size güvenmiştir o kız

2 Aralık 2012 Pazar yazildi.

size güvenmiştir o kız, hayaller kurmuştur... sırf siz istediniz diye evinize gelmiştir... gündüz vakti gelmiştir ama... çünkü muhtemelen henüz yaşı çok küçüktür ve ailesi akşam ezanından sonra dışarı çıkmasına izin vermiyordur... evinize gelmesinin sebebi de muhtemelen; birkaç masum öpücükle aşkınızın pekiştirileceğini sanmış olmasıdır... kıyafet üzerinden sevişme ihtimalini de düşünmüş olabilir... bunlar en kötü ihtimal... kızın aklına gelen ilk şey geleceğinden, evlenince yaşayacağı hayattan bahsetmektir... ama erkeğin gibinde bile değildir bunlar... az sonra allem edip kallem edip gireceği küçük kaygan deliğin hayaliyle beynindeki kan penisine pompalanmış ve sağlıklı düşünemez olmuştur... kızın yüreğinde yaratacağı tahribat aklına gelmez bile... tıpkı bir hayvan gibi kızı allı güllü somyasının üzerine atar ve onu elde etmeye çalışır... kız, ilk önce tüm bunları bir oyun ve şakalaşma zanneder... zannetmek ister aslında... konduramaz çünkü sevdiğine böyle aşağılık tavırları... yine, o üzülmesin diye sesini çıkarmaz... erkeğin evine giderken aklına gelmiştir bunlar, kafasına da koymuştur yapmamayı ama kafese girmiştir bir kere... gibertmeden bırakmaz erkek, kız da bilir bunu... o an aklına gelen ilk şey oradan kurtulmak ve bir daha da onu aramamaktır... ama yine de bilir tek bir özürle affedeceğini... çünkü salaktır kız, sevmiştir bir de mal gibi... derken erkek, kızın tüm karşı çıkmalarına rağmen tecavüzden hallice zor kullanarak, bir yandan da belli belirsiz ''yemin ederim evleneceğiz bebeğim.'' diyerek bozar onu, ''kadın'' yapar... akşam ezanından sonra ailesinden izinsiz dışarı çıkamayan bir kadın olmuştur artık; dünün evlilik hayalleri kuran kızcağızı... erkek attırır, cigarasını yakar, balkona çıkar... kız da; tüm erkeklerin aynı olduğunu düşünen, gösterip de vermeyen, belki de para karşılığı her önüne gelenle yatan donuk bir mal olma yolunda ilk adımını atar... özet: ''bozma beni.'' diyen kızı bozmayın... siz huur çocukları yüzünden biz töhmet altında kalıyoruz, üzülüyoruz...