zorunda olduğum şeylerden ötürü kendime çok kızıyorum” ” iki seçenek var kararsızım” Ben diyorum ki kesin çocuğu bırakıp bana gelecek.
Bugün gene birkaç karşılıklı zamanlarda karşılıklı zaman derken o twit atıyor ardından ben sonra gene o . Ben çok sevdiğimi ama gidip ona söyleyemediğimi diğer twittede okulun başından beri 3 kilo verdiğimi yazıyorum sinir ve stresten dolayı. O da diyor ki ” bana aşkımdan ölüyorum gibi laflar yapmayın çok yapmacık bende aşkımdan ölmüyorum bilin istedim” yazıyor. Bir diğer twit ise ” okulda sana tavır yapıyorum ama neden yaptığımı gelip sormuyorsun bile” Harbiden de öyle hiç konuşmuyoruz bakmıyoruz birbirimize.
Garip gelen diğer şeyde bu Feriha bilmiyor sanırım bu kızla aramızda birşey varsa. Çünkü Feriha bana soruyor habire kimi seviyorsun okuldan mı adı ne falan diye neden soruyorsun diyorum merak ettim diyor. Büyük ihtimal Aslı buna anlatmamış. Kız bilse anlardım zaten.

Demin bir karara vardım. Gidip konuşacam kızla böyle böyle diyecem.Artık yeter. Bu mesajlar beni ruh hastası yaptı. Yemin ederim her mesajdan anlam çıkarmaya çalışıyorum. Evin içinde durup dururken kahkahalar atıyorum.Sizden de yardımlarınızı istiyorum fikirlerinizi duymak istiyorum bu olayla ilgili. Bi kaç olay daha oldu ama onları yazmıcam. Bu hikayenin belli bir sonu yok demiştim. Diceksiniz ki dipten çıktın ama bir kız ayarlayamadın size şöyle diyim istesem gider ayarlarım okulda. Kız sorun değil ama ben günübirlik ilişki istemiyorum. Ben sevdiğim kızla beraber olmak istiyorum ve şuan aklımda sadece o var. Bunu yazarken bile o var. Kıza açılmak için en uygun zamanı kolluyorum kızdan gelecek yanıta göre bir part daha gelebilir sizce bu kız ne yapmaya çalışıyor arkadaşlar ? Bir Allahın kulu bana desin ne oluyor böyle ? Yazdığı mesajlar çelişki dolu.

Aceleye geldi son part. Pek beğeneceğinizi sanmıyorum ama ben hemen bitirmek için kısa kısa tutup yazdım hatta bazı twitleri yazmadım bile. Siz ne düşünüyorsunuz o önemli benim için?

Kızla konuşursam yazıcam olacakları.
SON GELİŞME


Beyler bugün yeni gelişmeler oldu. Okuldaydık ben bunun yan sırasında oturuyodum baya bakıştık hatta Selim de dedi sana bakıyor git konuş falan diye. Sonra bu Feriha da biliyor büyük ihtimalle ne olduğunu. Çünkü bir derste hoca herkesin yerine geçti Aslı yı da benim yanıma aldı. Bu Feriha ikide bir bize baktı güldü falan sonra Feriha bana sordu kimi seviyorsun diye gene bende yakında öğrenirsin falan deim. Bugün baya kesiştik kızla. Okul çıkışı gidip konuşacaktım da yanında bir kızla gidiyolardı sanırım teklif etmiş birisi buna. Onu duyunca moralim bozuldu

BİTTİ
Hikaye bitti beyler. Kız konusunda gene dibe vurdum.

Dün Ferihaya herşeyi anlattım dedim böyle dayanamıyorum konuşacam bu kızla.
Bugünde gittim kızın yanına bahçede oturduk konuştuk. Dedim nasıl oldu bilmiyorum ama ben sana aşık oldum. Kız dedi oha bana mı falan şaşırdı baya. Evet dedim ya nasıl olduğunu bende bilmiyorum dedim. Dedi ne söylesem bilemedim geçen yıldan mı vardı dedi. Dedim yok bu yıl oldu böyle bişe. Sonra dedi işte benim çıktığım var biliyor musun. bende evet biliyorum dedim ben zaten bunları bilmen için sana anlatıyorum. benden herhangi bir beklentin varmı dedi yok çünkü anlatmadıkça daha da kötü oluyorum dedim.Dedi iyi yapmışsın gerçektende anlatmayınca daha kötü oluyor insan. Dedi zor olmıcak mı? Dedim yapacak başka birşey var mı? Dedi işte benim sana karşı tavırlarım değişmeyecek ayrıca çok cesurmuşsun. Dedim daha önce çok şey kaybettim artık bir korkum yok. Twitterdeki yazıların bana mıydı dedi. Dedim bazıları.Birşey demedi kalktım yanından sonra görüşürüz dedim.

ama anlatınca rahatladım lan cidden

0 yorum: